07 Mart 2016
Lübnan Hizbullah’ı Genel Sekreteri Seyyiht Hasan Nasrallah, Şehit General Ali Feyyaz’ı anma merasiminde yaptığı konuşmasında; “Biz, oybirliğiyle terör örgütü olarak kabul edilen bir örgüte karşı savaşıyoruz. O zaman biz nasıl terörist olabiliriz?” diye sordu.
IŞİD'le savaşmaları için, gelen talep üzerine Irak'a gizlice generaller gönderdik
IŞİD'le savaşmaları için, gelen talep üzerine Irak'a gizlice generaller gönderdiklerini açıklayan Nasrallah; "Irak'a neden müdahale ettik? IŞİD, Irak'ta Şiilerden daha çok Sünnileri öldürdü. Irak hükümeti, bilim insanları ve halk yardım istedi ve en yüksek ses Ayetullah Ali Sistani'ye aitti. Onların, askerlere değil liderlere ve generallere ihtiyacı vardı. Gece yarısı birkaç kişiyi aradık ve onları Irak'a gönderdik, görevimizin farkındayız. Obama, Irak'ta IŞİD'in işgal ettiği toprakların yüzde 40'ının geri alındığını söylüyor. Bunu kim yaptı, Siz mi biz mi?" dedi.
Suriye gitmek için kimse bize emir vermedi
Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah, Lübnan direnişinin terörizmle mücadele için ve Lübnan’ın ulusal çıkarları doğrultusunda Suriye’de bulunduğunu vurguladı. Suriye gitmek için kimse bize emir vermedi, bu kendi bilgimize dayanarak aldığımız bir karardı. Gençlerimizi çatışmanın mahiyeti için toplamıyoruz, şer’i vazifemiz ve İslami değerlerimizi savunma sorumluluğumuz bizi bu işe zorlamaktadır.
Suudi Arabistan'ın sinirlenmesini anlıyoruz, çünkü başarısız olan herkes sinirlenebilir.
Suudi Arabistan, Suriye’de aldığı yenilginden dolayı ve NATO ile ABD’nin bu ülkeye müdahalesinden umudunu kestiği için bize karşı öfkelidir. Arabistan Yemen’de başarısız oldu ve olacaktır ve Yemen’in direnişçi ve sabırlı milletine karşı galip gelemez. Suudi Arabistan Bahreyn’deki halk ayaklanmasını bitirme konusunda da yenilgiye uğramıştır.
Eğer Arabistan'ı hayal kırıklığına uğratma sorunluluğu omuzlarımızda ise dünya ve ahirette bununla gurur duyuyoruz.
Bizim terör örgütü olarak ilan edilmemizin sebebi, tüm dünyada ezilenlere umut vermemiz.
Hizbullah’ın terör listesine alınmasına karşı gelen tepkiler, direnişin Arap milletleri nezdinde sahip olduğu konumunun göstergesidir.
Bizimle dayanışma içinde olduklarını belirten ve Fars Körfezi İşbirliği Konseyini kınayan bütün şahıs ve guruplara teşekkür ediyorum. Hizbullah’ın terör listesine alınmasına karşı verilen sivil ve resmi tepki, Siyonist rejimine verilmiş güçlü bir mesajdır ve Fars Körfezi İşbirliği Konseyinin sevinci, Arap ve İslami çevrelerden ve halktan gelen bu tepkilerle birlikte umutsuzluğa dönüştü.
Siyonist rejim için güçlü bir mesaj içeren bu sivil ve resmi tepkiler, Siyonistlerin İslam dünyasındaki varlığının normal hale gelip kabul edilebilir bir günün hiçbir zaman gelmeyeceğini işgalcilere kanıtlamış oldu. Hiçbir Arap rejimi, Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştiremez, ne Suudi hanedanı ve ne başkaları.
Arap kamuoyunun tepkisiyle vermek istediği mesaj şudur: Ey katil Siyonistler! Sizi yukarıya çıkarmak isteyen ve sizinle ilişki kurmak peşinde olanlar, sizinle birlikte alaşağı edileceklerdir.