Tüm dünyada Ehl-i Beyt dostları tarafından şehadetinin 1335. yıldönümünde anılan İmam Zeyne'l-Abidin Zeynebiye'deki dostları tarfından da göz yaşlarıya yad edildi.
Zeynebiye Cami imamı Hamit Turan, akşam namazını müteakiben İmam'ın yaşamını kısaca anlattı ve İmamet özelliklerinden bahsetti. Yaşamını anlatıken duygulanan ve göz yaşlarına hakim olamayan Turan'la birlikte halk da gözyaşlarına boğuldu. İyice hüzünlenen cemaatin gözyaşları okunan mersiyeyle sel oldu.
Değerli alimimiz Hamit Turan, İmam'ın özellikle çok dua etmesine dikkat çekti ve Zeynebiye cemaatine Sahife-i Seccadiye'den şu duaları okumalarını istedi.
İmam'ın ebeveyni için ettiği dua:
Allah’ım, kulun ve resulün olan Muhammed’e ve onun tertemiz Ehl-i Beytine salat eyle; salatlarının, rahmetinin, bereketlerinin ve selamının en üstünüyle onları özgünleştir.
Allah’ım, ey merhametlilerin en merhametlisi, anne ve babamı katındaki saygınlık ve özel salatın ile özgünleştir.
Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve anne ve babam için bana farz olan şeylerin bilgisini ilham yoluyla bana bildir. Bu bilginin tamamını bana ver ve beni bildiklerimi eksiksiz olarak pratiğe dökmeye, onları uygulamaya geçirmekte tembellik etmemeye muvaffak et.
Allah’ım, Muhammed ile bizi onurlandırdığın gibi ona ve âline salat eyle; Muhammed sebebiyle bizim için insanlar üzerinde bazı haklar farz ettiğin gibi ona ve âline salat eyle.
Allah’ım, öyle et ki, zalim sultandan korkar gibi onlardan (anne ve babadan) korkayım; şefkatli anne gibi onlara iyilik edeyim. Anne ve babama itaatimi ve onlara iyi davranmamı, uyku düşkünü kimsenin uykusundan daha göz aydınlatıcı ve çok susamış kimsenin içtiği sudan daha yürek serinletici kıl; onların isteğini kendi isteğime tercih edeyim; onların hoşnutluğunu kendi hoşnutluğumdan önde tutayım; az da olsa onların bana yaptığı iyiliği çok, çok da olsa benim onlara yaptığım iyiliği az göreyim.
Allah’ım, onlara karşı sesimi kıs; sözümü güzelleştir; huyumu yumuşak, kalbimi şefkatli kıl; onlara karşı rıfk ile davranmaya, onlara sevgiyle yaklaşmaya muvaffak et beni.
Allah’ım, beni eğitmelerinin karşılığını ver onlara; beni ağırladıklarından dolayı onları ödüllendir; küçüklüğümde benden korudukları şeyleri onlar için koru.
Allah’ım, benden taraf onlara dokunan eziyeti, benden onlara ulaşan kötülüğü veya onların benim yanımda zayi olan hakkını; günahlarının bağışlanmasına, derecelerinin yükselmesine, iyiliklerinin fazlalaşmasına vesile kıl; ey kötülükleri kat kat fazlasıyla iyiliklere çeviren (yüce Allah).
Allah’ım, onların bana karşı kötü sözlerini, haksız davranışlarını, zayi ettikleri haklarımı, hakkımda kusur ettikleri vazifelerini onlara bağışladım, ihsan ettim ve vebalinin onlardan kaldırılmasını istiyorum senden. Çünkü ben; onları bana karşı kötü niyetlilikle işam etmemekte, bana iyilik etmekte ihmalkârlıkla suçlamamakta ve hakkımda yaptıklarından şikâyetçi olmamaktayım, ey Rabbim.
Onların, üzerimdeki hakkı pek büyüktür; iyilikleri çok eski günlere dayanmaktadır. Onlara karşı minnettarlığım, adalet ölçüsüyle onları kısas etmemden veya yaptıklarının misliyle karşılık vermemden çok daha büyüktür. (Onları kısas etmeye veya misillemede bulunmaya kalkışırsam) O zaman, ey Tanrım, uzun süre beni yetiştirmekle uğraşmaları ne olur?! Beni korumak için çektikleri zahmetler nereye gider?! Benim rahatlığım için katlandıkları zorluklar nerede kalır?!
Hayır, kesinlikle onların hakkını ödeyemem; onlar için bana farz olanı yerine getiremem ve onlara hizmet etme vazifesini hakkıyla ifa edemem. O halde, (ey Rabbim,) Muhammed ve âline salat eyle ve (bu hususta) bana yardım et, ey kendisinden yardım istenilenlerin en iyisi; (onlara karşı vazifemi yerine getirmekte) bana başarı ver, ey kendisinden medet umulanların en doğrusu; ve beni, “herkesin zulme uğramadan kazandığıyla cezalandırılacağı gün” (Casiye/23) anne ve babalarına kötü davranıp onları incitenler zümresine katma.
Allah’ım, Muhammed’e, âline ve zürriyetine salat eyle ve özellikle mü’min kullarının babaları ve annelerine verdiğini benim anne ve babama ver, ey merhametlilerin en merhametlisi.
Allah’ım, namazlarımın ardında, gecelerimin bir bölümünde ve gündüzlerimin her saatinde onları anmayı bana unutturma.
Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve beni onlara dua etmem sebebiyle bağışla; onları da bana yaptıkları iyilikler sebebiyle kat’i bir mağfiretle bağışla; benim aracılığımla kesin bir hoşnutlukla onlardan razı ol ve onları ağırlayarak (cennetteki) selamet yerlerine ulaştır.
