İşte Mahir Hammud'un bu haftaki hutbesi:

 

 “Wikileaks belgelerinin ortaya çıkardığı rezaletin delil gerektirmeyecek derecede doğru olmasına, belgelerdeki ifadelerin Suud’daki resmi kaynaklar tarafından doğrulanmasına ve daha birçok şeye rağmen, bu belgelerin estirdiği rüzgar yaz bulutu gibi gündem olmadan geldi geçti. Neden?

 

Çünkü Arap insanı istisna bir ortamda yaşadığının farkında… Arap dünyasında her şey dışarıdan ithal edilmiş. Arap vatandaş gördüklerinden çok daha kötüsünü görmeyi beklerken bunları öğrendi. Geçtiğimiz 4 yıl aslında Arap halkların, hatta 3. Dünya ülkelerinin içinde bulunduğu başarısızlık durumunu bir nebze azalttı. Herkes diktatörlüklerin devrilmesi karşısında biraz daha huzur buldu ve daha da iyimserleşti. Ancak devrilen diktatörlerin yerine her anlamda onlardan daha kötüsü geldi. Üstelik aşırı İslamcı gruplar zuhur etti. Belki batının üzerinden çalışılmış, uğraşılmış projesiydi. Belki de bir cehaletin neticesi… Ancak kimse bu hale gelmesini beklemiyordu. Sonuç olarak tek bir şey ortaya çıktı: Araplar büyük bir başarısızlık daha yaşadılar.

 

Aynı şekilde bugün de Suud’la ilgili bu soru soruluyor: Bugün Suud’un yerine gelebilecek alternatif ne?

 Başarısızlık durumu anlaşılabilir. Ancak kendileri siyasi, kültürel vs. konularda seçkin isimler olarak ortaya koyanların gerçek bir alternatif oluşturmak için harekete geçmeleri gerekiyor.

 

Biz başarısızlık durumunu doğal görüyoruz. Geçtiğimiz 4 seneye baktığımızda cehaletten ve ayrılıktan başka bir şey göremiyoruz. Hayır bu ümmetin içinde saklı… Bir grubun ümmete gerçekten önderlik ederek herkesi şaşkına çeviren bu enkazı kaldırıp yeniden inşaya başlaması gerekmektedir.

 

 Biz buna şer’i deliller üzerinden gönülden inanıyoruz. Gerçek değişimler öncesinde her daim başarısızlık ve sessizlik vardır. Ancak ne zaman ve nerede ve nasıl… Allah en iyi bilendir.”