Özgündüz Cuma Hutbesi'nde; “Son günlerde gündemimizi meşgul eden konulardan biri de, bir vakıf başkanının altı yaşındaki kız çocuğunu evlendirmesiydi. Şia’ya ve Sünni’ye göre ergenlikten önce evlendirilmesi yasaktır. Ama babası da, kocası da razı olmuştur. Bu ifadeler basına ve kamuoyuna aktarılmıştır.

Sonrasında da toplum içerisinde de ,‘mukaddes dinimiz böyle değildir’ diyerek dini kurtarma kaygısı ön plana çıkmıştır. Şia ve Sünni camia olarak ‘dinimiz böyle demiyor’ diyerek, üstünüzden atarak yalan konuşmayın. Tam da dininiz sizlere böyle öğretti. Kendi ürettiğiniz din sizleri sapıklaştırdı. Kur’an-ı Kerim bizlere diyor ki, peygamberiniz sizlere en güzel örnektir. Sonra da sizler diyorsunuz ki, peygamberimiz Ayşe annemizi altı yaşında nişanladı sonra da dokuz yaşında da evlendiler. Bunu diyor musunuz, demiyor musunuz? E işte o da peygamberine ittiba ediyor. Allah diyor ki, en güzel örnek peygamberdir. O da peygamberine uymuştur. Nedir burada sıkıntı olan? Sapıklık mıdır? Evet! Yanlış mıdır? Evet! Hıyanet midir? Evet! Ben peygambere uyarım arkadaş, O ne yapsa doğrudur derse ne diyeceksiniz? O yüzden Milli Eğitim, Diyanet, medreseler ve havzalar olarak vaktinde bazı galat-ı meşhur bilgileri atıp çıkarmadıkça bu uyduruk din ha bire böyle sapıklar üretir. Sonra da hepimizi sapık eder. 

Sen de sonra onunla yarışa giriyor musun girmiyor musun? Siz de diyorsunuz ki, bizim Fatıma annemiz de dokuz yaşındaydı. Yoksa değer kaybedecek diye mi korkuyorsunuz? Ayşe annemizi, Hatice annemizle başka yerde yarıştıramıyoruz, bari buradan yarıştıralım diyorsunuz. Ne kadar gerici ve aptalca kaygılarla, mezhebi kaygılarla İslam dinini hiç ettiniz. Peygamberimizi sübyancı ettiniz. Allah’tan korkmaz, kuldan ve peygamberden utanmazlar! Hakikat bu değildir. Hz. Fatıma (s.a) evlendiğinde en az on sekiz yaşındaydı. Ayşe annemiz peygamberimiz ile izdivacında en az yirmi iki yaşındadır. Ayşe annemiz atı yaşında değildir. Yalandır bühtandır iftiradır. En az yirmi iki yaşın dadıydı. Hakikatler bunlardır. 

Onlar, İmâm-ı Rabbânî, İmâm-ı Şarânî hazretleri unvanlarını kutsayarak zikretti mi,  artık millete ne verse yutturuyor. O zaman mesele bitmiştir. Sen ondan çok mu bileceksin? Sizlerde de Ayetullah dedi mi tüm mesele bitmiştir. Sen ondan çok mu bileceksin? Benim topyekûnunu çizip değersizleştirme gibi bir derdim yok. Ama ümmetin sürü olmaya meraklı olmasını anlayamıyorum. Aklınızı kimseye ama kimseye ipotek etmeyin! İslam onun dediğidir dediğin zaman, bir başka Ayetullah veya bir başka imam da çıkıyor onun tersini diyor. Aynı zaman içerisinde, aynı dönem içerisinde oluyor bunlar. İslam buysa onun dediği İslam’ın dışıdır. İslam onun dediğiyse bu İslam’ın dışıdır. Onun için müçtehit fetvası naklederken İslam budur demeyin, içtihat budur deyin. İslam Kur'an-ı Kerim'in dediğidir. İslam o’dur dediğin de. Herkes kendi mezhebini ‘İslam budur’ diyerek, kendinin dışındakileri tekfir ederek mezhep kavgası başlatıyor. Bu yanlışı Müslümanlar atmadıkça, kâfir de bunları birbiriyle boğuşturup duracak.”