Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Babasının ziyneti…

Tıpkı annesi gibi…

Ne kadar da çok benziyordu annesine , Annesininde kıymetini bilemediler Kendisininde..

Annesinin de mezarı meçhul , Kendisinin de..

Annesi de her şeyini zamanının İmam’ına adamıştı

Kendisi de…

Annesi de İmam’ının hakkı gaspedildiğinde yiğitçe haykırabiliyordu hakkı

Kendisi de hak nidalarıyla titretebiliyordu sarayların duvarlarını..

İkiside kendi zamanlarının İmam’ı  yolunda can vermişti..

Biri Ali’ye..Biri Huseyn’e…

Biri Fatıma’ydı …Biri Zeynep…

Fatıma Ali’yi İmam olarak seçmişti , Zeynep Huseyn’i..

Ali Fatıma’nın hem İmamı idi hem eşi..

Huseyn Zeyneb’in hem imamı idi hem kardeşi..

Öyle bir kardeşti ki Zeynep (selamullahi aleyha )çocuklarına kendisi kılıç kullanmayı öğretiyordu ve onları Huseyn için kurbanlık saklıyordu..

Zeynep (s.a) yine bir gün çadırda çocuklarına kılıç kullanmayı öğretiyordu , Huseyn için meydana çıktıklarında , nasıl savaşmaları gerektiği

hakkında onları eğitiyordu , İmamları yolunda nasıl şehit olmaları yolunda ders veriyordu çocuklarına..

Ve dediki ‘’ Şimdi farzedin ben İmamınız Huseyn’im , sırayla bana selam verin Huseyn’e selam verir gibi ‘’..

O istiyordu ki , çocukları Huseyn’in yanında eksiksiz olsun

Huseyni  vakarla oturdu ve çocukları sırayla selam verdi annelerine  , Huseyn’e selam verir gibi

‘’Esselamu aleyke ya eba abdillahil Huseyn ‘’

O sırada çadırın dışında onları dinleyen Huseyn girdi içeriye gözlerinde nurdan damlalarla..

‘’ Aleykum selam ey gözümün nurunun evlatları ‘’

Utanmıştı Zeynep ayağa kalktı ve gözgöze geldiler..

Zaman durdu , mekanın ötesindeydiler artık , aşk aşık oldu aralarındaki aşka..

Arş titredi ve utandı titrerken Zeyneb’in yüreğinin titremesi yanında..

Sen bilirmisin diller susmuş , sen bilirmisin kalpten kalbe çektiler perdeyi kimse bilmedi

Namahrem kulaklar hiç dinlemedi , Zeyneb’in bakışlarıyla söylediği sözler Huseyn’in kalbiyle dinlendi

Çünki O şiddetin kızıydı , sonsuzluğun bacısı..

Aşk kulağıyla dinle aşk dili konuşuyor,

Aşk kulağı getir beyan ister bu aşk..

Her kulak bu sırra mazhar değil..

Gönül ehli bu sahneyle yanıp tutuşurken , güneşin bile gözü ağladı bu an’a..

İkisi bir araya geldi ve kimse görmedi , kalpten kalbe konuştular kimse bu sırra mahrem olmadı..

Huseyn elini Zeyneb’in kalbine koydu ve söyledi ‘’ sabır benden sana hasıl olsun Zeynep , sen öyle bir yüreğe sahipsin ki sabır senin elinde

aciz kalacak ‘’…

Alimetul gayri muallime derdi Zeynel Abidin O’na..

Alimsiz muallime , öğretmensiz öğretmen , sen öyle bir hanımsın ki hiçbir alim sana ilim öğretmedi , senin bildiklerin Allah tarafındandır..

Peki sadece bir bacının kardeşine olan sevgisimiydi Zeyneb’in Huseyn’e olan muhabbeti

Yoksa bundan öte bir şeymi vardı..

Huseyn kardeşten öteydi oysa , babadan öte , evlattan öte..

Huseyn zamanının imamıydı , Zeyneb’in imamı..

Bunun içindi O’na duyulan bu teslimiyyet , bu aşk , bu hicran ..

O imamdı , bunun için gözkırpmadan veriliyordu evlatlar O’nun yolunda

O imamdı bunun için geçiliyordu canlardan ..

Ey zamanının İmamını tanımaktan gafil olan nefs..

Allah hiçbir toplumu İmamsız bırakmamıştır

Peki senin zamanının İmamına karşı vazifelerin neydi..

Peki sende kendi zamanının İmamına gözkırpmadan verebilecekmisin tüm varlığını..

Ey Zeyneb’i kendisine örnek aldığını söyleyen nefs..

Zeynep , Huseyn’e kardeşi olduğu için değil , İmamı olduğu için şartsız , koşulsuz , karşılıksız bağlıydı

İmam olarak kabul ettiği için O’nu kendisinden üstün ve değerli gördü , gördü ki evlatlarını ve kendisini O’nun yolunda feda etti..

Selam olsun Zeyneb’in intikamını almak için gelecek olan zamanımızın İmamına…          

FATMA GÖK

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.