Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Amerika İle İsrail Arasında Kriz

New York Times gazetesi, ilk sayfasında, Batı Şeria'da yeni yapılması planlanan yerleşim birimlerinin Barack Obama ile Binyamin Netenyahu arasında krize neden olduğunu belirten bir habere yer veriyor. 

04 Haziran 2009
Amerika İle İsrail Arasında Kriz

ABD'den New York Times gazetesi, ilk sayfasında, Batı Şeria'da yeni yapılması planlanan yerleşim birimlerinin Barack Obama ile Binyamin Netenyahu arasında krize neden olduğunu belirten bir habere yer veriyor.


Gazetenin ele geçirdiği ve henüz yayımlanmamış olan bir rapora göre, İsrail hükümetince onaylanan yeni yerleşim birimlerinin inşa edilmesi durumunda, Batı Şeria'daki İsraillilerin sayısı iki katına çıkacak. Gazeteye göre, Washington, Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri kurulmasına kesinlikle karşı.
Ülkesinde baskı altında olan Netanyahu ise yeni yerleşim birimleri açılmayacağını ancak mevcut yerleşim birimlerinde yeni evler inşa etmek zorunda olduklarını söyledi. İsrailli yetkililer bunu doğal genişleme olarak tanımlıyor. Yani doğal nüfus artışı dolayısıyla evler yapmak zorunda olduklarını idda ediyorlar.
Haberde, Batı Şeria'daki İsraillilerin kanunsuz olarak evler inşa etmeye devam ettiğine de vurgu yapılıyor. İsrail hükümetinin bu illegal yapılanmaya göz yumması ise eleştiriliyor.
Yeni yerleşim birimleri açılmamasını protesto eden aşırı dinci yahudiler ise bölgedeki Filistinlilierle çatışıyor. Son günlerde çıkan olaylarda bir çok Filistinli yaralandı.
Gazete, Doğu Kudüs dışındaki Batı Şeria'da, 1990'daki barış görüşmelerinin başlamasından bu yana İsrail nüfusunun üçe katlandığına vurgu yaparak haberi noktalıyor.
Usa Today gazetesi ise, Başkan Barack Obama ve eşi Michelle Obama'nın Manhattan'da geçirdekleri akşamı taşımış ilk sayfasına...


Başkan Obama ve eşi, Washington'dan New York'a gelerek akşam yemeği yemiş ve tiyatro izlemeye gitmişti. Gazetenin dikkat çektiği konu ise, Beyaz Saray'ın, Başkan ve eşinin bu aktivitesinin ne kadar paraya mal olduğunu açıklamak istememesi.
İngiltere'de, milletvekili ve bakanların şahsi harcamalarını devlete fatura etmelerinin ortaya çıkmasıyla yaşanan skandalın bir benzeri Amerika Birleşik Devletleri'nde de ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, Başkan ve eşinin New York seyahatinin maliyetini açıklayıp açıklamayacağı hakkındaki soruyu, "Barack Obama ve eşi böyle durumlarda Başkanlık uçağını bile kullanmaz." şeklinde yanıtladı. Ancak uzmanlar, Amerikan Gizli Servisinin, Amerika Bİrleşik Devletleri Başkanının normal hava yolu şirketleriyle seyahat etmesine izin vermeyeceğini belirtiyor.
Cumhuriyetçiler ise, Başkan Obama'yı, böylesine büyük bir ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde bu tip aile organizasyonuna zaman ayırmakla suçluyor.
Cumhuriyetçi Senatörler, Obama'yı, Manhattan'da tiyatroya gitmektense General Motor'u nasıl kurtaracağını düşünmeye davet etti.
Usa Today'deki diğer bir haber de Atlantik Okyanusu üzerinde kaybolan Fransız Hava Yollarına ait uçakla ilgili...
228 yolcunun bulunduğu uçağın kaybolmasının son on yılın en büyük hava yolu faciası olduğu belirtiliyor.
Fransa Hava Yolları sözcüsü, uçağın yıldırım çarpması sonucu düşmüş olabileceğini açıkladı. Ancak, gazetenin görüşüne başvurduğu uzmanlar böyle düşünmüyor. Uzmanlar, Airbus 330 tipi bir uçağın yıldırım çarpması sonucu düşme ihtimali konusuna şüpheli yaklaşıyor.


