Bahreyn Alimler Birliği Başkanı Seyyid Mecid el-Meşal Tasnim Haber Ajansına yaptığı açıklamalarda Bahreyn halkının sabır, direniş ve adil bir şekilde hak talebine devam etmekten başka çaresi olmadığını ve Bahreyn halkının maruz kaldığı hak ihlallerinin göz yumulabilecek şeyler olmadığını belirtti. El-Meşal bu taleplerin başında; yönetime katılım, siyasi ve ekonomik güvenlik ve insan haklarına uygun bir yaşam olduğunu, bunların da gayet makul ve önemli talepler olduğunu belirtti.
Halk Bahreyn'in bir parçası olduğunu hissetmek istiyor diyen El Meşal, ülkede bir ailenin ekonomiyi, siyaseti ve güvenlik makamlarının tamamını kendi tekeline geçirdiğini ve ülkenin kaderinin tek bir ailenin elinde olduğunu belirtti. Bu durumun halkta kenara itilmişlik hissi doğurduğunu belirten Bahreyn Alimler Birliği Başkanı, halkın taleplerinden geri atmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Bahreyn yönetiminin halkın makul taleplerini kabul etmemek için direndiğini ve bu talepleri şiddetle bastırdığını belirten Meşal tüm bu çabalara rağmen Bahreyn direnişinin bastırılamayacağını belirtti. Halkın direnişi ve sabrının Bahreyn yönetimini reform yapmaya mecbur bırakacağını belirten Meşal bunun gerçekleşmemesi durumunda Bahreyn'in çıkışı olmayan bir krizle karşı karşıya kalacağını söyledi. Meşal bu yüzden yönetime biran önce gereken reformları yapma, halka da barışçıl yollarla taleplerini istemeye devam etme çağrısında bulundu ve azmedip sorumlulukların yerine getirilmesinden sonra geriye kalan herşeyin Allah'ın elinde olduğunu söyledi.
Bahreyn direnişi'nin İran tarafından yönlendirildiği iddialarına da değinen Meşal, bu iddiaların Bahreyn'deki durum hakkındaki algıyı hedefinden saptırma ve barışçıl gösterilere karşı şiddetli müdahaleleri meşru gösterme çabası olduğunu belirtti.
Artık dünyadaki herkesin iletişim halinde olduğunu ve dünyanın küçük bir köy haline geldiğini belirten Meşal, Bahreyn hükümetinin gündem değiştirme çabalarının ve algı operasyonlarının kendilerine bir fayda sağlamayacağını belirtti ve şöyle devam etti: "Bahreyn'de artık hükümet yandaşları bile Ali Halife'nin yalan söylediğini biliyor. Bahreyn'de gerçekleşen şey bir halk kıyamı olup dış güçlerler hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır."