Filistin asıllı vatandaşların bir nevi ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü, üniversite alımlarında dahi Ürdünlü-Filistinli ayrımının gözetildiği, Filistinlilerin Ürdünlülere, Ürdünlülerin Filistinlilere kız vermek istemediği Ürdün'de hükümet Ürdün vatandaşlığına sahip Filistinlilerden vatandaşlığı geri çekiyor. Hükümetin, Batı Şeria'dan Filistinlilerin çıkarılmasının kolaylaşmaması gerekçesiyle uyguladığı bu karar mağdur Filistinliler ve hukukçular tarafından tepkiyle karşılandı.
Filistinlilerden Ürdün vatandaşlığının çekilmesi meselesi ülkede, hükümetin gerekçeleri ve hukuki eleştiriler arasında artan bir tartışmaya neden oldu.
Hükümetin gerekçesi Filistinlilerin kendi topraklarında yerleştirilmesinin zorunluluğundan kaynaklanmaktadır.
Ürdün Filistinlilerden Vatandaşlığı Çekiyor!
Kurbanlar ve avukatlar, bu olanın 1950 yılında iki Yaka'nın birliği ile Ürdün vatandaşlığı kazanan Filistinlilerin anayasal hakkına saldırı olduğunu vurguladı.
Vatandaşlığın çekilmesi, Ürdün vatandaşlığı taşıyan Batı Yaka vatandaşlarından sarı kartların alınıp yerine, geçici Ürdün pasaportu sahipleri bu şahıslara vatandaşlık hakları olmaksızın yeşil kart verilmesi ile gerçekleşecek.
Vatandaşlığın çekilmesiyle vatandaş numarası çekilip şahıs vatandaşlık halinden geçici pasaport sahibi ikamet eden kişi haline geçecek. Hakların kaybedilmesi eğitim, görev ve tedavi alanlarında da görülecek.
Ürdün içişleri bakanlığı kaynaklarına göre Filistin asıllı 2700 Ürdün vatandaşı geçtiğimiz 4 senede vatandaşlık haklarını kaybetti.
Egemen Bir Karar
Eski içişleri bakanı Avni Yerfas vatandaşlığın çekilmesinin, Ürdün Krallığı'nın Batı Şeria ile hukuksal ve idari bağların kesilmesini öngören 1988 talimatlarına tabi "egemen bir karar" olduğunu söyledi.
Yerfas bu kararın havadan gelmediğini aksine 1974 yılında Ribat ve 1981 yılında Cezayir zirvelerinde alınan Filistin devletini tanıma kararlarından, Ürdün ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında geçen (bu kararın alınmasıyla sonuçlanan) temaslardan sonra alındığını ifade etti.
Eski içişleri bakanı kararın 31.07.1988 tarihinden önce Batı Şeria'da oturanları ve yeşil kart sahibi Filistinli vatandaşları belirlemeyle ilgili olduğuna dikkat çekti. Ardından da bu talimatların yayınlandığından beri aynı hızla uygulandığını, herhangi bir değişikliğin olmadığını söyledi. Bu talimatlardan hedef ise Filistinlilerin Ürdün vatandaşlığı alması neticesinde Batı Şeria'nın; Filistinlilerden tamamen boşalmasının önüne geçmek. Zira bu şekilde Filistinliler topraklarından Ürdün vatandaşı oldukları gerekçesiyle göç ettirilmektedir.
İnsani Bir Mesele
İslami Hareketin eski başkan yardımcısı ve yasal uzman Zehir Ebu El-Ragıb Filistin asıllı Ürdünlülerden vatandaşlığın alınmasının son 5 sene içinde görülen en ciddi insani meselelerden biri olduğunu ifade etti.
El-Ragıb, hükümetin, bu kararın Filistinlilerin Batı Şeria'dan çıkarılmamasını hedeflediği yönündeki sözlerini; "vesilesiyle haksızlık yapılmak istenen hak; doğru söz" olarak nitelendirerek; "orada yasal bir şekilde; Ürdün ve Batı Şeria'nın birliği kararı vesilesiyle Ürdün vatandaşlığı almış binlerce Filistinli bulunmaktadır.bugün vatandaşlığın kendilerinden alınması binlercesine zarar verir".
