Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleşen panel de, Zeynebiye Camii Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, CABİR Başkanı Seyyid Seccad Karakuş, Hukukçu Av. Mehmet Kemal Aydın’ın konuşmalarını dinlediler.
Panelde konuşan Seyyid Seccad Karakuş konuşmasında; “İmam Hüseyin (a.s) Al-i Aba’nın beşincisidir. İmam Hüseyin (a.s) son anlarında bile belki o zavallılar tövbe ederler ve elleri Peygamber’in kanına bulaşmaz umuduyla çaba gösterdi. Bu nakilde var ki İmam Hüseyin (a.s) Kur’an’ı eline aldı ve karşısındaki o bedbaht gruba hitaben dedi ki: “Benimle sizin aranızda bu Kur’an ve ceddim Resulullah hüküm etsin. Elinizi benim kanıma bulaştırmayın. Benim suçum nedir? Benim kanımı size helal kılan nedir?”
İmam Hüseyin (a.s) nasihatlerini verirken çadırlardan birinde küçük bir yavrunun ağlama sesi duyuldu. İmam Hüseyin (a.s) “O yavruyu bana getirin.” buyurdu. Yavruyu eline aldıktan sonra o bedbaht topluluğa hitaben dedi ki: “Bana acımıyorsanız bu altı aylık yavruya acıyın. Onun suçu nedir? Görmüyor musunuz, susuzluktan dudaklarını açıp, açıp kapatıyor.” bu sözleriyle o topluluğun vicdanına etki etmeye çalıştı fakat bu bile yeterli olmadı. Hz. Ali Asgar’ı boğazından okla vurarak orada şehit ettiler. Belki kendi duyguları harekete geçmedi ama tarihin duyguları harekete geçmişti. Hz. Ali Asgar’ın şehadeti Kerbela’da zalimin ve haksızın kim olduğunu kesin ve değiştirilemez bir şekilde ortaya çıkardı.”dedi.
Karakuş’un ardından panelde konuşan Hukukçu Av. Mehmet Kemal Aydın konuşmasında; “Hz. Hasan (a.s)’ın Muaviye ile yapmış olduğu barış çok eleştirilir. “Keşke anlaşma yapmasaydı da Hz. Hüseyin (a.s) gibi direnseydi, nihayetinde şehit edilirdi.” deniyor. Oysa aynı direnişi ve aynı barış antlaşmalarını Hz. Resulullah (s.a.a)’da görmekteyiz.
Hz. Hüseyin (a.s)’in yaptığı meşru müdafaa idi, direnişti. Onun ashabı Peygamber ailesini korumak için oradalardı. Hatta Hz. Hüseyin (a.s) onlara “Sizler gidebilirsiniz. Onların işi benimle” buyurmuştu. Ashabı ise “Sizi nasıl bırakırız, insanların yüzüne nasıl bakarız?” cevabını verdi. Tüm İmamlarımız derinlemesine düşünülürse fark edilecektir ki en isabetli kararları veriyorlardı. Hz. Hasan (a.s), savaşmak için hazırlık yapmasına rağmen Muaviye’nin satın aldığı insanlar yüzünden barış yapmak zorunda kalmıştır.”dedi.
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “ Bu yolda Hz. Hüseyin (a.s)’i takip etmek çok seçkin olmayı gerektirir. İşte bu yetmiş iki kişi o zamanın olabilecek en seçkin kişileriydi. Hepsinin alnı ak ve temizdi. Canlarından çok sevdikleri İmam Hüseyin (a.s) için kendilerini kalkan edecek kadar özveriliydiler. Hz. Hüseyin (a.s)’in derdi ile dertlendiler ve İslam’ın öz önderi ile beraber şehit düştüler. Yetmiş iki şehit ama her biri başka bir âlem. Selam olsun cümlesine.
Bedir’den Kerbela’ya, Kerbela’dan Çanakkale’ye, Çanakkale’den Karabağ’a ve tüm şehitlerimize selam olsun. Rabbim, Hz. Hüseyin (a.s) ile onları komşu etsin.”dedi.
Konuşmaların ardından panelde, Ehl-i Beyt âşıkları İran’ın ünlü meddahlarından Emir Hüseyin’in mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV, Kanal 12 ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.