1918 yılının mart-nisan aylarında Azerbaycanlıların toplu olarak katledilmesine kadar 1828-1832, 1877-1878, 1905-1907 ve 1915-1917. yıllarda da on binlerce insanımız Ermeniler tarafından öldürülmüştü.Bu kanlı olayların 1918-1920'de kısmen, 1958-1953 ve 1988-1994 yıllarında da tekrarlandığına yakın tarihimiz şahittir. Bugün Azerbaycan topraklarının %20'si Ermenistan devleti tarafından işgal edilmiş, 1 milyondan fazla yurttaşımız ise kaçkın yani 'mecburi göçmen' durumuna düşmüştür. Sadece 1905-1907 yıllarında Bakû, Tiflis, İrevan (Erivan), Gence, Nahçıvan, Karabağ ve Zengezur'da binlerce insan öldürülmüş, şehir ve köyler yakılmıştır. Sadece o zamanki Şuşa, Cavanşir, Cebrayıl ve Zengezur kazalarında 75, Erivan ve Gence gubernalarında 200'den fazla köy, kasaba yerle bir edilmiştir.
1918 yılının mart-nisan aylarındaki kanlı olaylar ise Azerbaycan tarihinin en kanlı sayfalarındandır. Bakû, Şamahı, Kuba, Muğan,Lenkeran, Nahçıvan, Zengezur'da 60 binden çok insanımız öldürülmüş, on binlerce insan ise vatanlarından kovulmuştur. Bakû'da 30 binden fazla kişi özel yöntemlerle zalimcesine katledilmiştir.
Şamahı'da 58 köy yakılmış-yıkılmış, 7 bin civarında insan - onlardan 1653 kadın, 965 çocuk- öldürülmüştür. Kuba'nın 122 Müslüman köyü mahvedilmiştir. Karabağ'ın dağlık bölgelerinde 150'den fazla, Zengezur'da 115 köy yerle bir edilmiş, bütün ahalisi öldürülmüştür. Erivan gubernasında 211, Kars'ta 92 köy yıkılmış, 132 bin Azerbaycan Türkü mahvedilmiştir. 1916'da Erivan'ın 375 bin olan Azerbaycan Türkü nüfusunun 1922'de toplam 70 bini hayatta kalmıştır. Bu 305 bin nüfusun büyük bir kısmı Ermeniler tarafından mahvedilmiştir.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Mehmet Emin Resulzade, Almanya'da yayımladığı İstiklal gazetesinin 1 Nisan 1933 tarihli 31. sayısında (Azerbaycanlıların Soykırımının 15. Yılı Özel sayısı) günün 'kahramanlarını' şöyle sıralamıştır: Şaumyan, Arakelyan, Ter-Mikaelyan, Saakyan, Lalayan, Amazatsi, Emiryan... Göründüğü gibi, yıllarca adlarına kahraman deyip başımıza çıkardığımız 26 Bakû Komiserleri ve onların destekçisi olan Bolşevik-Komünist güçler, aslında halkımızın ölümüne ferman vermiş eli kanlı katiller imişler.
Lenin ve Stalin'in imzaladıkları 13 sayılı dekret'le S.Şaumyan'a Azerbaycan'ı Sovyetleştirmek karşılığında 'Büyük Ermenistan' hayallerini gerçekleştirmek izni verilmiş, Şaumyan ve yandaşlarının türettikleri kanlı cinayetlere, sovyetleşme yolunda atılan önemli adımlar sanılarak göz yumulmuştur. Sovyet tarihçileri ise 1918'deki kanlı Nevruz bayramını gelecek nesillerden saklamak için, Komünist Partisi'nin emriyle bu 'bayram' günlerindeki olayları 'iç savaş' adlandırmıştı.
1918 yılının kanlı mart-nisan olayları ilk kez 15 Temmuz 1918'de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı Memmet Hesen Hacınski tarafından meclis gündemine getirilmiş, Gence'de milletvekili Elekber Bey Hasmemmedov'un başkanlığı ile Fevkalade İstintak Komisyonu oluşturulmuş, bu komisyon Bakû, Şamahı, Guba, Göyçay, Şuşa, Kürdemir, Zengezur vb yerlerde Ermeni cinayetleriyle ilgili zengin malzeme toplamıştır. 1919-1920. yıllarda 31 Mart-Milli Matem Günü olarak resmen anılmıştır. 78 yıl sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı H.Aliyev'in 26 Mart 1998 tarihli fermanıyla, 31 Mart-Azerbaycanlıların Soykırım Günü olarak ikinci kez resmen kabul edilmiştir. Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi de 31 Mart 1998 tarihli özel toplantısıyla 31 Mart- Azerbaycanlıların Soykırımı Günü hakkında beyanat vermiştir.
Bugünlerde 'sözde Ermeni soykırımı' tartışmaları sürerken 31 Mart gibi kanlı tarihler gözardı edilmektedir. Biz olmuş şeyleri dünyaya tanıtmakta aciz iken, Ermeniler, olmayan şeyleri olmuş gibi göstermektedirler.
Zeynebiye.com