Mişel Avn Lübnan’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda 83 üç oyla, yani çoğunluğun onayını alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Bu seçimlerde 36 milletvekili sandığa beyaz oy atarken, 7 oy geçersiz sayıldı.
Mişel Avn’un Cumhurbaşkanı olarak seçilmesiyle birlikte özellikle Mişel Avn’ın doğduğu bölgede kutlamalar yapıldı.
Lübnan Parlamentosu nihayet 45 başarısız toplantının ardından Mişel Avn’ı Lübnan’ın 13. Cumhurbaşkanı olarak seçti.
Lübnan Parlamentosunda Hristiyan milletvekillerinden olan Emile Rahmet Tesnim Habere verdiği röportajda eski General Mişel Aun’un Cumhurbaşkanlığına seçilmesi hakkında konuştu.
Mişel Avn’ın seçilmesi Direniş Ekseninin temel isteğiydi
Emile Rahmet bu röportajda şunları söyledi: “Mişel Aun’un Lübnan Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, bu ülkede Direnişin bir zaferi sayılmaktadır ve Mişel Aun’un seçilmesi bizim eksenimizin temel isteğidir ve bu istek gerçekleşmiştir ve bu isteğin gerçekleşmesi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın çabalarıyla olmuştur. Hasan Nasrallah’ın bu konuda sabit bir duruşu vardı ve eğer bu duruş olmasaydı biz bu sonuca ulaşamazdık. General Aun Lübnan’ın sütunlarından biridir ve ülkede daha önce yitirilmiş olan ulusal dengeleri oluşturabilir.
Hristiyan Milletvekili, Mişel Avn’ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesindeki bölgesel anlaşma konusunda şunları söyledi: “Aslında Mişel Aun’un Cumhurbaşkanı olarak seçilmesindeki bütün bölgesel anlaşmalar Seyyid Hasan Nasrallah’ın elindeydi ve İran ve Suriye olmak üzere bizimle birlikte olan bölgesel eksenler bu konuya hiçbir şekilde müdahalede bulunmamayı tercih ettiler. Bu yüzden bizim eksenimizde hiçbir ülkenin müdahalesi bulunmadı ama kendilerini destekleyen ülkelerle devamlı ilişkilerinin bulunduğu çok açık olan bizim karşımızdaki eksen de bu aşamada bir zarar veremedi.
İsrail Mişel Avn’ın seçilmesine çok üzüldü
Emile Rahmet, Mişel Aun’ın seçilmesinin Siyonist Rejim üzerindeki etkisi hakkında şunları söyledi: “İsrail, Mişel Avn’ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden son derece üzgündür. Çünkü Mişel Avn defalarca, “biz mümkün olan her şeyle İsrail karşısında direniş göstereceğiz ve Direniş Kuvvetleri Lübnan Ordusunun yanında İsrail’i pusuda beklemektedir” açıklamasında bulunmuştu.