Hüseyin, IŞİD teröristlerinin YPG'nin izniyle Rakka'dan silahlı olarak nasıl çıktıklarını anlatarak, "Yaklaşık 4 ay önce YPG IŞİD'den ateşkes istedi. Ateşkes yapıldı. Daha sonra bozuldu. YPG'nin Suriye'deki durumu zayıftı. Silahlı gücü zayıftı. Arapları para karşılığı veya zorla yanlarına alıyorlardı. Amerika Birleşik Devletleri, IŞİD'in elindeki toprakları havadan ateş altına alıyordu. Daha sonra bu toprakları YPG'ye veriyorlardı. Münbiç'te YPG çok zayiat verdi. Burayı da yine bombardıman ile aldılar. Rakka'da da bir kurşun sıkmadan bombardıman ile aldılar. Burayı, Türkiye'nin Cerablus'tan sonra Rakka'ya da operasyon düzenleyeceğini düşündükleri için yaptılar. Türkiye Rakka'ya girerse YPG'yi kuşatacağını düşünüyorlardı.
PYD-YPG'nin güçlü olduğu bölgeler Afrin, Kamışlı ve Haseke'dir. Telabyad, Kobani ve Münbiç'ta fazla bir güçleri yoktur. Telabyad'ı IŞİD 100 kişi ile almıştı. Daha sonra YPG hava saldırısının ardından buraya yerleşti. Rakka'da savaşın bitmesine yakın IŞİD'in yaralı silahlı gücü ve ailelerine, YPG istediklerini verebileceklerini söyleyerek kendi bölgelerinden Deyrezor'a kadar gönderdiler. Silahları ile birlikte Deyrezor'a gittiler. YPG, IŞİD'e 'Silahlar, arabalar, neyiniz varsa alıp gidebilirsiniz' diye söylediler" ifadelerini kullandı.