El-Ragıb, son senelerde vatandaşlığın geri alınmasının; Bağların Koparılması kararında belirtildiği şekliyle sadece Batı Şeria'da oturanlarla sınırlı kalmadığını aynı şekilde Batı Şeria'yı ziyaret edip orada ikamet hakkı bulunan ve ülkede anayasal vatandaşlık hakları bulunan Ürdünlüleri de kapsadığına işaret etti.
El-Ragıb'a göre bu kararın egemenlik çalışmalarından biri olduğundan konuşmanın doğru olmadığı inancıyla şöyle dedi; "bizi yöneten Ürdün anayasasıdır. Son senelerde vatandaşlıkları ellerinden alınanların halleri vatandaşlık verilmesi ve çekilmesini belirleyen vatandaşlık kanununa uyum göstermemektedir".
Ürdünlü Mühendisler Sendikası Özgürlükler Komitesi Başkanı Meysera Malas vatandaşlıkları ellerinde alındığında etkilenen onlarca mühendis vakasını ortaya koydu.
Malas; "Doğu Ürdün aşiretlerinin evlatlarından Ürdün'de ikamet edip evleri bulunan ancak Batı Şeria'da çalışan onlarcasının vatandaşlıkları ellerinden alındı" dedi.
Korkular
Malas, hükümetin vatandaşlık haklarını geri alma kararı Batı Şeria'da ikamet edenleri vatandaşlıkları ellerinden alınacak korkusuyla Ürdün'e dönmemeye ittiğini belirtti. Malas; "hükümetin yaptığı Batı Şeria'nın boşaltılmasına katkıda bulunacak siyasi, aynı zamanda da binlercesinin mağdur kalmasına sebep olan insani bir hatadır" dedi.
Bu mesele karşısında tartışmalar konuyu "ihanet" olarak görerek büyüten kesimin suçlanması boyutuna vardı. Konu, Ürdünlülerin ve Filistinlilerin kimlikleri sorusundan ve bu bağlamda gelecekle ilgili birçok sorudan uzak olmayan bir şekilde tartışılan ayrıntılardan biri haline gelmiştir.
Filistinlilerden Ürdün vatandaşlığının çekilmesi meselesi ülkede, hükümetin gerekçeleri ve hukuki eleştiriler arasında artan bir tartışmaya neden oldu.
Hükümetin gerekçesi Filistinlilerin kendi topraklarında yerleştirilmesinin zorunluluğundan kaynaklanmaktadır.
Ürdün Filistinlilerden Vatandaşlığı Çekiyor!
Kurbanlar ve avukatlar, bu olanın 1950 yılında iki Yaka'nın birliği ile Ürdün vatandaşlığı kazanan Filistinlilerin anayasal hakkına saldırı olduğunu vurguladı.
Vatandaşlığın çekilmesi, Ürdün vatandaşlığı taşıyan Batı Yaka vatandaşlarından sarı kartların alınıp yerine, geçici Ürdün pasaportu sahipleri bu şahıslara vatandaşlık hakları olmaksızın yeşil kart verilmesi ile gerçekleşecek.
Vatandaşlığın çekilmesiyle vatandaş numarası çekilip şahıs vatandaşlık halinden geçici pasaport sahibi ikamet eden kişi haline geçecek. Hakların kaybedilmesi eğitim, görev ve tedavi alanlarında da görülecek.
Ürdün içişleri bakanlığı kaynaklarına göre Filistin asıllı 2700 Ürdün vatandaşı geçtiğimiz 4 senede vatandaşlık haklarını kaybetti.
Egemen Bir Karar
Eski içişleri bakanı Avni Yerfas vatandaşlığın çekilmesinin, Ürdün Krallığı'nın Batı Şeria ile hukuksal ve idari bağların kesilmesini öngören 1988 talimatlarına tabi "egemen bir karar" olduğunu söyledi.
