Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Yazar/Senarist Ahmet Turgut ve Akademisyen/Şair Prof. Dr. Nurullah Genç’in konuşmalarını dinlediler.

Yazar/Senarist Ahmet Turgut panelde yaptığı konuşmasında, “Dedesi Ebu Süfyan’ın 60 yıl önce yapamadığı şeyi başardı ve Medine’ye girdi. Bedir gazisi olup yaşayan son ensar ve muhacirleri de katletti. Sahabe kızlarına ve gelinlerine tecavüz ettirdi. Bu olaydan bir yıl sonra 900’den fazla babasız çocuk dünyaya geldi. Süfyanilerin içi yine de soğumadı. Sırada Mekke’nin Fethi’nin intikamını almak vardı. Yezid’in ordusu Mekke’yi de kuşattı. Surları olmayan bir şehri, ne hikmetse mancınıklarla taşa tuttu Yezid. Mekke’ye ve Mekkelilerin başına gökten taş yağdırdı boyuna. Niye? Fil Vakıasını hatırlayın! Ebrehe, Kâbe’yi yıkmak için geldiğinde Ebabiller gökten Siccil denilen taşlar yağdırmışlardı. Yezid’in ordusu, o günleri hatırlatırcasına “Artık Allah değil Yezid gökten taş yağdırıyor” mesajı verdiler.  Ve bu esnada Kabe’yi de yıktılar. Ebrehe’nin bile yapamadığı işi yapmıştı Yezid. Anadolu’muzun tabiriyle Armut dibine düşmüştü. Yezid, babasının dedesinin ninesinin evladı olduğunu tastamam gösterdi. Görüp de anlamak, anlayıp da ibret almak isteyenlere…” dedi.

Turgut’un ardından panelde konuşan Akademisyen/Şair Prof. Dr. Nurullah Genç,“Aziz kardeşlerim içimizdeki bin yüzlü Kerbela bazen şahsi olarak inşaların kendi içinde peygamber efendimize, ashabına ve Ehl-i Beyt’ine zarar verebilmek için onları unutturmak için onları hayatın dışına itebilmek için mücadele eden şeytanların doluştuğu bir kalpten söz ediyorum. Bazen böyle çıkıyor karşımıza içimizdeki Kerbela. Aramızda dolaşan bizi birbirimize düşüren aramıza nifak sokan kardeşlik duygumuzu ortadan kaldıran bunu yapabilmek içinde peygamber efendimize, ashabına ve Ehl-i Beyt’ine saldıran değerlerimizi güzel adetlerimizi karalayan bizi biz olduğumuz için sevmeyen ama aramızda dolaşan bu topraklardan beslenen Kerbela düşmanlarını ve yaşatmak isteyenler görmek gibi bir sorumluluğumuz var. Ve buda bizlere fotoğrafın arkasına bakmayı zorunlu hale getiriyor. Meselelere daha hissi yaklaşmak yerine ilmi yaklaşmak mecburiyetindeyiz.” dedi.

Panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında, “Yüce Allah düğümlenmiş ve bağlanmış kullar istemiyor. Açılmış, serpişmiş düşünen, bakan ve gören kullar istiyor. Aklını zincirlerden kurtarmasını istiyor insanların. Akıl sahibi olun demiyor lüb sahibi olun diyor. Bizler Kerbela’da olsaydık sırtımızda su taşır, Al-i Muhammed’i susuz bırakmazdık. Rahmet kanallarını açılıp bu lanetin üzerimizden kalması için yapmamız gerek şey ona avukatlık yapmak yerine tebberi etmemiz gerekiyor. Yezid’e ne diye bu ümmet avukatlık refleksi gösteriyor? Ehl-i Sünnet’in büyük alimlerinden İmam Ebu Hanife bu Emevîlere karşı savaşıp İslam’ı bunların pençesinden kurtarmayı farz görmüştür. İmam Hüseyin (a.s) cennet gençlerinin efendisi değil midir? Ümmet-i Muhammed’i kandırıp o suça ortak ediyorlar. İlmin namusu da onu bilgiye, ilme susamış kulak kabartmış insanlara kirletmeden doğru bir şekilde aktarmak değil midir? ”dedi.

Konuşmaların ardından panelde Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Taleh Boradigahi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.

Panel, Kanal 12 TV’den canlı olarak yayınlandı.