Irak Ulusal Hikmet Akımı Partisi Başkanı Seyyid Ammar Hekim, Bedir Teşkilatı Genel Sekreteri Hadi el-Amiri, Irak Savunma Bakanı İrfan el-Hayali ve Filistin Büyükelçisi Ahmed Akil gibi askeri ve siyasi şahsiyetlerin katılımıyla, Irak’ın IŞİD’e karşı zaferini kutlama ve Seyyid Muhsin Hekim’in vefat yıldönümü münasebetiyle düzenlenen merasiminde yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu: ‘Dini merciiyyet bu zaferi, Irak Halkı, silahlı kuvvetler, şehit aileleri, gaziler ve bu zafere katılan Irak’a dost ülkeler olmak üzere 5 gruba armağan etmektedir.

 

İran karşısında saygıyla duruyoruz

 

Seyyid Ammar Hekim konuşmasının devamında şunları söyledi: ‘Danışmanlıktan silah ve mühimmata kadar Irak’a yaptığı sınırsız yardımlardan dolayı İran İslam Cumhuriyeti karşısında, saygıyla duruyoruz.’

 

Ammar Hekim, merciiyyetin terörizmle mücadele için bir strateji geliştirdiğini belirterek, radikal düşüncelerin ve aktif olmayan terörist grupların varlığı dikkate alınarak, askeri zaferi nihai zafer olarak görme konusunda uyarıda bulunup şunları söyledi: ‘Bu strateji, merciiyyetin de görüşü gibi, terörizm düşüncesinin kökü ile mücadele ve IŞİD’in yok ettiği saf Muhammedi İslam’ı yeninden canlandırma, terörizmin insani kaynaklarını kurutma ve Irak ve Suriye’deki savaş bölgelerine teröristlerin yığılmasını engellemektir.’

 

Irak Ulusal Hikmet Akımı Partisi Başkanı Seyyid Ammar Hekim, teröristlerin mali kaynaklarının kurutulması ve radikal düşüncenin tebliğlerinin etkilerinin engellenmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadelerde bulundu: ‘Merciiyyet mücadelenin, fiili, uygulanabilir ve dakik planlarda olduğunu düşünüyor. Bu, ani ve duygusal tepkilerden uzak bir plandır, yani terörizmin planlarının ortaya çıkarılması için bilinçlendirici işler yapmaktır. Bunun için de hükümet ve toplumsal kuruluşların azami düzeyde kapsamlı olarak katılımları, ılımlı söyleşilerin yaygınlaştırılması, müsamaha, kurtarılan bölgelerde hayat şartlarının iyileştirilmesi, bu bölgelerin yeniden yapılandırılması ve bölgeden göç edenlerin yeniden evlerine döndürülmesi gerekmektedir.’

 

Ammar Hekim, merciiyyetin Irak Gönüllü Halk Güçlerinin desteklenmesi hakkındaki tavsiyelerine değinerek şu açıklamalarda bulundu: ‘Dini merciiyyet Haşdi Şabi’yi, güvenlik sistemlerinin korunmasında hayati ve temel gereklilik saymaktadır ve onu, terörizme karşı savaştaki büyük rolünden dolayı olumlu sıfatlarla nitelendirmektedir. Merciiyyetin tavsiyesi, onların tecrübelerinden yararlanılması üzerinedir, özellikle gençlerin savaş cephelerine katılarak kazandıkları tecrübeler dikkate alınmalıdır.

 

Merciiyyet bu kuvvetlerin disiplin ve cesaretini vurgulamaktadır ve Haşdi Şabi ile ilgili olarak bazı ölçüler belirlemiştir, bunlardan en önemlisi de anayasa ve diğer kanunlar, silahları hükümetin nezdinde sınırlama, hükümetin görüşlerine göre hareket etme, yasalara saygı ve bu yasaların uygulanması, bu gönüllü kuvvetlerin toplumun zihinlerindeki konumlarının korunması ve siyasi sorunların onlara dayatılmaması için onların siyasi konulardan uzak tutulmasıdır.’

 

Hekim konuşmasının devamında merciiyyetin yolsuzlukla mücadeleyi vurguladığına değinerek şunları söyledi: ‘Merciiyyet, Iraklıların terörizme galip geldikleri gibi, bu savaşta da zafere ulaşacaklarına olan güvenini dile getirdi. Bu yani bizim, ilmi ve kesin uygulanabilir bir stratejiye ihtiyacımız olduğu anlamına gelmektedir.’

 

IŞİD’e karşı kazanılan zaferden sonra birlik ve beraberliğin korunması vurgusu

 

Irak Ulusal Hikmet Akımı Partisi Başkanı sözlerine şunları ekledi: ‘IŞİD’e karşı kazanılan zaferden sonra, ulusal çoğunluk kabinesi oluşturmak için, birlik ve beraberliğin güçlenmesine ve ulusal vatanseverlik özelliğiyle mezhebi ve etnik hareketlerin listelere katılmalarına ihtiyacımız var. Demokrasinin güçlenmesinin yanı sıra yolsuzlukla mücadele önceliklerdendir ve herkese bağımsız ve sağlıklı bir seçim yapılması çağrısında bulunuyorum.’

 

Hekim, daha sonraki önceliklerin ise, güvenlik, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması, bölge ülkeleri ve dünya ile ayrıcalıklı ve açık ilişkilerde bulunmak ve Irak’ı bölge için bir irtibat köprüsü haline getirmek olduğunu söyledi.

 

Kudüs’e destek için uluslararası kuruluşlara çağrı

 

Ammar Hekim, Trump’ın Amerika Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı hakkında şunları söyledi: ‘Bu karar İslam kimliği için bir tehdittir ve Filistin halkına destek konferansına şahsen katılan büyük mercii Şeyh Muhammed Hüseyin el-Gheta olmak üzere taklit mercilerinin Filistin konusundaki duruşları çok önemliydi.’

 

Irak Ulusal Hikmet Akımı Partisi Başkanı , 1967 yılında bölge hükümetlerine ve İslam ülkelerine üst düzey heyetler göndererek Filistin’e destek için çabaları harekete geçiren merhum Seyyid Muhsin Hekim’in 60’lı yıllardaki duruşuna ve gerilla faaliyetlerinin caiz olduğuna dair verdiği fetvaya değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Seyyid Muhsin Hekim aynı zamanda Filistin direnişine mali yardımda bulunulması fetvası da vermişti ve Filistin halkını desteklemek için Arap ve İslam liderleriyle telefon görüşmesi yapmış, mektup yazmış ve İsrail’in İran’ın Şah Rejimi tarafından resmi olarak tanınmasını kınamıştı ve İran’ın Irak’taki o dönemki Büyükelçisine de itiraz mektubu yazmıştı.

 

Ayetullah Huyi ‘de aynı İmam Hekim’in yolunda hareket etti ve yine İmam Humeyni ve İmam Hamanei de. İmam Humeyni ve İmam Hamanei, devletlerinin bütün imkanlarını Filistin halkına destek olmak için seferber etti ve İmam Sistani ve diğer taklit mercilerinin bu konudaki duruşunu da görüyoruz.’

 

Seyyid Ammar Hekim, Arap ülkeleri Birliğine, İslam İşbirliği Teşkilatına, Güvenlik Konseyine ve Birleşmiş Milletler’ e, Amerika hükümetinin bu kararına baskı yapma çağrısında bulunarak şunları söyledi: ‘Bu karar, Birleşmiş Milletler’ in bütün kararlarını, ilkelerini ve kurallarını ihlal etmek demektir.’

 

Hekim konuşmasının sonunda, 4. Cenevre Müzakerelerine bağlı kalınmasını vurgulayarak, bütün taraflardan, Beyaz Saray Hükümetini bu karar ve duruştan döndürecek bütün baskı araç ve yollarını kullanmalarını istedi.