16 Eylül Cumartesi günü akşam namazının ardından İmam Rıza Camii’nde gerçekleşen eza meclisine, CABİR Başkanı Ali Salmanlı, Zeynebiye Derneği Başkanı Ali Şahintekin, CABİR âlimleri, siyasi parti temsilcileri, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Ehl-i Beyt dostları katıldı.

Sunumunu Muhammed Çaça’nın yaptığı eza meclisi İmam Hasan Camii İmamı Ş. Turgut Beyhan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından eza meclisinde konuşan İmam Rıza Camii İmamı İbrahim Şeren, “Hepimiz bugün burada Allah Resulü’ne ve evlatlarına gözyaşı akıtarak peygamberimize olan vefa borcumuzu yerine getirmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Allah dünya ve ahiretimizi saadetli ve bizleri de Resul-ü Ekrem'e layık olan ümmet içerisinde karar kılsın.”dedi. 

Şeren’in ardından eza meclisinde konuşan Zeynebiye Camii İmamı Ayetullah Seyyid Seccad Karakuş konuşmasında, “Peygamberimizin rihletini ümmetine sorduğumuzda hangi gün ve tarihte olduğunu birçoğu ne yazık ki bilmezler. Çünkü bu tarih olarak anılmamakta ve yaşatılmamaktadır.

Değerli Ehl-i Beyt dostları şükür etmek çok önemli bir şeydir. Şükrümüz ne kadarsa çok olursa ihdasımız da o kadar fazla olur. Şeytan muhlislerle egemenlik kuramaz. Hz. Zeyneb (s.a) ben Kerbela’da güzellikten başka bir şey göremedim demiştir. Hz. Zeyneb bu sözüyle bizlere ne kadar ‘şakir’ olduğunu göstermektedir. Peygamberimizin ölümünden sonra bir kısım insanlar cahiliye dönemine geri dönmüş, bir kısımda şakir olarak kalmıştır. Dillerinde Müslümanız deseler de amelde cahiliye döneminden hiç bir farkları yoktu. Bizler bu durumun aynısını Kerbela’da da görmekteyiz. Kerbela da cahiliye döneminin yapmadığını peygamber evladına yaptılar. 

Peygamberimiz ümmetine ben sizin aranıza iki ağır emanet bırakıyorum, bunlardan birisi yüce Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim, diğeri de Ehl-i Beytimdir demiştir. Peygamberimizin bütün çabaları ümmetinin saadeti içindi.” dedi.

Ehl-i Beyt meddahlarından Uğur Tuncay ve Hüseyin Erdoğan’ın okuduğu mersiye ve sinezenleriyle eza meclisi son buldu.