31 Mayıs 2016
Suriye ne zaman siyasi çözüme yaklaşsa ve ne zaman Rusya ile BM’nin ısrarı sonucu ülkede ateşkes sağlansa, Kuzey İsrail ve Güney Lübnan sınırında Hizbullah ile İsrail arasında çalınan savaş davullarının sesi yankılanıyor.
Güney Lübnan’da yakın gelecekte olası bir savaş için hazırlıklar yoğunlaştırılıyor. Batılı ülkeler ve Körfez ülkeleri tarafından terör listesine alınan Hizbullah, kendilerine yönelik bir savaşa elverişli olan bölgesel atmosferde, İsrail tarafından savaş hazırlığı yapıldığını öngörüyor.
Hizbullah yetkilileri tarafından “Alrai” gazetesine yapılan açıklamada, “Hizbullah, İsrail’in Lübnan sınırında başlatacağı bir savaşa karşı hazırlık yapıyor. İsrail, bir savaş hükümetidir. Savunma bakanı Avigdor Liberman, İsrail ordusunun yönelim ve uygulamalarını kendi hudutlarıyla sınırlı kalmayan kışkırtıcı operasyonlar ile gerginliği tırmandırmaya dayandıracaktır” ifadeleri kullanıldı.
Hizbullah’ın Suriye’de geliştirdiği askeri yeteneklerinin ve Suriye savaşında deneyim kazanmış askeri uzmanların İsrail tarafından yakından takip edildiğini vurgulayan kaynaklar şöyle devam etti: “İsrailli liderler bu durumun ne zamana kadar devam edeceğini birbirine soruyor. İsrail toplumu, sivil bir toplum değil savaş toplumudur. Bu toplumun bileşeni, savaş, tehdit ve sınırlarındaki Hizbullah tehlikesine karşı saldırı odaklıdır. İsrail, Hizbullah’ın Suriye savaşından dolayı yorgun olduğunu, birçok üst düzey komutanının savaşta öldürüldüğünü ve askeri gücünün kan kaybettiğini düşünüyor. Bu nedenle Hizbullah’ın uzun menzilli füzelerine karşı harekete geçmeyi planlıyor. İsrail ordusu, aralıksız savaş eğitimi alan askerlerinin motivasyonunu yükseltmenin yanı sıra fiziki, askeri ve teknolojik imkanlarını arttırmak için savaş senaryoları yazıyor.”
Bölge ülkelerinin, “terör listesi”ne aldıkları Hizbullah’ı vurması için İsrail’i cesaretlendirdiğini ekleyen Hizbullah kaynakları, “Hizbullah’ın Suriye ve Irak’ta mezhep savaşına katıldığı yalanlarını desteklemek için İsrail medyası üzerinden pazarlama yapılıyor. Bu algı yönlendirmesinde, İsrail’in devasa cephaneliği ve çok sayıda askeri aracılığıyla Lübnan’da askeri ve siyasi kararları verdiği tasavvuru çiziliyor. Tüm bu güçlü sebepler, İsrail ordusunu savaş için kızıştırıyor. Bir yandan da İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu, Hizbullah ile savaşa girmediği için ülke içinde korkaklık ile suçlanıyor” sözlerine yer verdi.
“Alrai” gazetesine açıklama yapan Hizbullah kaynakları şöyle devam etti: “Netanyahu, her İsrail başbakanın Hizbullah ile savaş ekseninde nöbetleşe bayrağı teslim aldığını son derece iyi biliyor. 1993-1996 ve 2006 yıllarında Hizbullah savaşlarında yer alan Netanyahu, İsrail toplumu tarafından başarısızlık ile suçlanıyor. Söz konusu savaşlarda Hizbullah’ı yenilgiye uğratmak bir yana, birinci, ikinci ve üçüncü sırada yer alan önemli liderleri bile öldürülememişken, İsrail gelecek bir savaşta ne kazanmayı umuyor? Hizbullah seçkin güçlerini Suriye’den geri çağırarak Güney Lübnan’a konuşlandırdı. Suriye’de geriye kalan nizami güçleri, alınan bölgeleri korumakla görevlendirdi.”
Hizbullah yetkilisi, İsrail’in maddi kaynaklarından beslenen hesaplarının, Hizbullah’ın askeri yetkililerinden birkaçını satın alarak, kendilerini savaşa sürükleyecek politikalar peşinde koştuğunu belirtti. İsrail’in farazi olasılıklarının, Hizbullah ile girilen bir savaştan zaferle çıkılacağına dair senaryolar yazdırdığını söyleyen kaynaklara göre, İsrail’in önümüzdeki seçimlerde Amerika’nın desteğine olan ihtiyacının yanı sıra, askeri bir zafere de ihtiyacı var. ABD başkanı Barack Obama ise, Irak’ın Felluce ve Suriye’nin Rakka kentleri gibi çeşitli bölgelerde, askeri bir kayıp yaşamaksızın savaş başlatmayı başardı. IŞİD’e karşı alınan bu zaferlerin, yaklaşan seçimlerinin lehine olduğu söyleniyor.
İsrail’in hesaplarının baştan sona hatalı olduğunu vurgulayan Hizbullah kaynakları şu sözleri eklediler: “Tel Aviv, Hizbullah’ın gelecekteki herhangi bir savaşta kullanacağı, gerçek yıkıcı gücünü hesaba katmıyor. Ayrıca Hizbullah’ın İsrail’in tüm tedbirlerine karşın alternatif planları ve isabetli vuruşları da İsrail tarafından hesaba katılmıyor. Bölge ülkeleri, İsrail ile girdiği savaşta bir gün bile Hizbullah’ı desteklemedi. Aksine bazı ülkeler, 2006 Lübnan-İsrail savaşında İsrail’i desteklemiş ve Hizbullah’a karşı durmaksızın saldırması çağrısında bulunmuştu.”
Öte yandan, kaynaklara göre Hizbullah’ın deneyimi ve savaş yetenekleri karşısında İsrail pek de özgüven sahibi görünmüyor. Hizbullah’ın açıklamadığı sürpriz savaş teknikleri ve açıkladıklarının ötesinde planları bulunuyor. Hayfa’da kimyasal tesisleri vurma gücü bulunan Hizbullah’ın, cephaneliği de modern teknolojinin avantajlarından faydalanıyor. Uzun menzilli füzeleri, Lübnan-Suriye sınırından ve Lübnan’ın Bekaa bölgesinden atılarak İsrail’deki hedefleri vurabilme kabiliyetinde. Bu füzeler ayrıca İsrail Savunma Bakanlığı binası gibi hedefleri yıkıp geçebilecek güce sahip. Birçok hassas noktanın yanı sıra, İsrail askeri topluluğunun tamamı, Hizbullah’ın meşru hedefleri dahilindedir. İsrail toplumu ise, bu savaş sonucu daha önce görülmemiş çapta bir yıkım görmek için hazır değildir.
Hizbullah yetkilisi sözlerini şöyle tamamladı: “Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, bölgenin giderek kızışmasının, beyhude olmadığını söylüyor. İsrail’in, önümüzdeki aylarda kan kaybetmesi gerekiyor.” Çünkü Nasrallah, İsrail’in önümüzdeki aylar için savaş hazırlığında olduğu konusunda bölgesel verilere sahip. Bu sebepten dolayı, bu savaştan galip çıkmak için tüm imkanlarını ortaya koyan Hizbullah, eli tetikte bekliyor.
Elijah J. Magnier
Güney Lübnan