Matem merasimini organize eden CAFERİDER adına selamlama konuşmasını CAFERİDER Yönetim Kurulu Başkanı Av. Sinan Kılıç gerçekleştirdi.
Değerli Ehl-i Beyt dostları, bugün idrak ettiğimiz Muharrem ayı’nın onuncu günü olan Aşura gününde, Fırat nehrinin kenarında Kerbela denen yerde, Hz.Peygamber’in (s.a.a) emaneti olan Ehl-i Beyt mensupları, başta Hz.Hüseyin (a.s) olmak üzere ailesi, efradı hatta 6 aylık çocuğu dahi, hilafet makamını gasbeden Yezid tarafından katledilmiş, Peygamber hanedanı kadınlar esir edilmiştir.
O günden beri Müslümanlar için Muharrem bir yas ayı, Aşura bir yas günü olmuştur.Sadece Müslümanlar için değil Hz.Hüseyin’in neden katledildiğini bilen, Kerbela’yı anlayan,gönül ve vicdan sahibi her insan için Aşura bir matem günü olmuştur.
Ancak, Kerbela şehitlerinin mesajını anlamak istemeyen hatta onu özellikle unutturmak isteyen İslam elbisesini ters giymiş bazı çevreler ise bu yası bayrama çevirme gayretindedirler. Bu çevreler Kerbela şehitlerine ağlamamızı kınıyorlar, Aşura gününü, hiç o vahşet yaşanmamış gibi, hurafelerle sulandırıp bir tatlı bayramına çevirmek istiyorlar. Ancak, bu alanı dolduran biz yüzbinlerde onlara, Muharrem ayı yas ayıdır, Aşura günü yas günüdür!diyerek cevap veriyoruz.
Hz.Peygamber (s.a.a) Hz.Hüseyin (a.s) için
Mızrakla atından düşürüldüğünü, başının kesildiğini görür gibiyim” diyerek ağlamıştır. O’nun ağladığını gören yanındaki ashabı da ağlamıştır.
Yine Hz.Peygamber “Şüphesiz Hüseyin’in katlinden dolayı müminlerin kalbinde asla soğumayacak bir sıcaklık vardır.”diyerek Ehl-i Beyt taraftarlarının sonsuza dek sürecek olan matemine işaret etmiştir. “Allah’ım Ehl-i Beyt’imin benden sonra başlarına gelenleri ve karşılaşacakları musibetleri sana şikayet ediyorum” diyerek de zalimlerden bizzat müşteki olmuştur.
Hiç şüphesizki Aşura’ya bakışımız bizim safımızı, durduğumuz yeri belirlemektedir. Bu saf, ya Hz.Peygamber’in (s.a.a) yolu Hz.Hüseyin’in safı, ya da Hz.Peygamber’in (s.a.a) şikayetçi olduğu azmış, sapmış bir gürühun safıdır.
Bugün Empeyalizm ve siyonizm kıskacındaki 63 İslam ülkesinin tek ihtiyacı, haksızlık, adaletsizlik ve eşitsizlik karşısında onurlu direnişin sembolü Hz.Hüseyin gibi direniş göstermektir. Müslümanlar mezhep taassubu, dünyevi çıkar sakiyle emperyalizim ve siyonizim kapısında kul olduğu sürece hergün Aşura her yer Kerbela demektir.
Değerli konuklar,
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir ilke imza atarak Muharrem ayının ilk Cuma hutbesini Aşuraya ayırmış ve bu hutbede;
“Kerbelâ, Allah ve Resûlüne iman edip, Ehl-i Beyt sevgisini gönüllerine nakşedenlerin ortak acısı, yürek sancısıdır. Bu menfur hadiseyi gerçekleştirenler, mezheb ve meşreb farkı gözetmeksizin, istisnasız bütün Müslümanların vicdanlarında mahkûm olmuşlardır
Bizlere düşen, Kerbelâ’yı doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hz. Hüseyin misali bir duruş sergilemektir.” Demiştir.
DİB.lığının bu hutbesini bir başlangıç olarak memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isteriz.
Değerli konuklar izninizle, bu törenin hazırlanmasında olağanüstü gayret gösteren başta Türkiye Caferileri lideri sayın Selahattin Özgündüz hocama, Küçükçekmece belediyesine, emniyet güçlerine, töreni canlı yayınlayan Cem Tv ve bütün basın kuruluşlarına, Caferider yönetim kuruluna, Zeynebiye sivil toplum örgütlerine ve halkımıza CAFERİDER adına teşekkür ediyorum.
Bedir’denKerbela’ya, Kerbela’dan Çanakkale’ye ve Çanakkale’den günümüze kadar bütün şehitlerimize selam olsun.
Lebbeyk Ya Hüseyin!