Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette CABİR Başkanı Ayetullah Seyyid Seccat Karakuş, CABİR Sekreteri Ali Koç, CABİR Âlimlerinden Hüseyin Çaça ve Ehlibeyt âlimlerinden Muhammed Mücahidi hazır bulundular.

19 Nisan Perşembe günü gerçekleşen görüşmede, Dr. Ayet Peyman genel sekreteri olduğu Dünya Şiiliği Araştırmaları kurultayı ve çalışmaları hakkında bilgi sundu.

Ş. Hamit Rıza Muaviniyan; “Öncelikle bu sıcak ve bir o kadar samimi olan misafirperverliğinizden dolayı şahsınıza ve CABİR yönetimine içtenlikle teşekkür ediyorum. Bizler sizin 40 küsür yıllık üstün ve başarılı çalışmalarınızı duyduk ve hep tasdikledik, özellikle nice zorluklar ve meşakkatlerle dünyada örnek teşkil edecek Aşura ve Erbain merasimlerinizi ve oradaki konuşmalarınızı, Ehl-i Beyt mektebine karşı yapılan hakaretlere vermiş olduğunuz cevaplarınızı ve korkmadan göstermiş olduğunuz tepkilerinizi hayranlıkla izlemekte, takip edip desteklemekteyiz. Benim sizden öğrenmek istediğim şey şu ki; Türkiye gibi Şia nüfusunun az olduğu bir ülkede bunca büyük başarılara imza atmanızın sırrı ve sebebi nedir?” dedi.

Özgündüz; “Eğer bizler bir zerre kadar bir şeyler yapmış veya yapmaya çalışmış isek oda Allah'ın inayeti ve Ehl-i Beyt (a.s)’in lütfuyla olmuştur. Allah’ın eli ve yardımı en büyük başarıdır. Önemli olan insanın Allah'ın yardımını arkasına alabilmesidir. Allah'ın yardımı olduktan sonra insanın başaramayacağı hiçbir şey yoktur. İnsan kendisini bilip, tanıyıp Allah ile birlikte olduktan sonra yapacağı tüm işlerde mutlaka başarı elde edecek ve hedefe ulaşabilecektir. Yeter ki yapacağı tüm işlerinde önce Allah’ın rızasını göz önünde bulundurup desteğini elde edebilsin. Ben tüm işlerimizi Allah-u Teâla’nın organize ettiği ve bizlerinde sadece bir vesile olduğumuzun kanaatindeyim.

Ülkemdeki bu kutsal hareketteki ilk hedefim her bölgede bir mescit oluşturmaktı. Çünkü insanların toplanacağı bir yer olmalıydı, o da mescitten daha uygun bir yer olamazdı. Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.a)’de Medine'de ilk yaptığı şey mescit oldu ve sonra da insanları o mescidin etrafında toplamaya başladı ve bu şekilde de başarılı oldu. Biz de öyle yaptık ve elhamdülillah başarılı olduk çok şükür.

Özgündüz sözlerinin sonunda Evrensel Aşura merasimine de değinerek şöyle devam etti;

İmam Hüseyin (a.s)’ın Aşura’sı ile Hz. Zeyneb (s.a)’in musibetlerini günümüze taşımak pek de kolay olmadı. Bu yolda çok meşakkatler ve zorluklar çektik. İnşallah Allah bir yerlere yazmış ve sebt etmiştir. Aşura’yı dışarıda yaptığımız ilk yıllarda devlet ve değişik özel TV kanallarına altyazı olarak geçmelerinin saniyesine 100 dolar vermemize rağmen yayınlamıyorlardı. Buna rağmen biz de asla bundan taviz vermeyerek her yıl daha farklı ve daha ihtişamlı yapmaya gayret gösterdik ve ilerleyen yıllarda Allah’ın yardımıyla Aşura öyle bir boyuta ulaştı ki saniyesini 100 dolara reklam geçmeyenler bu kez kendileri gelip haber yapmaya başladılar üstelik bizden herhangi bir ücret talep etmeden.

Artık Aşura öyle bir boyuta yükseldi ki, ülkemizin Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, siyasi parti başkanları gelip konuşmalar yapmaktadırlar. Bunların tamamı Allah’ın yardımı, İmam’ın (a.s) özel inayetleriyle gerçekleşen şeylerdir. Başta da arz ettiğim gibi, bizler sadece bir vesile görevini yaptık ve Aşura'nın ülkemizin her tarafında yapılması hedefimize ulaştık çok şükür.” dedi.

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve CABİR Başkanı Seyyid Seccat Karakuş da heyete nazik ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini iletti.

Özgündüz’ü ziyaretinin ardından heyet, Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’ni ziyaret etti. Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi Proje Müdürü Ali Demirtekin tarafından karşılanan heyet, projenin güncel durumu hakkında bilgiler aldı. Heyet bu güzel ve ihtişamlı cami ve külliyenin bir an önce bitip ibadete açılmasını temenni ederek başta Türkiye Caferileri Lideri olmak üzere tüm emeği geçen, maddi ve manevi destek veren ve zahmet çeken herkese teşekkür etti.