Yazıcıoğlu, Eşref Bitlis’le aynı kaderi mi paylaştı?

Türkiye’nin gündemine damga vuran kaza geçtiğimiz hafta çarşamba günü meydana geldi. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu geçtiğimiz hafta Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinde yaptığı miting sonrası Yozgat’a gitmek için helikoptere bindi. Beraberinde 5 kişi daha vardı. Ancak helikopter Döngel Köyü yakınlarındaki dağlık bölgede düştü. Kriz masaları oluşturuldu, başta başbakan Erdoğan olmak üzere bakanlar bölgeye hareket etti. Saatler geçiyor, helikopter bulunamıyordu. Enkaza ancak 47 saat sonra ulaşılabildi. Kurtulan yoktu. Acı haber yürekleri dağladı. Enkaza ‘ulaşamama’ ve ‘kurtaramama’ çalışmaları tartışma yarattı. Helikopterdeki İHA muhabiri İsmail Güneş’in ise kazadan 5 gün sonra bulunabilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Yazıcıoğlu’na da mezar olan kazayla ilgili birçok iddia gündeme geldi; kafalarda soru işaretleri doğdu.

KAZA AYDINLATILAMADI

Evet, Jandarma eski komutanı Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993’te Beechcraft B200 King Air tipi uçağın düşmesi nedeniyle yaşamını yitirmiş; ancak uçağın düşüş nedeni aydınlatılamamıştı. Bitlis Paşa’nın ölümüdeki sır perdesi aydınlanmazken, suikast iddaları da gündeme gelmişti. 16 yıl sonra benzer bir iddia bu kez BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun geçirdiği helikopter kazasıyla ilgili yapılıyordu. Üstelik iddianın sahibi de Feşullah Gülen’di. Bunun üzerine akıllara şu soru takıldı: “Yazıcıoğlu’nun helikopteri düştü mü düşürüldü mü?” Biz de bu sorunun cevabını konunun uzmanlarına ve yazarlara sorduk.

Kazadan 15 gün önce suikast ihbarı aldık

BBP Ankara İl Başkanı Hasan Hüseyin Bozok, daha önce 8 ayrı ölümcül kaza atlatan Muhsin Yazıcıoğlu’nun ayrıntılarıyla planlanmış bir suikaste kurban gittiğini öne sürdü. Bozok’a göre olayın kaza değil de suikast olduğunu gösteren olaylar dizisi şöyle.

Yazıcıoğlu’nun evinin üst katında bulunan çalışma odasındaki dizüstü bilgisayarı, kazadan önce çalındı. Bilgisayar bahçeye bırakıldı. Genel Gaşkanla ilgili her türlü bilgiye bu bilgisayardan ulaşıldı.

DOĞRULATAMADIK

Kazadan hemen sonra Kayseri Valisi’nin “Kurtarma ekipleri olay yerineulaştı. Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Arkadaşlar onu hastaneye ulaştıracaklar” şeklindeki açıklaması, BBP’lilerin kurtarma çalışmalarını yavaşlattı. Bu bilgi Vali’ye nereden verildiği belli değil.

Yüksek teknolojiye rağmen enkaz 48 saat sonra bulunabildi. Üstelik köylüler buldu. İlk gün GSM şirketinin verdiği koordinatlara rağmen enkaza ulaşılamadı. 3. gün seyyar baz istasyonu kuruldu. Bu işlem neden ilk gün yapılmadı?

Kazadan 15 gün önce Genel Başkanımızın suikast uğrayacağı şeklinde duyumlar aldık ama doğrulatamadık.

Güntay Şimşek (Sivil Havacılık Uzmanı)

Suikast olduğuna ilişkin bir işaret yok

"Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki her ölüm şüphe uyandırabiliyor. Bu nedenle Yazıcıoğlu’nun öldürülmüş olabileceği ile ilgili endişe duyanları anlıyabiliyorum. Kaza her yönüyle araştırılıp endişe sahiplerinin endişeleri, şüphe duyanların şüpheleri giderilmeli. Teknik açıdan helikopterin düşürülmüş olabileceği ile ilgili elimizde herhangi bir kanıt, işaret, bilgi, bulgu yok. Açıkçası suikast iddialarına çok ihtimal vermiyorum. Ama yine de konu araştırılmalı, sorular ortadan kaldırılmalı.’’

Ergün Yılmaz (Pilot Der Başkanı)


Bir ay içerisinde netliğe kavuşur

"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bağlı Kaza Kırım Heyetinin inceleme raporu ortaya çıkmadan bir şey söylemek gerçekten çok güç. Hassas bir konu. Kazanın ardından Adana’dan bir heyet gittiğini ve inceleme yaptığını biliyorum. Oradaki en küçük parça dahi bizim için bir şey ifade eder. Helikopter yere çarptığı anda gösterge saatleri durur. Gösterge saatlerinin nasıl durduğu bile Kırım Heyeti için bir anlam taşır. Sanırım bir ay içerisinde kaza netliğe kavuşacaktır.

Tülay ACAR / GAZETE HABERTURK