Güneşli Ehlibeyt Cami’sinin aylardır borcu sebep gösterilerek kapalı olan elektriğinin tekrar açılması ve müminlerin aydınlıkta namaz kılması için Bağcılar Müftüsü Hüsnü Sula ile görüşen Güneşli Ehlibeyt Cami Dernek Yönetimi, Sula’da, ne oturduğu makamına ne de ülke içerisinde yüzyıllardır devam eden birlik beraberlik kardeşlik hukukuna yakışmayacak şu sözlere imza attı: İran’a gidin,ülkeyi terkedin”
Konuyla ilgili konuşan Güneşli Ehlibeyt Cami Dernek Başkanı Musa Oruç şunları söyledi: “4 sene önce Diyanet’ten gelip camiye elektrik sayacı taktılar, faturayı Diyanet’in ödeyeceğini söylediler. Ancak dört yılın ardından 48 bin lira tutarında elektrik faturasıyla karşılaştık. Faturaların ödenmemesi üzerine Bağcılar Müftülüğü ile görüştüm. Yapılan görüşmede Müftü Hasan Hüsnü Sula bana “O zaman İran’a gidin, ülkeyi terk edin” diye konuştu.
Milli birlik ve beraberliği sunduğu katkılarla ister Şii, ister sünni olsun bütünleştirici duruşuyla bütün kesimlerin takdirini toplayan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün geçtiğimiz aylarda yaptığı şu konuşma, müftüye ve bu kötü zihniyete cevap niteliğinde...
İşte O Konuşmadan Bazı Satır Başları
Biz Bu Topraklara Göçmen Olarak Gelmedik
Biz bu topraklara göçmen olarak gelmedik. Iğdırlıyız, Karslıyız, Amasyalıyız, Muşluyuz,Vanlıyız. Fakat ana yurdumuz öteden beri Ağrı, Kars ve Iğdır’dır. Biz 1800’lü yıllar ve öncesinde İran ondan sonra Rus Çarlığı vatandaşıydık. Cumhuriyetle birlikte kendi tercihimizle ve Kars Antlaşması'yla ülkenin en güzel toprağı olan, toprağımızla birlikte çok yerinde bir karar alarak amcazadelerimizle, kardeşlerimizle beraber yaşamayı seçtik.
Buraya sığınmacı, yama bir millet olarak gelmedik farklı bir kültürden de gelmedik. Bu milletin bir parçasıydık bütünleştik. Bugünler Çanakkale Şehitlerini andığımız günlerdir. Oradaki şehitlikte bizimde ecdadımız vardır. Çanakkale’yi geçilmez kılan şehitlerimizin ruhu şad olsun. Şehitlerimizi Şehitlerin Şahı Hz. Hüseyin (a.s)’la beraber haşr etsin.
Biz milletimizle bütünleşmenin doğru karar olduğuna inandık bu inancımızı da hala koruyoruz. Fakat bana öyle geliyor ki birileri bu milletin kültürüne, soyuna, toprağına kendisini yakıştıramayan yabancılık çeken daha çok çöl Arabı hayranlığı çeken, Muhammed-i Medeniyetten söz etmiyorum. Çöl Arabı hani şu Suud Krallığı İngilizlerin Osmanlı’yı yıkmak için kurdurduğu işte onlar…
O kralların hayranlığı bazılarını sarmış olabilir. O yüzden Türk Milletini beğenmiyor olabilirler, o onların düşüncesidir demiyorum o onların eksikliği bedbahtlığıdır. Biz ırkçı değiliz fakat kavmimizle iftihar ediyor ve milletimizle övünüyoruz.
Bu ülkede kimin bizden daha fazla hakkı var? Bu sorunun cevabını biz birilerinden bekliyoruz. Bir takım yobazlar kalkmış yok işte Caferilere şu verilmiş bu verilmiş, parsel, parsel ülkeyi biz mi yedik? Devlet malında herkes kadar bizimde hakkımız var. Ama biz haram yemek istemeyiz başkasının hakkını yemek istemeyiz. Hakkımız olan kadarı bize yeter.
Bu alanı herkese her şeye karşı şu kardeşiniz ve yanındaki bu asil cemaat göğsümüzü gererek herkese karşı burayı koruduk. Ve şimdi Türkiye’nin en güzel gösteri merkezi bu alana yapılmıştır. Belediyemizle yaptığımız protokol gereği, bu alanın mülk tahsisi bize aittir. Bu protokol sonucu burası yapılmıştır. Bundan kimin karnı ağrıyor? Biz buradan hiçbir zaman kişisel menfaat sağlamıyoruz. Ama birileri ülkeyi yedi götürdü onların neden hakkı varda bizim hiç yok.
Bu Yurt Bizimdir Tekfirci Vahabilerin Değil!
Ezan-ı Muhammedi’den rahatsız olup Muhammedin adını bu ezandan çıkarmadıkça rahat edemem diyen Muaviye’ye sevmediğimiz için mi bizim hiç hakkımız kalmıyor bu yurtta? Yoksa Alemin şahı Hz. Ali’yi (a.s)çok sevdiğimiz için mi? Bakın Muhammed Mustafa Seyyidi Embiyadır, Peygamberin Şahı Ali’yi Murtaza Seyyidül Efsiya Vel Evliyadır. Hasan’la Hüseyin Babaları hariç bütün cennetlerin efendisidir. Fatıma bütün Alemin hanım efendisidir. Biz bu tarafta kaldık bu tarafı tuttuk kuranın indiği bu evi tuttuk biz uyduruk mezhep çıkarmadık uydurulmuş imamlar çıkarmadık Muhammed hanedanına bağlı kaldık.
Bu yurdu Türk yurdu yapan Yesevi anlayışının devamıyız. Muaviye uşakları Muaviye çocukları bu yurdu Türk yurdu yapmamıştır. Bu yurdu erenler Türk yurdu yapmıştır. Burada biz yabancı değiliz Emeviler yabancıdır Vahabiler yabancıdır, Tekfirciler yabancıdır, teröristler yabancıdır. Bu yurt bizim yurdumuzdur. Son zamanlarda İsrail’in ve emperyalistlerin isteği üzerine planı üzerine o bop projesi varya o uğursuz bop projesi o lanet olası bop projesi varya o proje gereği İslam diyarı harabeye çevriliyor buna bizim bir takım yobazlarımız Şii Sünni savaşı süsü vermeye çalışıyor.