Gönüllü olarak Azerbaycan tarafına geçiş yapan üç Ermeni askeri; Grant Markosyan, Rafik Tevosyan ve Vardan Sarkosyan basına konuştular.
Karabağ’ın Ağdam ili Ergi çölü arazisinden gönüllü şekilde Azerbaycan tarafına geçen askerlerin üçü de Ermenistan vatandaşı. Askerler, Azerbaycan tarafına geçme sebeplerini ordudaki haksızlıklar, askere ilgisizlik ve açlık olarak açıkladılar.
Askerlerin her üçü de revirdeyken kaçmışlar. Sırt bölgesindeki kırık nedeniyle acı çeken Grant Markosyan, rahatsızlığı nedeniyle yaptığı şikayetlerin kulak ardı edildiğini söyledi. Markosyan şöyle devam etti: “Dört aydır bunu onlara anlatamıyorum. Diyorum ki sırtımda kırık var, çok ağrıyor. Onlar buna önem vermiyor. Bizi sürekli dövüyorlardı. Ne bize bakıyorlardı ne de tedavi ediyorlardı. Bu yüzden dedim bu kadar yeter, artık böyle hizmet edemem, gittim ve Garnizon Komutanı’ na şikayet ettim, derdimi anlattım. Komutanımız bizi tedavi için hastaneye götürdü. Orada bir hafta kaldık. Fakat orda da bizi tedavi etmediler. Ben öksürüyordum. Diyordum bana ilaç verin. Vermiyorlardı. Ne tedavi ediyorlar, ne de hizmet ediyorlar.”
Grant hiçbir tedavi görmeden hastaneden taburcu ediliyor ve hasta haliyle yeniden hizmet etmeye gönderiliyor. Ama o da diğer iki arkadaşı gibi bu şekilde hizmet etmek istemedi. Karabağ’a hizmet etmenin kendi sorumluluklarında olmadığını söyleyen Grant Markosyan’ a göre Karabağ Ordusunda hizmet edenlerin yüzde 90’ ı Ermenistan vatandaşı!
Diğer esir Rafik Tevosyan, Karabağ’da askerlik yapmak istemeyenlerden aşırı miktarda rüşvet istendiğini söyledi. Tevosyan, genel olarak Ermenistan Ordusunda ‘dedovşina’(kıdemli askerlerin veya subayların yeni gelen askerleri dövmesi, işkence vermesi) oranın çok olduğunu bildirdi. Tevosyan konuyla ilgili şunları söyledi: “Orduda ‘dedovşina’ çok yüksek düzeydedir. Ne zaman para alıyoruz, subaylar elimizden alıyorlar. Kıdemli askerler bizi dövüyorlar, kendi işlerini bize yaptırıyorlar. Ben Komutan’ a böbreklerimin hasta olduğunu söyledim. Fakat benim sözlerimi umursamadılar, durumum daha da kötüleşti ve beni hastaneye götürmeye mecbur kaldılar. Ama orda da hiçbir tedavi yapılmadı, hastane müdürü beni kovdu.”
Ermenistan’ın Cumhurbaşkanının soyadını taşıyan Vardan Sarkisyan’ ın durumu diğer ikisinden daha kötü. İç organlarında ciddi sorunlar bulunan Sarkisyan’ın askere alınmaması gerekiyordu. Bunun için ondan yüksek oranda rüşvet istenmiş. Sarkisyan’ın da anlattıkları şöyle; “Benden 15 bin dolar istediler. Ama bizim bu kadar paramız yoktu. Bu yüzden askere gitmek zorunda kaldım. Askerdeyken çok ciddi şekilde hastaydım. Bunu Garnizon Komutanına bildirdiğimde diğerleri gibi benimle de alay etti. Hiç umursamadı bile. Hastalığım daha da kötüleşti. Dayanamadım bölük komutanına yalvardım ve çok zorlukla hastaneye getirildim. Ama hastanede hiçbir tedavi görmedim.
Askerler bu kadar aşağılanma ve zorluklardan sonra Azerbaycan tarafına geçme ve bir daha Ermenistan’ a dönmeme kararı aldılar. Grant Markosyan: “Oradan kaçmaya karar verdik. Azerbaycan’a gelmek istedik. Biliyorduk ki burada her şey yolunda. Üçüncü ülkeye gitmek istiyoruz. Çünkü bize Ermenistan’da hayat yok. Orada yaşamak imkansız” dedi.
On ay önce bu askerler gibi Azerbaycan tarafına geçen Paruyr Simonyan, soydaşlarının doğru karar aldıklarını ve Ermenistan Ordusundan kaçanların sayısının daha da artacağını söyledi.
Simonyan şunları söyledi: “Bu insanların çok cesur adım attıklarını düşünüyorum. Çünkü orada hizmet etmek mümkün değil. Bunu sebebini söylemiştim. Onlar da benim çektiğim eziyetleri çekmişler ve buraya gelmekle en doğrusunu yaptılar. Bu insanlar hizmet etmek istemediler ve kaçtılar. Bildiğim kadarıyla şu insanın böbrekleri aşırı hasta, buna rağmen askere alınmış.”
Azerbaycan Hükümeti Paruyr’ u üçüncü ülkeye göndermek için çalışmalarını sürdürüyor.
PALHABER
06 Mart 2009