Bugün 1376 sene önce Müslüman dünyanın, İslam ümmetinin kalbinde açılmış bir yaranın halen acısını yaşıyoruz, sanki bu yara bugün açılmış gibi. Peygamber efendimizin size iki emanet bırakıyorum; birisi Allah’ın kitabı Kuran-ı Kerim diğeri ehlibeytim dediği, ehlibeytin gülü, incisi, şehitlerin efendisi Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehadetinin yıl dönümünü anıyoruz. Kerbela üzüntü, kahır, musibettir. Aynı zamanda imtihandır da Kerbela.
Kimin Hüseynin yanında olduğunun, kimin davasının, Hüseynin karşısında olduğunun imtihanıdır. Hüseyin bir şiardır. İslamın şiarıdır. Ehlibeyt bir şiardır, Hüseyin ehlibeytin şiarıdır. Eğer insan bu dünyaya özgürlüğü, adaleti, hukuku ve vahdeti getirmek üzere Cenabı hak tarafından insanlığa gönderilmişse de bu mesaj 1376 sene önce zalimler tarafından zorbalar tarafından engellenmek istendi. Hüseyin hayatını saltanat içinde geçirip kendini kurtarabilirdi. Ama öyle yapmadı, zor olanı seçti ve bize büyük bir miras bıraktı. Bugün İslam dünyası bir Kerbubela yaşıyor. Bir buçuk milyar Müslüman birbiriyle çatışma yaşıyor. Cemaatler ve yönetimler birbirleriyle kavga içindeler. Bu bir kaostur. Bu kaosun içinden çıkmanın bir yolu olmalı. Bu Allah’ın kitabına sımsıkı sarılmaktan geçer.
Allah’ın kitabı bir iptir. Buna tutunduğumuz , buna sarıldığımız zaman bizi semalara çıkarır, birlik ve beraberlik içinde yaşamamızı sağlar. Fakat Allah’ın kitabına sarılmak için, Şii-Sünni, Alevi-Sünni ayrımını bir noktada durdurmak lazım. Bu din çatışmaları sona erdirmedikçe bizim millet olmamız, tekrar birlik olmamız mümkün değildir. Emperyalistler, küresel güçler gelip bizim topraklarımızı işgal edecek, bizi birbirimizle çatıştırmaya devam edecekler.
En önemli şey; Türkiye, İran, Irak, Suriye ve bütün İslam alemi birlik ve beraberlik içinde olmamız, kardeşce yaşayıp birbirimizin mezhebine, inancına saygı göstermemiz, hak ve hukuka riayet etmemiz gerekir. Şu insanlara dikkat etmemiz lazım ki Hüseyin için ağlar, Yezitle iş tutarlar. FerezdakKerbela’ya giderken meşhur Arap şairi Hz. Hüseyin’e rastlar. Der ki: Kufeliler seni davet etti, ama bil ki onların kalpleri senin yanında, ancak kılıçlarını sana karşı çekecekler. Ey Müslümanlar, ey inananlar ümmet olmak zorundayız. Allahımız bir, kitabımız bir, kıblemiz bir, peygamberimiz bir, imamımız, kuranımız bir. Vahdet ve ittihat içinde olmalıyız. Allah’ın izniyle bu kaosun içinden de, bu birlik ve beraberlik içinde çıkacağız.