Yerfas bu kararın havadan gelmediğini aksine 1974 yılında Ribat ve 1981 yılında Cezayir zirvelerinde alınan Filistin devletini tanıma kararlarından, Ürdün ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında geçen (bu kararın alınmasıyla sonuçlanan) temaslardan sonra alındığını ifade etti.
Eski içişleri bakanı kararın 31.07.1988 tarihinden önce Batı Şeria'da oturanları ve yeşil kart sahibi Filistinli vatandaşları belirlemeyle ilgili olduğuna dikkat çekti. Ardından da bu talimatların yayınlandığından beri aynı hızla uygulandığını, herhangi bir değişikliğin olmadığını söyledi. Bu talimatlardan hedef ise Filistinlilerin Ürdün vatandaşlığı alması neticesinde Batı Şeria'nın; Filistinlilerden tamamen boşalmasının önüne geçmek. Zira bu şekilde Filistinliler topraklarından Ürdün vatandaşı oldukları gerekçesiyle göç ettirilmektedir.
İnsani Bir Mesele
İslami Hareketin eski başkan yardımcısı ve yasal uzman Zehir Ebu El-Ragıb Filistin asıllı Ürdünlülerden vatandaşlığın alınmasının son 5 sene içinde görülen en ciddi insani meselelerden biri olduğunu ifade etti.
El-Ragıb, hükümetin, bu kararın Filistinlilerin Batı Şeria'dan çıkarılmamasını hedeflediği yönündeki sözlerini; "vesilesiyle haksızlık yapılmak istenen hak; doğru söz" olarak nitelendirerek; "orada yasal bir şekilde; Ürdün ve Batı Şeria'nın birliği kararı vesilesiyle Ürdün vatandaşlığı almış binlerce Filistinli bulunmaktadır.bugün vatandaşlığın kendilerinden alınması binlercesine zarar verir".
El-Ragıb, son senelerde vatandaşlığın geri alınmasının; Bağların Koparılması kararında belirtildiği şekliyle sadece Batı Şeria'da oturanlarla sınırlı kalmadığını aynı şekilde Batı Şeria'yı ziyaret edip orada ikamet hakkı bulunan ve ülkede anayasal vatandaşlık hakları bulunan Ürdünlüleri de kapsadığına işaret etti.
El-Ragıb'a göre bu kararın egemenlik çalışmalarından biri olduğundan konuşmanın doğru olmadığı inancıyla şöyle dedi; "bizi yöneten Ürdün anayasasıdır. Son senelerde vatandaşlıkları ellerinden alınanların halleri vatandaşlık verilmesi ve çekilmesini belirleyen vatandaşlık kanununa uyum göstermemektedir".
Ürdünlü Mühendisler Sendikası Özgürlükler Komitesi Başkanı Meysera Malas vatandaşlıkları ellerinde alındığında etkilenen onlarca mühendis vakasını ortaya koydu.
Malas; "Doğu Ürdün aşiretlerinin evlatlarından Ürdün'de ikamet edip evleri bulunan ancak Batı Şeria'da çalışan onlarcasının vatandaşlıkları ellerinden alındı" dedi.
Korkular
Malas, hükümetin vatandaşlık haklarını geri alma kararı Batı Şeria'da ikamet edenleri vatandaşlıkları ellerinden alınacak korkusuyla Ürdün'e dönmemeye ittiğini belirtti. Malas; "hükümetin yaptığı Batı Şeria'nın boşaltılmasına katkıda bulunacak siyasi, aynı zamanda da binlercesinin mağdur kalmasına sebep olan insani bir hatadır" dedi.
Bu mesele karşısında tartışmalar konuyu "ihanet" olarak görerek büyüten kesimin suçlanması boyutuna vardı. Konu, Ürdünlülerin ve Filistinlilerin kimlikleri sorusundan ve bu bağlamda gelecekle ilgili birçok sorudan uzak olmayan bir şekilde tartışılan ayrıntılardan biri haline gelmiştir.