Anma merasimine, CABİR Başkanı Ayetullah Seyyid Seccat Karakuş, CABİR âlimleri, Zeynebiye Camii Derneği, ZHGM, CAFERİDER yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ve yüzlerce Ehl-i Beyt dostu katıldı. 

Anma merasimi, CABİR âlimi ve Zeynebiye Camii İmamı Ehed Talan’ın Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. 

Talan’ın ardından kürsüye gelen Caferi Âlimleri Birliği Başkan Yardımcısı Şirali Bayat bir selamlama konuşması yaptı. Bayat konuşmasında: “Allah’a itaati bir şiar ve iftihar olarak kabul ediyoruz. İman bizim için çok kıymetli bir değerdir ve şükürler olsun ki, bizler toplum olarak bunu benimsemişiz. Bunun için Rabbimize ne kadar şükür edersek azdır. Bizler Resulullah’ın nübüvvetini ve 14 masumu tartışmasız olarak kabul ediyoruz. Birileri peygamberimizin nübüvveti karşısında teslimiyet göstermese de, biz buna teslim olup kabul edip, bu doğrultuda hayatımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Bu da bizim için ilahi bir nimettir. Bir diğer mesele de diğer Müslümanların kabul etmediği velayet meseledir. Şüphe etmeden Ehl-i Beyt’in masumiyetini ve vilayetini kabul etmekteyiz. Bu saydıklarımın hepsi bizim için vazgeçilmez bir meseledir.” dedi. 

Bayat’ın ardından kürsüye davet edilen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz sözlerine, Karabağ savaşında canlarını siper eden Azerbaycan şehitlerine dua ederek başladı. 

Özgündüz:“ Dünyanın genelinde bir takım şeyler dönmekte. Ülkemizde hem iktidarı, hem de muhalefeti ilgilendirmesi gereken bir konuyla daha Emperyalist ve Siyonistler uğraşmaktadır. Bu da Türk Baharıdır. Araplara getirdikleri bahardan bize de biçmişler. Türk dünyası ve İran’da bir oyun oynanıyor. Yarıya yakın Türk olan İran’da bir hükümet veya devlet boşluğu olursa İran paramparça olur. Türk topraklarının bir kısmını da kaybedilir. Bizimle Türk dünyasının arasına başka kavimler doldurulur. Ermenistan’dan İsrail hilalini başlatıp, Türkiye muhasara altına alınmak isteniyor. Uyarıyorum! Sizin iktidar ve muhalefet koltuğunuzdan çok önemli bir şey söylüyorum. İran’ı parçalayarak, İran’ın kuzey batısını da Ermenistan sınırına kadar başka kavimlerle doldurup, Türkiye’yi Türk ve İslam dünyasından fiziki olarak koparmak istiyorlar. Ülkeyi yönetmek durumunda olanlar veya talip olanlar bu ülkenin bekasını, birliğini ve dirliğini düşünmek durumundadırlar. Tehlike gözünüzün önünde göre göre geliyor! Nüfus dengesi ve demografik yapı az önce belirttiğim bölgelerde aleyhte gelişmektedir. Bunlar bir şeylerin hazırlığıdır. O penceren bakılarak devletimiz geç kalmadan gereğini yapmalıdır. 

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, İran İslam Cumhuriyeti yöneticileriyle özel münasebetleri ve dostlukları olmakla beraber, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham Aliyev’le de kardeşçe samimiyetleri var. Bu fırsattan istifada ederek, Ortadoğu’da kaçan fırsatı burada kaçırmamak gerek. Bu iki ülke arasında Siyonizm ve Emperyalizmin döşediği çok sinsi mayınlar ve oyunlar var. Bu iki ülkeyi birbiriyle savaştırmak istiyorlar. Bu olayı yatıştırmak ve aralarındaki sorunları çözmek, barış ve güven tesis etmek noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın etkin olacağına inanıyorum.

Daha fazla kopma noktasına gelmeden müdahale edip barış ortamı sağlanabilir. Türk dünyasına sözüm ona Arap baharı gelmeden, sayın cumhurbaşkanımız da böyle bir şerefli görevi üstlenmekten onur duyar.” dedi.