Allah’ım, eğer onları benden önce bağışlayacak olursan, onları bana şefaatçi kıl ve eğer beni onlardan önce bağışlayacak olursan, beni onlara şefaatçi kıl. Şefkatinle, mağfiret ve rahmetinin mahalli olan saygınlık evinde (cennette) bizleri bir araya getir. Hiç kuşkusuz, sen, büyük fazl ve ezelî nimet sahibisin ve sen rahmedenlerin en merhametlisisin.
İmam'ın çocukları için ettiği dua:
Allah’ım, çocuklarımın kalmasıyla, onları benim için ıslah etmekle ve benim onlardan yararlanmamla bana minnette bulun. Allah’ım, benim için onların ömrünü uzat; (dünyadaki) sürelerini çoğalt; küçüklerini yetiştir; güçsüzlerini güçlendir; bedenlerini, dinlerini ve huylarını sahih ve salim kıl; canlarına, vücutlarına ve benim için önemli olan her şeylerinde onlara sağlık ver ve benim elimle rızklarını bol et.
Onları; iyiler, takvalılar, görenler, işitenler, sana itaat edenler, dostlarını sevenler, onların iyiliğini isteyenler, tüm düşmanlarına karşı çıkan ve onlara buğzedenler kıl. Âmin.
Allah’ım, onlarla pazımı güçlendir; eğriliğimi düzelt; sayımı çoğalt; meclisimi süsle; anımı dirilt; gıyabımda onlarla bana yet; hacetime ulaşmakta onlarla bana yardım et; onları beni sevenler, bana acıyanlar, bana yönelip benden yüz çevirmeyenler, bana karşı doğrular, sözüme bakanlar, sözümden çıkmayanlar, beni incitmeyenler, bana muhalefet etmeyenler ve bana karşı suç işlemeyenler kıl.
Onları eğitip yetiştirmekte ve onlara iyi davranmakta bana yardım et; kendi katından onlarla (mevcut olanlarla) birlikte bana erkek çocuklar da ver; bunu hakkımda hayırlı kıl ve senden istediklerime ulaşmakta onları bana yardımcı kıl. Beni ve soyumu kovulmuş şeytandan koru. Çünkü sen bizi yarattın; (iyilikleri) bize emrettin; (kötülüklerden) bizi sakındırdın; bizi emrettiklerinin sevabını kazanmaya özendirdin; emrine muhalefetin cezasından korkuttun; bize hile yapan bir düşman yarattın; bizi ona musallat etmediğin yönlerden onu bize musallat ettin ; onu göğüslerimize yerleştirdin; kanımızla birlikte damarlarımızda akıttın; biz gaflet etsek de o etmemekte; biz unutsak da o unutmamakta; senin cezalandırmandan bize güven vermekte; senden başkasından bizi korkutmakta; çirkin bir işe niyetlendiğimiz zaman bizi onu işlemeye cüretlendirmekte; iyi bir işe niyetlendiğimiz zaman bizi ondan alıkoymakta; nefsani tutkularla bize dokunmakta; şüpheleri gözlerimizin önüne dikmekte; vaadde bulunduğu zaman yalan söylemekte; bizi arzularla oyaladığı zaman sözünde durmamakta. Şu halde, eğer sen, onun hilesini bizden geri çevirmezsen, bizi saptırır ve eğer bozgunculuğundan bizi korumazsan, bizi (doğruluktan) kaydırır.
Allah’ım, bizi kendi sultana alarak şeytanın sultasından kurtar ve sana yalvarışımızın çokluğuyla onu bizden alıkoy; böylece onun hilesine karşı senin koruman altında olalım.
Allah’ım, tüm isteklerimi bana ver; hacetlerimi reva et; icabeti benim için garantilediğin halde onu benden esirgeme; dua etmemi emrettiğin halde duamı geri çevirme; dünya ve ahirette bana yarayacak, hatırımda olan veya unuttuğum, dile getirdiğim veya sakladığım, açıkladığım veya gizlediğim her şeyi bana ihsan et. Bütün bunlarda, senden yardım isteyerek kendini düzeltenlerden; senin katında arayarak başarıyı bulanlardan; sana güvenerek muradına erenlerden; sana sığınarak korunanlardan; seninle alış-veriş yaparak kazananlardan; izzetinle güven bulanlardan; fazlından kendilerine bol helal rızk verilenlerden; bağışın ve kereminle zengin olanlardan; seninle zilletten izzete kavuşanlardan; adaletinle zulme uğramayacaklarından emin olanlardan; rahmetinle belalara karşı bağışıklık kazananlardan; zenginliğinle fakirlikten zenginliğe erişenlerden; korumanla günahlardan, kaymalardan ve hatalardan korunmuş olanlardan; sana itaat ederek hayra, rüşde ve doğruya muvaffak olanlardan; kudretinle günahlarla aralarına perde çekilenlerden; sana karşı gelmenin her türlüsünü bırakanlardan ve senin komşuluğunda yer alanlardan kıl beni.
Allah’ım, tevfikin ve rahmetinle bütün bunları bize ver; cehennem azabından bizi koru, kendim ve çocuklarım için dünya ve ahirette istediğimin aynısını, erkeğiyle kadınıyla tüm müslümanlara ve mü’minlere de ver. Hiç kuşkusuz, sen yakınsın, icabet edensin, işitensin, bilensin, affedensin, bağışlayansın, şefkatlisin, acıyansın.
Ve, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.