5 yıldan fazla bir süredir Bahreyn halkının inkılabı barışçıl sürecine devam etmektedir. Bahreyn iktidar ailesi 1765 yılında Katar’dan göç ettikten sonra Bahreyn’de iktidara geçti. Onlar İngilizler tarafından destekleniyorlar. Bu aile siyasi ve ekonomik olarak ta Suudi Arabistan’dan itaat ediyor.

Bahreyn’de bir krallık yoktu. Bu aile İngilizlerin de desteğiyle, toprak, güç, ordu ve ekonomiyi de ele geçirdikten sonra, her şeyi kontrolleri altına aldılar. Bu aile azınlık olmakla birlikte, herhangi yasal bir izin olmadan iktidara geçti.

 

Al-i Halife Bahreyn Halkının inkılabına; hile, kuşatma, ihmal, aşındırma ve özellikle Şii muhaliflerini vatandaşlıktan çıkararak karşılık veriyor. Bu aile Arap dünyasındaki sıkıntılı durumdan ve Vahhabilik mezhebinin vahşetinden yararlanıyor.

 

Al-i Halife, Siyonist Rejimin Filistin’deki tecrübesini örnek alıyor. Bu aile Bahreyn’in toplum yapısını değiştirmek için; aşırıcı Selefi ve İhvan uşaklarına vatandaşlık veriyor, aynı Siyonistlerin işgal topraklarında yaptıkları gibi.

 

Bahreyn iktidar ailesi vahşi planlarını muhaliflerine karşı silahlı çatışmayla uygulamaya çalışıyor. Bahreyn hükumeti muhaliflerini idam etmeyi ve onları vatandaşlıktan çıkarmayı bir çözüm sayıyor.

 

Çünkü Bahreyn Hükümeti bu eylemlerin güç dengesini kendilerine döndüreceğini tahmin ediyor. Bahreyn rejimi Arabistan askerleri, Amerika beşinci filosu, İngiliz merkezi ve Vahabi IŞiD tarafından destekleniyor ve bunun karşında muhalifler kuşatma altında, savunmasız ve yalnızlar.

 

Ama burada sorulması gereken soru su, “Acaba Al-i Halife’nin hesapları doğru mu? Acaba Bahreyn muhalifleri yalnız mı?

 

Bahreyn halkı akıllı, güçlü ve sabırlıdır. Onlar barışçıl inkılaplarıyla Al-i Halife’yi yenebilir, aynı Gandi’nin Hindistan’da Al-i Halife’nin efendisi İngilizleri savaşsız yendiği gibi. Bahreyn halkı Al-i Halife’yi yenecektir. Hatırlatmak gerekir ki, Bahreyn halkı yalnız değildir.

 

İran’da Amerika’nın uşağı Şah, İmam Humeyni’yi sürgün etti ama bunun sonucu, İmam Humeyni muzaffer bir şekilde İran’a döndü ve Şah kaçtı. Amerika hatta Şahın hastalığını bile tedavi ettirmedi. İran’daki esirlerinin korkusu ve menfaatleri nedeniyle onu kendi haline terk etti. Bahreyn’de de böyle olacaktır.

 

Bahreyn Şii lideri Şeyh İsa Kasım kazanacak ve Al-i Halife sürgün edilecektir. Amerika, İran Şahı ve Mısır’ın eski diktatörü Hüsnü Mübarek’i yalnız bıraktığı gibi, Al-i Halife’yi desteklemeyecek ve yalnız bırakacaktır ya da Libya diktatörü Kaddafi gibi onları öldürecektir.

 

Tarihin geleneği; zaferin halkın olduğu, kralların da yok olduğu bu ilkeye dayalıdır. Allah’ın vaadi de mazlumların zaferini ve zalimlerin er ya da geç yenileceğini vurgulamaktadır. Bahreyn halkı sabırlı olmalıdır çünkü zafer sabahı yakındır.