Siyonist Rejim Savunma eski Bakanı Moşe Yalon Los Angeles Times’da “İran neden IŞİD’den daha tehlikelidir” başlıklı bir yazı yayınladı.
Moşe Yalon bu yazıda şu iddialarda bulundu: “ Amerika’nın her iki partideki siyasi liderleri, IŞİD’in yok edilmesinin Amerika’nın Ortadoğu’daki öncelikleri olduğunu açıkladılar. Ama aslında bu konu İran tarafından oluşturulan sorunlardan daha önemli değildir. Yaklaşık bir yıl önce İran ile yapılan Nükleer Anlaşma sadece İran’ın atom bombası tehdidini ertelemiştir ama İran’ın, İmam-ı Zaman’a inan 80 milyonluk nüfusu ile çok yönlü askeri tehdidi, batının menfaatleri için Rakka ve Musul’da adam öldürülmesinden daha tehlikelidir.
İran ile 5+1 ülkeleri arasındaki Nükleer Anlaşmada birçok menfaat sağlandı. İran’ın askeri programı en az 10 ile 15 yıl arasında ertelendi, İran ile siyasi sorunlar azaldı, İran’da yeni pazarlar oluştu ve IŞİD ile mücadelede İran’ın işbirliği elde edildi.
Tahran’a göre onlar verdiklerinden daha fazla menfaat sağladılar. İran Nükleer askeri planını erteleme karşılığında ekonomik yaptırımların kaldırılmasını elde etti ve siyasi izolasyonunu sonlandırdı.
5+1 ülkelerinin İran’ın Nükleer Anlaşmayı imzalamaktan vazgeçmesi korkusu, Tahran’ın daha fazla başarılar elde etmesini sağladı. İran, Amerika’nın Tahran’a karşı askeri seçeneği kullanması korkusunun ortadan kalkmasıyla birlikte, bölgenin genelinde nüfuzunu arttırdı”
Siyonistlerin Savunma eski Bakanı, Tahran’ın Suriye Hükümeti, Hizbullah, Ensarullah ve aynı zamanda Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’a olan desteğini ve aynı zamanda İran’ın Bahreyn ve Suudi Arabistan’daki vekâlet güçlerini, İran’ın başına buyruk tavırları olarak değerlendirdi.
Moşe Yalon sözlerine şöyle devam etti: “İranlı müzakere heyeti, sadece İran’ın askeri nükleer programının barışçıl yollarla hallolmasında çözüm yolu bulunması için gerçekleşen anlaşmada çok zekice davrandılar. Onlar çok güçsüz olmalarına rağmen oyunu çok iyi oynadılar. Önemli sınırlamaların kaldırıldığı 14 yılın ardından belki de dünya İran’ın bazı şeylere ulaşmasını önlemek için daha kötü bir durumda olacak.
Şimdi, endişeli ülkeler, İran’ın Ortadoğu’daki planı kendi lehine yeniden şekillendirmesine engel olmaya çalışmalıdır.
İran’ın Nükleer programlarını takip etmek için, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun eylemlerinden daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Çünkü daha önce İran’ın nükleer anlaşmayı ihlal ettiğini Atom Enerjisi Kurumu tarafından değil, Batı istihbarat ajansları tarafından ortaya çıkarılmıştı.
Endişesi bulunan ülkeler füze programları ve İran’ın terörizmi desteklemesinden dolayı İran’a baskılarına devam etmelidir. Onlar aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin İran’ın bölgede silahlarının yayılmasına engel olma kararlarını uygulamalıdır. Bu eylemlerin hiçbiri Nükleer Anlaşmanın maddelerini ihlal etmez.
Ne Amerika liderliğinde Batının, İran’ın Ortadoğu’daki sorunların çözümü olarak görme düşüncesinin düzeltilmesi ne de İran’ın bölgedeki Radikalizm ve istikrarsızlığın ana nedeni olduğunun görülmesi için geç değildir.
Nükleer Anlaşmanın İran’ı ılımlı, reformcu ve açık bir ülke haline getireceğini düşünenler maalesef bu rüyadan ve arzulardan dolayı acı çekmekteler.”
Siyonist Rejim Savunma eski Bakanı, İran İslam Cumhuriyetine karşı açık bir şekilde düşmanlığını dile getirerek, “İran’da dini bir hükümet olduğu sürece, bizim Tahran’da McDonald’s’ın bir mağazasıyla karşılaşmamız mümkün değildir” dedi.
Moşe Yalon Siyonist Rejim ve Sünni Arap ülkeleri arasındaki tüm çatışmaların ortadan kalktığını belirterek şunları yazdı: “ Bu gün Araplar ve İsrailliler aynı teknededir ve biz etrafımızda İran’ın desteklediği terör tehditlerle karşı karşıyayız ve bu tehditlerle nasıl mücadele edeceğimiz konusunda da Sünni Arap ülkeleriyle tamamen anlaşmaktayız.
Biz özellikle Amerika’daki iyi dostlarımız olmak üzere, Batı’daki müttefiklerimiz arasında liderlik konusunda yeterli değiliz. Eğer Başkan Obama ya da yardımcısı önceliklerini değiştirirse ve istikrarı yok eden politikalarını durdurma doğrultusunda İran’a baskılarını artırırsa, işte o zaman Amerika, Arap halkı arasında ve İsrailliler arasında çok istekli müttefikler bulacaktır.”