Trump’ın, Kudüs kentini siyonist rejimin başkenti olarak tanıdığı Filistin karşıtı kararından bir hafta geçerken, Hamas sözcülerinden Abdüllatif el-Kanu yaptığı açıklamada, Filistin halkının bu yasadışı harekete itiraz için Filistin topraklarında üçüncü intifadayı başlattıklarını duyurdu. El-Kanu ayrıca kudüs kentinin Filistin’in başkenti olduğunun altını önemle çizdi.
Donald Trump’ın Kudüs hakkındaki son kararına karşı halk itirazlarının dalgası şiddetlenirken, yapılan gösteriler Trump’ın Filistin karşıtı tutumuna yönelik dünya çapında bir ayaklanmaya dönüşmüş ve bu da Filistin halkının 3. İntifadasının özelliklerindendir. Filistin’in değişik bölgeleri son günlerde Filistinlilerin itirazlarına şahit olmaktadır. Bu arada Trump’ın Kudüs ile ilgili kararına karşı muhalefet dalgası Amerika’nın müttefikleri olanı Avrupa ülkelerine kadar yayılmış durumdadır. Bundan birkaç gün önce Filistinliler Amerika başkanı Trump’ın tek yanlı kararına tepki olarak düzenledikleri gösterilerde, bu hareketin Kudüs başkentli Filistin ülkesinin kurulmasına dair Filistin ülküsünün göz ardı edilmesi ve aslında Filistin halkına karşı bir savaş ilanı olduğunu, bunun da yeni intifadayı beraberinde getireceğini belirttiler.
Filistinli aktivistlerden Mustafa Bergusi Beyt’ül Mukaddes’teki son olayları yeni intifadanın başlangıcı şeklinde yorumlayarak, Filistin halkının Siyonist rejimin ve destekçilerinin kendi tehlikeli planlarını gerçekleştirmeye izin vermeyecekleri hakkında uyarıda bulundu.
Filistinliler için Kudüs’ün önemi, siyonist işgalcilere karşı Filistinlilerin intifadasının ana bileşenlerinden birinin Kudüs’ü savunma konusu olduğu kadar yoğundur. Bölgedeki gelişmeler ve yaşanan olaylar da intifadanın halen Filistin’in siyasi özelliklerinden biri olduğunu gösteriyor. Filistinlilerin gerçekleştirdikleri çeşitli intifadaların aşamaları, kendilerine has özellikleri nedeniyle bölgenin çağdaş tarihinde ünlü kıyamlar şeklinde kayda geçmiştir; üstelik siyonist rejimin savaş makinesini dize getirmek ve İşgalci rejime destek verenlerin entrikalarını etkisizleştirerek, boş ellerle kazandıkları iktidarı gözler önüne serip ispat etmişlerdir. Şimdi de “Kudüs ile ilgili komplolarla mücadele ve Filistin’i özgürleştirmenin tek seçeneği, direniş” sloganı ile Filistin halkının mesajı ve cevabını, Kudüs ve Filistin işgalcileri ve destekçilerine iletmiş oluyorlar.
Filistinlilerin intifadalarına bakıldığında, Filistinlilerin kendi topraklarını siyonist işgalcilerin elinden kurtarma konusunda geri adım atmayacaklarını gösteriyor. Bu çerçevede 8 Aralık 1987 tarihinde siyonist rejime karşı Filistinlilerin ilk intifadası ” Taş intifada” adı ile Gazze şeridinin kuzeyinden başladı. Filistinlilerin 2. İntifadası olan ” Aksa intifadası” 28 Eylül 2000 tarihinde başladı. Bu intifada siyonist rejimin dönem başbakanı Ariel Şaron’un, birçok siyonist asker ile birlikte Mescidi aksa’ya girmesi ile başladı.
Filistinlilerin son günlerde başlayan yeni intifadasının geçmişi 2015 yılı Ekim ayının başlarına dayanıyor. O sırada Filistinlilerin en geniş çaplı itirazları, siyonist askerler ve işgal site sakinlerinin başta Mescidi Aksa olmak üzere Filistinli İslami kutsalları taciz etmeleri ve onların bu kutsal mekanı zaman ve mekan açısından bölme çalışmalarına itiraz ile şekillendi ve şimdiye kadar da devam etmektedir.
Hiç şüphesiz Filistinlilerin intifadası önceki 2 intifada ve son 10 yıllardaki Filistinlilerin tüm mücadelelerinin devamıdır. Filistin halkının yeni intifadası onların mücadele tarihinde bir dönüm noktasıdır. Filistin direnişi siyonist rejim ve destekçilerinin bu direnişi unutturmaya çalışmalarının aksine, şimdi bölge gelişmelerinin zirvesinde bulunuyor Ve Filistinliler itirazlarını yoğunlaştırmak ve üçüncü intifadayı başlatmakla yine insiyatifi ellerinde bulunduruyorlar.Hamas Sözcüsü Filistin’de 3. İntifadanın Başladığını Duyurdu
Aralık 14, 2017 21 0
SHAFAQNA-Amerika başkanı Donald Trump işgal altındaki Filistin topraklarında büyükelçiliği Tel Aviv’den kudüs kentine taşınmasına dair kararı ardından Filistin İslami direniş hareketi Hamas sözcüsü 3. intifadanın başladığını duyurdu.
