İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Emir Hatemi Türk mevkidaşı Nurettin Canikli ile yaptığı bir telefon görüşmesinde bölgedeki olaylara karşı iki ülkenin ortak bir tutuma sahip olduğuna yönelik mutluluğunu dile getirerek, “Geride bıraktığımız yıllar boyunca bazı bölgesel ve küresel güçler, İran ile Türkiye’yi ayırmaya çalıştığına tanık olduk, ancak Allah’ın lütfü ile iki ülkenin liderleri tarafından ortaya koyulan sağlam irade neticesinde onların bu çirkin komplosu sonuçsuz kaldı” ifadelerinde bulundu.
DEAŞ’ın mahv edildiği dolayısıyla Türkiye halkıyla milletini kutlayan Tuğgeneral Hatemi, bu olayın İran-Türkiye-Rusya arasında gerçekleşen bölgesel işbirliği sonucu meydana geldiğini belirterek aynı zamanda da Siyonistler ile ABD hükümetini öfkelendirdiğini açıkladı.
İran Savunma Bakanı ilaveten ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü Siyonist Rejim’in başkenti olarak tanıma kararına işaret ederek, “sorumsuz bir girişim olan ABD’nin bu kararı, Siyonist Rejim’in işgalciliğini takviye etmektedir; Biz bu olayın Bazı Arap ülkeleri ve İsrail arasında yapılan uzlaşı ile İslam ümmeti arasındaki kopukluk neticesinde meydana geldiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Yemen’deki cinayetler üzerinde de duran Tuğgeneral Emir hatemi, sözlerine şunları da ekledi: Yemen halkına karşı yapılan acımasız saldırılar, tam bir insani faciadır ve bu doğrultuda da küresel toplum ile Müslüman ülkeler, Yemen’in kuşatılarak bombardıman altında tutulmasının durdurulması konusunda daha ciddi bir biçimde müdahele etmeliler.
İran Savunma Bakanı iki ülkenin savunma alanındaki işbirliğinin gelişmesine de değinerek, “Biz, İran-Türkiye’nin askeri, savunma sanayii ve eğitim-araştırma deneyimlerinin takası alanında yapılacak her türlü ortaklığı olumlu karşılamakla birlikte, iki bakanlık arasındaki münasebetlerin daha üst bir seviyeye taşınmasına hazırız” değerlendirmelerinde bulundu.
Görüşmenin devamında ise Türkiye Savunma Bakanı Nurettin Canikli, iki ülkenin sahip olduğu ortaklıklara vurgu yaparak şöyle dedi: Bölgedeki son gelişmeler, İran ile Türkiye arasında gerçekleşen işbirliğinin daha da önemli hale gelmesini sağlamıştır ve hiçbir güç, iki milletin sahip olduğu dostluğu ile kardeşliğini kötü yönde etkileyemez.