Toplantının sonunda Kuveytli Şeyh Abdülaziz El-Kattan ve Kudüs müftüsü Muhammed Hüseyin’in başını çektiği “İnsan ve Barış Merkezi” tarafından “Kudüs’e Dönüş” başlığını taşıyan bir açıklama yayımlandı.

Müslümanlara ve Araplara seslenen âlimler, ümmeti ayrılıkları, mezhebi farklılıkları bir kenara koymaya, asıl dava olan Filistin davası etrafında bir araya gelmeye çağırdı.

Kişisel veya bölgeyle ilgili çıkarlar uğruna yapılan kanlı çatışmaların, siyasi çekişmelerin gölgesinde İslam mezhepleri arasındaki tarihi ayrılığın gündem edildiğini ifade eden âlimler, sorunun geleneğe dayanmaktan kaynaklandığını, mezheplerin İslami ve Kur’anî değerler bağlamında yorumlanması gerektiğini vurguladı. Açıklamada “Bu anlaşmazlıklar uğruna nice insan hayatını kaybetti. Nice ülke yerle bir oldu. Üstelik tüm bu anlaşmazlıklar İslam’a ve Rasulullah(sav)’a mâl edildi. Merhamet ve barış dini olan İslam kan ve ayrılık dinine dönüştü” ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Bu anlaşmazlıklar devam ederken ümmet birincil meselesi olan Aksa ve Filistin davasını unuttu, ayrılıklarını daha da güçlendirdi. Bu da en çok düşmanı sevindirdi. Düşman bize sevinirken biz de birbirimizi öldürmeye, saflarımızı daha da bölmeye, birbirimizi tekfir etmeye devam ettik.

Artık asıl davamıza dönme zamanıdır. Arap ve İslam ülkelerinin Siyonistlere karşı yekvücut olarak, direnişi kalemleriyle, mallarıyla, canlarıyla, basın-yayın organlarıyla desteklemeleri gerekmektedir.”

Merkez, taraflar arasında müzakere yapmaya, tekfirci grupları ve tarafçılık yapanları boykot etmeye, ümmetin vahdetini sağlamaya çağırdı. İslam mezheplerinin değerlerini koruma hakkına ve ibadet hürriyetine sahip olduğuna dikkat çeken âlimler, Kur’anî değerlerin ve insani ilkelerin herkesin ve her türlü düşüncenin üstünde olduğunu da vurguladı.

Herkesin farklı düşünme hakkına sahip olduğu ifade edilen açıklamada, her türlü şiddet gösterisinden uzak durularak “bir arada yaşama, tanışma ve görüşme”nin yollarını arama çağrısı yapıldı.

Okullarda, basında, camilerde “başkalarına karşı anlayışlı olmak” hususunu yaygınlaştırmak adına özel gayret sarf edilmesi gerektiğini belirten merkez, İslam’ı, insanı önemseyen evrensel bir barışın sözcüsü kılmaya çağırdı.