Trump’ın, Kudüs kentini siyonist rejimin başkenti olarak tanıdığı Filistin karşıtı kararından bir hafta geçerken, Hamas sözcülerinden Abdüllatif el-Kanu yaptığı açıklamada, Filistin halkının bu yasadışı harekete itiraz için Filistin topraklarında üçüncü intifadayı başlattıklarını duyurdu. El-Kanu ayrıca kudüs kentinin Filistin’in başkenti olduğunun altını önemle çizdi.
Donald Trump’ın Kudüs hakkındaki son kararına karşı halk itirazlarının dalgası şiddetlenirken, yapılan gösteriler Trump’ın Filistin karşıtı tutumuna yönelik dünya çapında bir ayaklanmaya dönüşmüş ve bu da Filistin halkının 3. İntifadasının özelliklerindendir. Filistin’in değişik bölgeleri son günlerde Filistinlilerin itirazlarına şahit olmaktadır. Bu arada Trump’ın Kudüs ile ilgili kararına karşı muhalefet dalgası Amerika’nın müttefikleri olanı Avrupa ülkelerine kadar yayılmış durumdadır. Bundan birkaç gün önce Filistinliler Amerika başkanı Trump’ın tek yanlı kararına tepki olarak düzenledikleri gösterilerde, bu hareketin Kudüs başkentli Filistin ülkesinin kurulmasına dair Filistin ülküsünün göz ardı edilmesi ve aslında Filistin halkına karşı bir savaş ilanı olduğunu, bunun da yeni intifadayı beraberinde getireceğini belirttiler.
Filistinli aktivistlerden Mustafa Bergusi Beyt’ül Mukaddes’teki son olayları yeni intifadanın başlangıcı şeklinde yorumlayarak, Filistin halkının Siyonist rejimin ve destekçilerinin kendi tehlikeli planlarını gerçekleştirmeye izin vermeyecekleri hakkında uyarıda bulundu.
Filistinliler için Kudüs’ün önemi, siyonist işgalcilere karşı Filistinlilerin intifadasının ana bileşenlerinden birinin Kudüs’ü savunma konusu olduğu kadar yoğundur. Bölgedeki gelişmeler ve yaşanan olaylar da intifadanın halen Filistin’in siyasi özelliklerinden biri olduğunu gösteriyor. Filistinlilerin gerçekleştirdikleri çeşitli intifadaların aşamaları, kendilerine has özellikleri nedeniyle bölgenin çağdaş tarihinde ünlü kıyamlar şeklinde kayda geçmiştir; üstelik siyonist rejimin savaş makinesini dize getirmek ve İşgalci rejime destek verenlerin entrikalarını etkisizleştirerek, boş ellerle kazandıkları iktidarı gözler önüne serip ispat etmişlerdir. Şimdi de “Kudüs ile ilgili komplolarla mücadele ve Filistin’i özgürleştirmenin tek seçeneği, direniş” sloganı ile Filistin halkının mesajı ve cevabını, Kudüs ve Filistin işgalcileri ve destekçilerine iletmiş oluyorlar.
Filistinlilerin intifadalarına bakıldığında, Filistinlilerin kendi topraklarını siyonist işgalcilerin elinden kurtarma konusunda geri adım atmayacaklarını gösteriyor. Bu çerçevede 8 Aralık 1987 tarihinde siyonist rejime karşı Filistinlilerin ilk intifadası ” Taş intifada” adı ile Gazze şeridinin kuzeyinden başladı. Filistinlilerin 2. İntifadası olan ” Aksa intifadası” 28 Eylül 2000 tarihinde başladı. Bu intifada siyonist rejimin dönem başbakanı Ariel Şaron’un, birçok siyonist asker ile birlikte Mescidi aksa’ya girmesi ile başladı.
Filistinlilerin son günlerde başlayan yeni intifadasının geçmişi 2015 yılı Ekim ayının başlarına dayanıyor. O sırada Filistinlilerin en geniş çaplı itirazları, siyonist askerler ve işgal site sakinlerinin başta Mescidi Aksa olmak üzere Filistinli İslami kutsalları taciz etmeleri ve onların bu kutsal mekanı zaman ve mekan açısından bölme çalışmalarına itiraz ile şekillendi ve şimdiye kadar da devam etmektedir.
Hiç şüphesiz Filistinlilerin intifadası önceki 2 intifada ve son 10 yıllardaki Filistinlilerin tüm mücadelelerinin devamıdır. Filistin halkının yeni intifadası onların mücadele tarihinde bir dönüm noktasıdır. Filistin direnişi siyonist rejim ve destekçilerinin bu direnişi unutturmaya çalışmalarının aksine, şimdi bölge gelişmelerinin zirvesinde bulunuyor Ve Filistinliler itirazlarını yoğunlaştırmak ve üçüncü intifadayı başlatmakla yine insiyatifi ellerinde bulunduruyorlar.