27 Şubat 2017
İran eski Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, Amerika Başkanı Donlad Trump’a hitaben bir mektup yazarak, Onu doymak bilmeyen servet ve güç sahiplerinden olan azınlığın menfaatlerini tercih etmek yerine, genel halkın menfaat ve memnuniyetini tercih etmeye, Amerika’yı takip eden devletlerin üstünlük gözeten ve başkalarını aşağılayan tavırlarını milletlerin haklarına, kültürlerine ve menfaatlerine saygı duymaya dönüştürmeye ve milletler arası birlik ve beraberliği artırmaya davet etti.
İngilizce ve Farsça olarak yayınlanan mektupta Ahmedinejad Amerika Başkanına 10 tavsiyede bulundu ve bu mektubun siyasi gidişata göre yazılan bir mektup değil, Amerika halkına duyulan ilgi ve iyi niyetten kaynaklanan, bir insanın başka bir insana yazdığı bir mektup olduğunu belirterek, Trump’tan da bu bakış açısıyla bu mektubu okumasını istedi.
Ahmedinejad Trump’a hitaben şunları söyledi: “Ben ve siz de diğer insanlar gibi bir olan Allah tarafından ebedi bir hayat için yaratılmış kullarız. Allah-u Teala bizleri düşmanlık, hegemonya ve saldırganlık için yaratmamıştır.”
Ahmedinejad Trump’a verdiği başka bir tavsiyesinde “terörizm alanında terörist grupların birçoğu tanımıştır. Dünya bugün Amerika’nın güvenlik kurumları tarafından donatılmakta ve güçlendirilmektedir” diyerek Donald Trump’tan bu gruplara yapılan mali yardımları kesmesini istedi ve bunun özellikle zulüm altındaki halk olmak üzere herkesi mutlu edeceğini belirtti.
Bu mektupta aynı zamanda Trump’ın Amerika’nın siyasi ve ekonomik sistemini eleştirmesi doğrulanarak şunlar yazıldı: “Siz birkaç yıl içerisinde Amerika hazinesinin yaklaşık 23 milyar dolar kâğıt mal varlığı yarattığını açıkladınız. Bu sözün anlamı, doların evrenselliğinden yararlanarak, çalışmadan, çaba göstermeden ya da hiçbir ürün ya da hizmet sunmadan bu rakamın dünya halkının cebinden alındığıdır. Maalesef bu, Amerika halkı adına yapılan büyük bir hırsızlıktır ama özel bir kesim için yapılmıştır. Yani Amerika hükümeti ve iktidarı, bu miktar parayı, diğer halklara borçludur. Amerika halkının tarihin bu en büyük soygununa razı olacağını düşünmüyorum.”