Bahreyn’deki baskı ile ilgili en bariz durum, muhaliflerin zalim bir şekilde hapishanelerde tutuluyor bulunmalarıdır; çünkü hali hazırda içinde kadınlarında olduğu dört bin Bahreynli bu ülkenin güvenlik kurumlarında hayatlarını idame ettirmekteler. Orada işkence, küçük düşürme ve onuru zedeleyici uygulamalara maruz kalmaktalar. Öyle ki mahkumların sahip oldukları asgari hakları bile kendilerine temin edilmemektedir.
30 Ekim 2017
Mahkumlar Sağlık Hizmeti ve Eğitimlerine Devam Etme Haklarından Yoksun Bırakılmaktalar
Hali hazırda, bu ülkenin nüfusu göz önünü alınarak tutuklu sayısına bakıldığında Arap ülkeleri arasında rekor seviyede mahkum bulunduran ülke pozisyonunda. Öyle ki bu ülkenin hapishanelerinde boş yer kalmamış. Bahreyn yetkililerinin uygulamaya koydukları bazı yasalardan ötürü, halkın daha fazla sınırlamalara maruz kalması bu duruma sebebiyet vermekte. Yetkililer, vatandaşlar siyasi ve vatandaşlık haklarını talep ettiklerinde onları hapishaneye gönderebilecek yetkiye sahipler. Elbette çocuklarda bu durumdan kendi nasiplerini alıyorlar.
Buna karşı ulusal ve uluslararası örgütler bu durumu sadece kınamakla ve tavsiyelerde bulunmakla kalıyorlar. Batılı ülkeler, Bahreyn üzerine gerçek bir siyasi baskı oluşturmadıkları için Bahreynli yetkililer uygulamalarına devam etmekteler. Neticede bu vaziyet ve gerçek baskıların olmaması Al-i Halife’yi baskıları devam ettirmesi noktasında teşvik etmektedir.