En son yıldırım çarpması sonucu bir uçak 1963'te düştü. O günden bu yana ise bu konuda büyük ilerlemeler kaydedildi. Uçuş Güvenliği Kuruluşu başkanı Bill Voss, yeni nesil uçakların, yıldırımı iletken bir madde gibi üzerinden geçirme kapasitesi olduğunu ve elektirk sistemlerinin de böyle bir olaya karşı dayanıklı olduğunu açıkladı.
Haber, uçağın düşüş sebebinin nedeninin ancak karakutunun bulunmasıyla anlaşılabileceğini belirtirek son buluyor.
Usa Today'da öne çıkan diğer bir haber ise öldürülen doktor George Tiller'in katil zanlısıyla ilgili. Habere göre zanlı, devlet karşıtı bir geçmise sahip ve kürtaj karşıtı bir militan.
Zanlı Scott Roeder'in kendisini "Kansas Cumhuriyeti" vatandaşı olarak ifade ettiği belirtiliyor. Federal devlet karşıtı Roeder, şimdiye kadar hiç gelir vergisi ve sosyal güvenlik vergisi ödememiş.
Roeder göz altında olmasına karşın, Polis, henüz onun ismini resmi olarak açıklamadı. Gazete, Adalet Bakanlığının kürtaj yapan diğer kliniklerdeki güvenlik önlemlerini arttırdığını da ayrıca vurgu yapıyor.


Dünya Basınında sırada İngiltere var...
Financial Times gazetesi, Kuzey Kore lideri Kim Jong-il'in en küçük oğlu Kim Jong-Woo'yu halefi olarak seçtiğini duyuruyor.
Haberde, Kuzey Kore'nin önde gelen devlet kuruluşlarının Kim Jong-Woo'ya bağlılıklarını bildirdikleri belirtiliyor.
Güney Kore hükümeti yetkililerine dayandırılarak verilen haberde, Kuzey Kore'nin geçen hafta yaptığı nükleer denemeler konusunda da ilginç bir yorumda bulunuluyor.
Gazete, lider Kim Jong-il'in yaptığı nükleer denemelerle, kendisinden sonra ülke içinde ailesine kaşı çıkabilecek rakiplerinin gözünü korkutmayı amaçladığı kaydediliyor.
Güney Kore gizli servisi, nükleer denemelerden hemen sonra, Kuzey Kore parlamentosunun, komünist partinin ve ordunun, Kim Jong-İl'in en küçük oğlunun kendisinin halefi olduğuna dair mektup aldığını açıkladı.
Financial Times'daki dünyadaki rezerv para birim tartışmalarıyla ilgili. Haberde, üst düzey bir Çin ekonomi yetkilisinin Amerikan dolarının rezerv para birimi olmaktan çıkarılması fikrini reddetiği duyuruluyor. Açıklama, Amerka Birleşik Devletleri Hazine Bakanı Tim Getihner'in bu ülkeye yapacağı ilk resmi ziyaret için Çin'e ulaştığı sıralarda geldi.


Yaşanan ekonomik kriz dolayısıyla Amerikan ekonomisinin ağır darbe almasından sonra yeni bir uluslararası rezerv para birimi fikri ortaya atılmaş ve bu fikir Rusya'dan Çin'e bir çok destekçi bulmuştu.
Dünya Basınında son durağımız Rusya:
Pravda gazetesi, Kuzey Kore'nin nükleer deneme yapabilecek bir teknolojiye sahip olmadığını iddia eden bir makaleye yer veriyor.
Makalede, Kuzey Kore'nin güneye savaş açma tehdidinin inandırıcı olmadığı çünkü Pyonyang'ın çok güçsüz olduğu vurgulanıyor.
Makale şöyle: Kuzey Kore, elindeki bir milyon askerini bile doyurmakta güçlük geçiyor. Ülkenin askeri teknolojisi ise 1970'lerden kalma. Eğer Pyongyang bir savaş başlatırsa, bu, ülkedeki rejimin sonu olur.


Kuzey Kore'nin 2006 Ekiminde yaptığını iddia ettiği nükleer deneme, yer altındaki güçlü bir TNT infilakından başka bir şey değildi.
2007 şubatında ise, akaryakıt ve gıda yardımı şartıyla bir nükleer reaktörünü kapatmaya razı oldu.
Kuzey Kore geçtiğimiz hafta bile nükleer deneme yapmadı. Yine yer altında yüksek miktarda patlayıcı infilak ettirerek böyle bir izlenim uyandırılmaya çalışıldı.


Kuzey Kore'nin bütün bu yaptıkları ise Amerika Birleşik Devletleri'nin işine geliyor. Çünkü, Washington kendisine düşman yaratmak istiyor.
Kuzey Kore, Amerika Birleşik Devletleri'nin Doğu Asyadaki etkinliğini artırmak için meydana getirdiği bir efsaneden başka bir şey değil.
Makalenin sonunda, Çin'in ve Rusya'nın Kuzey Kore'ye karşı herhangi bir önlem almamalarının sebebinin de bu olduğu belirtiliyor.

Haber5

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.