15 Ağustos 2016
Washington, Hizbullah ile olan ilişkilerinde her zaman direnişin liderlerini tasfiye etmeyi amaçladı ve bu alandaki eylemleri ve hareketlerini Hizbullah’ın halk arasındaki meşruiyetini ve sevgisini yok etme hedefiyle yaptı.
Basından yapılan açıklamalara göre; Amerika bu tavır ve tutumu, Batıda yapılan bazı araştırmaların, terör operasyonları için gerekli istihbarat ve yeteneğe sahip olunduğu, bu operasyonların başarı oranının yüksek olduğu ve bununla birlikte terörist grupları zayıflatacağı yönünde iddia ettikleri sonuçlara göre aldı.
Lübnan Haber Kanalı Asya, konuyla ilgili olarak şunları yazdı: “ Bu konuda en meşhur ve bilinen araştırma 2015 yılında Edward Cullen ve Alex Mentez Şaul Mishal tarafından yapıldı ve terörist akımlar dergisinde yayınladı.
Bu araştırmada şu ifadeler yer aldı, "İsrail bir yılda 75 terör operasyonu yapabilir ve 65 hedefinde yüzde 86 başarı gösterebilir ve sonuç olarak ta öldürülen teröristlerin bağlı olduğu terör örgütlerinin faaliyetleri azalır."
Aynı zamanda Daniel Payman’da 2006 yılında yayınlanan makalede şu açıklamalarda bulundu: “İntihar eylemlerinde ölenlerin sayısının ortalaması 2001 yılında 3,9’dan 2002 yılında 5,4’e çıktı ve daha sonraki yılda bu terör eylemlerinde ölenlerin ortalama sayısı 0.98 ve 2004 yılında, 0.33’e ve 2015 yılında da 0.11’e ulaşacak.
Bu yüzden Amerikalılar, İmad Muğniye, Mustafa Bedreddin, Hasan El-Kays ve Samir Kantar gibi birçok Hizbullah liderinin öldürülmesinin Hizbullah’ın saldırı ve İsrail’e hamle gücünü zayıflatacağına inanıyorlar.
Şehit İmad Muğniye 2008 yılında Suriye’nin başkenti Şam’da, Şehit Hasan El- Kays 2013 yılında Lübnan’da, Şehit Samir Kantar 2015 yılında Siyonistlerin Şam etrafında düzenledikleri hava saldırısında ve Şehit Mustafa Bedreddin 2016 yılında Suriye’de Siyonist Rejim tarafından öldürüldü.