Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Azerbaycan İlahiyat Enstitüsü Rektörü Akil Şirinov ve Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut’un konuşmalarını dinlediler.
“Kerbela’nın bizlere öğretti bir şey de haktan yana olmaktır.”
Azerbaycan İlahiyat Enstitüsü Rektörü Akil Şirinov panelde yaptığı konuşmasında;“ Kerbela öncelikle özgürlüğü seven ve zulme karşı duran bütün insanlık için bir değerdir. Hz. Hüseyin’in (a.s) bir kelamıyla Kerbela'yı özetlemek mümkündür. "Ben ölümü saadet bilirim ama zalimlerle ortaklığı, hayatı keder bilirim." 1384 yıl geçmesine rağmen her sene Kerbela’da yaşanan zulümlerle Kerbela'yı tekrar ve tekrar anlıyoruz.
Kerbela’nın bizlere öğretti bir şey de haktan yana olmaktır. Ne yazık ki, o dönemde de bu dönemde de haktan görünüp de haktan yana olmayan bir sürü insanlar vardı. Bu insanlar yüzünden o gün olan zulüm bugün de devam etmektedir. Kerbela'da geçici hayat için ebedi hayatını satan insanları görmekteyiz. Hz. Zeyneb'in (a.s), bir Müslüman kadının ne kadar yiğit ve cesur olabileceğini ve ne kadar da dirayetli olabileceğini görüyoruz. Aile fertlerinin feci bir şekilde katledildiği bir yerde, Hz. Zeyneb (s.a) "Ben güzellikten başka bir şey görmedim." diyebilmiş kişidir. Bu maneviyatın en yüksek zirvelerindendir.” dedi.
“Hz. Abbas (a.s) Vefa dersini talim etmek isteyenlerin Mürebbisi idi.”
Şirinov’un ardından panelde konuşan Yazar/Senarist Ahmet Turgut;“ İmam Hüseyin, kardaşı Abbas’ı kanlar içinde görünce “Şimdi belim kırıldı” demişti. “Şimdi belim kırıldı.” Ardı sıra o da “Kardaş” diyerek seslendi Abbas’a. Sımsıkı sarıldı kardaşına. Göğsüne bastırdı. Evvelce toprağa verdiği Hasan’ın kokusu da geliyordu ondan, Ali Ekber’in, Kasım bin İmam Hasan’ın ve cümle Evlad-ı Zehra’nın kokusu da.
Evet, Ümmü’l-Benin’in oğlu, Zehra Ciğerparesiydi artık. Âl-i Muhammed’di. Tertemiz Rahmet Ailesinin oğluydu O. Âlemlere Rahmet Nebinin huzuruna ahdine sadık şekilde çıkacaktı. Sıddıklardan bir Sıddık’tı O. Vefa dersini talim etmek isteyenlerin Mürebbisi idi Abbas.Kerbela Ocağının Vefa Sultanıydı. Şah-ı Vefa… İnna lillahi ve inna ileyhi raciun…” dedi.
“Keşke bir çözümü, çaresi olsaydı da o gün Hz. Hüseyin'e (a.s) yardımcı olabilseydik.”
Panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “Hz. Hüseyin (a.s) hepimizin müştereğidir. Bu gece Aşura’nın gecesidir. 1384 yıldır kalbimizde bir kor ateş yanmaktadır. Hz. Mehdi (a.f) belki gelince biraz teselli buluruz. Asıl saadetimiz ahiret günü olacaktır. Bu gecenin karanlığında çadırlarını toplayıp gidenler oldu. İmam Hüseyin (a.s) onlara karşı biatını kaldırmıştı. O dönem batılın yükseldiği, hakkın söylenmediği bir zamandır. Ve İmam Hüseyin (a.s) demiştir ki; "Ben zalimlerin maiyetinde yalakalıkla yaşamaktansa, onurlu bir ölümü tercih ederim." Alçala alçala, ezile ezile yaşamak doğru ve güzel bir yaşam mıdır?
Etrafta otuz bin kişilik bir cinayet ordusu vardı. Diyeceksiniz ki, "72 kişilik bir gruba karşı otuz bin kişiye gerek var mıdır?" Orada durum bu ayıbı, bu korkunç cinayeti her kabileye, herkese paylaştırmaktı. Herkesi suç ortağı ederek kimsenin bu işten intikam almamasını sağlamaktı. Çünkü bu korkunç cinayetten sonra gözü dönen bu düşman ordusu kendine gelecek ve birçoğu pişman olacaktı yaptıklarından.
O gün Hz. Hüseyin (a.s) tüm erkeklere söylemişti şehit olacaklarını. Eşler, kardeşler, dostlar son kez beraber sohbet ettiklerinin, son kez bu dünyada beraber olduklarının bilincindeydiler. Keşke bir çözümü, çaresi olsaydı da o gün Hz. Hüseyin'e (a.s), Hz. Zeyneb'e (s.a) yardımcı olabilseydik.”dedi.
Konuşmaların ardından panelde Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Taleh Boradigahi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.
