Yariv Levin daha sonra Arabistan'ın, Hindistan uçaklarının işgal altındaki Filistin topraklarına gidebilmek için bu ülkenin hava sahasını kullanmasına izin vermesine ilişkin şunları söyledi: Bu adım 2 yıllık bir çabanın sonucudur. Siyasi alandaki yoğun çabaların ardından Yeni Delhi'den Tel-Aviv'e (Arabistan hava sahsından) doğrudan uçuş izni alınmıştır. Bu uçuş Arabistan üzerinden geçecek kısa mesafe sayesinde 7 saat sürecektir. 

 

İsrailli bakan daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: Bu adım bize birçok fırsat sunmaktadır ve çok sayıda turistin ilgisini çekmektedir. Bu projeye Hindistanlı bir şirketin dahil olması sonuç alınmasında etkili oldu. Bugün Arabistan ile birçok ortak menfaatimiz olduğunu düşünüyorum. 

 

Yariv Levin açıklamalarının devamında kendisine yöneltilen "Bu süreçte Amerika tarafından Suudilere bir baskı uygulandı mı?" Sorusuna verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı: Bu işin gerçekleşmesi için her yol denendi... Suudiler de tıpkı bizim gibi İran'ın nükleer enerjiye sahip bir ülkeye dönüşmesini istemiyorlar. Bu konuda ortak menfaatlerimiz bulunuyor ve bu ilerlememiz gereken bir noktadır. 

 

Levin ayrıca, Siyonist Rejim'in işgal altındaki Filistin toprakları ile Arabistan arasına demiryolu yapılmasını öngören projesine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: Arabistan, Fars Körfezi ülkeleri, Ürdün, işgal altındaki Filistin'de bulunan Heyfa limanı ve Akdeniz hattında yapılacak demiryolu projesi İsrail ekonomisinin yararına olacaktır. 

 

Öte yandan Siyonist Rejim Ulaştırma Bakanı da yaptığı açıklamada Hindistan'dan Tel-Aviv'e Suudi Arabistan üzerinden yapılacak ilk uçuşu tarihi bir an olarak tanımlayıp bunun Tel-Aviv ile Riyad arasında ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinin ilk adımı olduğunu belirtti. Siyonist Rejim merkezli Haaretz gazetesinin ulaştırma bakanı Esrail Katz'a dayandırdığı haberinde şunları yazdı: Konu tarihi bir an ile ilgilidir çünkü İsrail hava sahası doğrudan bir uçuşla Arabistan hava sahasına bağlanmış oldu.