Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Dönem Başkanına gönderilen mektuplarda şu ifadeler yer aldı: ‘İsrail’in Humus kırsalındaki Tayfur askeri havaalanına düzenlediği saldırı, Amerika’nın bu rejime çekinmeden sunduğu destek olmasaydı gerçekleşmezdi.
Terörist politikaların ve bu rejimin sürekli olarak teröristleri desteklemesinin ve Güvenlik Konseyi’nin 350. kararının ihlal edilmesinin gölgesinde 9 Nisan 2018’de Siyonist Rejimin F-15 savaş uçakları Lübnan’ın hava sahasını ihlal etmiş ve Tayfur Havaalanını hedef almıştır ve Suriye hava savunma sistemleri bu füzelerden bazılarını düşürmüştür. Bu saldırı, çok sayıda Suriyeli vatandaşının ölümüne ve yaralanmasına neden olmuştur.
İsrail’in bu saldırısı, Suriye ordusunun terörist grupları Şam kırsalından ve Suriye’nin diğer bölgelerinden çıkartmada başarılı olmasına dolaylı bir tepkiydi ve bu olay, bu teröristler tarafından Suriye halkının insani kalkan olarak kullanılmasının, öldürülmesinin, kaçırılmasının ve mermi yağmuruna tutulmasının ardından gerçekleşti. Sadece 3 ay içerisinde, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 155 Suriye vatandaşının öldürülmesine ve 865 sivilin de yaralanmasına neden olan 3 bin füze fırlatıldı.
Eğer Amerika’nın koşulsuz desteği olmasaydı, İsrail’in bu saldırıları devam etmezdi. İsrail, dünya ve bölgenin barış ve istikrarını tehdit etmektedir. Eğer Amerika, uşaklarına sahtekarlığa dayalı yeşil ışık yakmasaydı bu saldırı gerçekleşmezdi.’