Irak’ın en-Nahil haber ajansının bildirdiğine göre dolar milyarderi Prens Velid bin Tallal, Bloomberg televizyonuna verdiği demecinde Sünni Arap ülkelerinin İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısını desteklediğini söyledi.

 

Gizli toplantılarda söylemekle birlikte İsrail’in İran’a saldırısını desteklediklerini açıkça ifade etmeyen Arap liderlerin aksine Suudi Prensi Velid bin Tallal’ın son derece açık konuştuğunun belirtildiği haberde Velid bin Tallal’ın “Çünkü Araplar asıl tehdidin İsrail değil, İran olduğuna inanıyor” dediği bildirildi.

 

Amerikan Başkanı Barack Obama’yı da İran’ın elinde oyuncak olmakla suçlayan Prens Velid bin Tallal, “Biz ve İsrailliler, bu meseleyi ciddiye alıyoruz ve onun doğuracağı sonuçlardan kaygılıyız. İsrailli liderler de tıpkı Suudi liderler gibi Obama’nın artan İran taraftarlığından kaygılı. Bu taraftarlık öyle bir düzeye ulaştı ki durum böyle giderse Obama’nın önümüzdeki haftalarda İran’ın atom bombası yapmasını bile onaylaması mümkün” dedi.

 

İran’ın büyük güçlerle müzakere yaparak kazandığı fırsatla kendisine uygulanan yaptırımları hiç değilse asgari ölçüde azaltmaya çalıştığını; ancak nükleer programını sona erdirme konusunda hiçbir yükümlülüğe bağlı kalmayacağını belirten Velid bin Tallal, İran’a yönelik baskıların sürdürülmesi gerektiğini savundu ve “ABD başkanının siyasi açıdan birçok sorunu var. Güçlü bir başkanın bu cesareti gösterip ‘Biz İran’la anlaşma istemiyoruz’ diyebilmesi gerekiyor” dedi.

 

Velid bin Tallal’la röportajı yapan Gazeteci Jeffrey Goldberg, Velid Bin Tallal’ın Suudi yönetiminde remi bir görevi olmamasına rağmen onun açıklamalarının bunu açıkça ifade edemeyen Suudi liderlerin görüşlerini yansıttığını söyledi.

 

ABD Başkanı Barack Obama’nın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile telefon görüşmesini “anlamsız bir görüşme” olarak niteleyen Velid bin Tallal, İran’a karşı yumuşak davranmakla suçladığı Amerikalı yetkilileri eleştirerek şunları söyledi: “Siz Suriye’de kimyasal silahların olmadığını mı sanıyorsunuz? Suriye hükümeti tüm kimyasal silah depolarını teslim etmeyi kabul etmiş olsa bile bu silahları bir kez yapanlar yeniden yapabilirler. Obama, Suriye’deki kimyasal silahlar konusunda tereddütlü davranmaya başladığı anda Araplar şunu anladı ki o İran’ın nükleer programı konusunda da direniş göstermeyecek.”

 

İsrail’in İran’a saldırısına basın yoluyla karşı çıkar özel toplantılarda destekleriz

 

Velid bin Tallal, “İran nükleer meselede Batı ile anlaşmasına rağmen İsrail İran’ın nükleer tesislerine saldırırsa Araplar bu saldırıyı destekler mi?” şeklindeki bir soruya da şu cevabı verdi:

 

“Öncelikle biz nükleer anlaşmanın başarılı olmayacağına inanıyoruz. İkinci olarak da şunu söylemeliyim ki Arap ülkeleri basında ve medyada böyle bir saldırıya karşı çıkar; ama gizli ve özel toplantılarda bunu destekler.”

 

Velid bin Tallal, Arap kamuoyunun bu konudaki tutumunun ne olacağına dair soruya ise şu cevabı verdi:

 

Asıl tehdit İsrail değil İran

 

“Sünniler İsrail’in İran’a saldırısını destekliyor; çünkü onlar Şia’ya ve İran’a karşılar. Tarihsel açıdan da İran, Araplara yönelik büyük bir tehdittir. Çünkü Fars ve Arap imparatorları özellikle de Sünni imparatorlar her zaman çatışma içerisinde olmuştur.

 

Bu yüzden Araplar asıl tehdidin İsrail değil, İran olduğuna inanmaktadır. İran imparatorluğu şu an birçok yerde mevcuttur. Bahreyn’de, Irak’ta, Suriye’de Lübnan’da ve Gazze Şeridi’nde...”

 

Velid bin Tallal, konuşmanın sonunda da İsraillilere Filistinlilerle barış yapmaları tavsiyesinde bulundu ve İsrail’in Filistinlilerle yapacağı barışın İran’ın yalnızlaşmasına ve Hizbullah’ın zayıflamasına yardım edeceğini söyledi.