Suudi Arabistan konusuna gelince basınımız nedense sessiz kalıyor.
Yaşanan hadiseler bir başka ülkelerde olsaydı bu durum farklı olurdu. Ama Suudi Arabistan yönetimi kendi kuzenlerine de kıymıyor, Kendi veliahtlarını yolsuzlukla suçlayan yönetim, sanki veliahtta gayrimeşru şekilde gelmiş. Veliahtlık’a yolsuzlukla gelen yüz milyar dolar rüşvet toplamış ve serbest bırakmamış.
Avrupa Parlamentosu zamanında bütün lazım olan silahların fazlasını dolar karşılığı Suud’a sattıktan sonra ne yazık ki Yemen’de binlerce masum çocuk öldürülüyor diyerek buraya silah satmayalım dediler.
Yemen’de gerçekten tarihte ender görülen insanlık suçu işleniyor.
Teröristler yapınca terör olayı olarak adlandırılıyor ama bunu yapan uyduruk bir devlet olunca terör sayılmıyor mu?
Neredeyse top yekûn yok ediyor. Amerika, Fransa ve İngiltere ne vermişse Mazlumların başına ne kadar yasak silah varsa döküyor.Kendi soydaşlarının başına, çünkü onların suçu Suudi Arabistan’ın kapı kulu olduğu Emperyalistlere biz uşak olmak istemiyoruz demeleri idi.
Emperyalist ve Siyonistler ’den silah alıyor ve onların düşmanlarını yok edeceğiz diye kendi soydaşlarını katlediyor. İsrail bu kadar küstahça katliam yapamıyor.
Bahreyn halkının yüzde doksanının sayıp sevdiği Ayetullah İsa Kasım nedense ev hapsinde ve vatandaşlıktan atılmış.
Onun suçu madem Arap dünyasına bahar geldi. Bu bahardan da üç beş çiçek de bu memlekette açsın bu halkta özgürlüğü tatsın, sen misin bunu diyen? Şuan da iç kanaması geçiriyor tedavisine engel olunuyor.
Ama dünya suskun, Allah zalimlerin sonunu teker teker getiriyor. Ama bizim sabrımız kısıtlı, ömrümüz kısıtlı, Allah’ım onların akıbetini ibret olacak şekilde hepimize göster. İçimize yanan bu ateşe su dök yarabbi.
Ülkemiz içindeki meseleleri siyasi partilere bırakalım değil mi?
Meseleleri siyasilerimiz çözsün. Ülkemizde Amerika kumpası olan bir hadiseler yaşanıyor. Amerika devletimize, milletimize kumpas kuruyor. Ve bu alenen de açık ve net aşikâr. Amerika teröristleri bize karşı kullanacak, silahları bile bile verdiği aşikâr, Gizli değil.
Ama bu FETÖ örgütü ne kadar da derinleşmiş ki, varlığından da bir türlü yoldaş olup istifade ediyoruz. Şimdi Amerika’nın kucağında ama bir türlü kim bir şey söylese vay sende FETÖ’cüsün etiketi yapıştırılıyor. Kardeşlerim böyle bir hukuk sistemi olmaz.
Yanlış yapıyorsan FETÖ’nün işine gelsin gelmesin sen yanlışından döneceksin bu kadar basit. Veya üç beş kişi yanlış yapıyorsa, ülkeyi bu durumdan kurtaracaksınız. Her şeyi Amerika kumpası diyerek işin içinden sıyrılmak da doğru değil. Ama tabi ki; Amerika tam çullanmışken, Amerika ile hemhal olmak da doğru değil.
Peki, ne olacak? Onu da hukuk devleti üstüne düşen vazifeyi yapacak. Kim hata yapmışsa devlet karşısında hesap verecek. Biz neden ikiye bölünelim, yolsuzu koruyanlar korumayanlar biz buna mecbur değiliz. Biz devletimizin ve milletimizin yanındayız. Ne yolsuzun ne hırsızın ne de kaçanın yanındayız: Hiç kimsenin tarafında değiliz. Allah ülkemizi, bölgemizi dindaşımızı necip milletimizi hainlerden ve nadan dostlardan şeytan düşmanlardan korusun birliğimizi bozmasın. Bozmak isteyenlere de fırsat vermesin…