Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı Şeyh Naim Kasım şu hatırlatmalarda bulundu: ‘Hizbullah, Amerika ya da İsrail’in Suriye’ye muhtemel saldırılarına tepki konusunda açık bir şeklide münakaşaya girmek, diğer bir taraftan da fiili olarak uygulanmamış senaryolar konusunda konuşmak istemiyor.

 

İsrail, bu rejim tarafından bir işgalin gerçekleşmesi halinde Hizbullah’ın neler yapacağını çok iyi biliyor.

 

Suriye’ye karşı batı tarafından çoklu saldırı gerçekten sınırlı olursa, Suriye’de konuyla bağlantılı tarafların bu saldırıya tepkisi de savaş meydanındaki gelişmelere göre olacaktır. Ama krizin daha da genişletileceğine dair herhangi bir polemik söylem, bölgenin bir işgal ile karşı karşıya olduğu ve savaşın yakın olduğu anlamına gelmektedir.

 

Suriye’nin Lübnan hava sahasından İsrail savaş uçakları tarafından bombalanması aynı zamanda Lübnan’ın da işgali sayılmaktadır ve Lübnan halkı ve hükümeti, İsrail’in Suriye’ye saldırmak için bu ülkenin hava sahasını kullanmasını kınamaktadır.

 

İran’ın Suriye’deki varlığı Suriye hükümeti ile sağlanan koordinasyonla gerçekleşmektedir ve bu durum, uluslararası olarak yasaldır.’

 

Şeyh Naim Kasım aynı zamanda Humus kırsalındaki Tifur askeri Havaalanının Siyonist Rejim tarafından bombalanmasını Suriye ve İran’a karşı işlenen bir suç ve cinayet olarak nitelendirerek, bu eylemin şimdi tasavvur edilemeyecek kadar sınırsız sonuçları olduğunu hatırlattı.

 

Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı şunları söyledi: ‘Hizbullah’ın, Lübnan’da İsrail’e karşı savaşı başlatmak istemediğini söylemekten bir korkusu yoktur. Çünkü Hizbullah’ın bütün faaliyetleri temel olarak savunma ve direniş üzerinedir. 2006 yılından şimdiye kadar yaşanan gelişmeleri ve olayları takip eden biri, Hizbullah’ın önceliğinin savunma pozisyonunu güçlendirmek olduğunu ve saldırı girişiminde bulunmadığını anlayacaktır. Bu nedenle, herhangi bir savaşın ilk ve son sorumlusu İsrail’dir.’

 

Şeyh Naim Kasım ayrıca, ‘Amerika’nın Suriye’ye karşı herhangi bir müdahalesi, Şam ve müttefiklerinin lehine olan güç dengesini değiştiremeyecektir’ ifadesinde bulundu.