Şia Namaz Ehline Saldıracak Kadar Yobaz Değildir
Yer yer sözüm onu bazı aydınlar şunu söylüyor: “Irak’ta Sünniler üstüne bomba bağlayıp Şia mescidinde patlatıyor, Şia üstüne bomba bağlayıp Sünni mescidinde patlatıyor.” Bu klişe bir sözdür. Tasarlanmış, kurgulanmış bir laf değildir. Ülkemizde böyle bir durum yaşanmasın diye söylenen sözlerdir, başka bir niyeti yoktur. Fakat bu tür sözler beraberinde vebal de getiriyor. Hiçbir Şia, namaz ehline saldıracak kadar yobazlaşmaz, orada kan dökecek kadar yobazlaşmaz. Dünyada böyle yobaz bir Şia yoktur. Şia açısından mescitlerin hepsi Allah’ın evidir. İçinde ibadet eden, Şafi olur, Hanefi olur, Maliki olur, Caferi, olur fark etmez hepsi Allah’ın evidir.
Kutsiyet açısından Zeynebiye Cami ne kadar mübarekse, Halkalı’da bu caddenin sonundaki, aşağısındaki diğer Sünni Camileri de aynı kutsiyettedir.
Şialık, İmanın Zirvesidir
Şia’nın cami ehline, camide saldırdığına dair bir tek örnek gösteremezler. Camilere saldıranlar, Vahhabi zihniyetteki Amerika ve İsrail uşaklarıdır. Bizden bir kişi böyle bir şey yapsa herkes onu lanetler, ben şimdiden peşinen lanetliyorum. Bu sebeple aydın geçinenlerimiz, Şia’yla ilgili konuşurken dediklerini ölçsün biçsinler. Amerikan uşağı Vahabilerle, Şia’yı bir tutmasınlar. Şia takvanın da üzerinde bir makamdır. Şia İbrahim (a.s)’ın makamlarındadır. Şialık iman derecelerindeki en ideal noktadır.
Şia’yı, dünyanın en rezil mahlûklarıyla, Yezit avenesiyle anmanın kendisi başlı başına bir zulümdür. Şia yani rahmet, barış, erdem takva demektir.
İran Mazlumların Sesidir
İran, bölgeyi karıştırıyor diyorlar. Allah’tan korkun, İran terörizme karşı, devletlerin, milletlerin yanında yer alıyor. Bölgede mezhep savaşı, kavmiyet savaşı çıkarmak isteyenlere karşı mücadele ediyor, uluslararası yasaların el verdiği ölçüde. Bunun dışında bir bilgisi, bir iddiası olan varsa buyursun gelsin konuşalım. Ben İran’ın temsilcisi değilim fakat İran üzerinden Şialığı vurmak arzusunda olan yobazlara sesleniyorum. Şu anda Suudi Arabistan aleni bir şekilde katliam yapıyor, soykırım yapıyor Yemen’de. Çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden öldürüyor, hastanelere saldırıyor ve uluslararası mahkemelere göre savaş suçu sayılan silahlar kullanıyor.
Yemen’de Alevi yoktur bilinen klasik anlamında. Orada Zeydiler var, Şafiler var ekseriyetini bu iki unsur oluşturuyor. Suud, oraya Vahabiliği de sokmaya çalışıyor. Yemen halkı, Zeydisiyle, Şafisiyle Suudi’yi reddetmiştir ve aralarında ona karşı birlik oluşturmuşlardır.
Sizden Adam Olmaz!
İran İslam Cumhuriyeti de halk neyi istiyorsa ona karar verir, bunun kararı Suudi Arabistan’a kalmamıştır, hele Amerika’ya hiç kalmamıştır diyor. Orası kimsenin üssü değil, oranın Reis-i Cumhur’unu siz mi atayacaksınız, yoksa halk mı seçecek?
İran, halklar kendi kaderini kendi versin, dışarıdan bir müdahale olmasın diyor yanlış mı söylüyor? Buna rağmen silahlı müdahale de etmiyor. Ama Araplar, yine kendileri gibi Arap olan bir ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini talan etmek için anlaşıp girdiler. Allah kökünüzü kurutsun sizin! Peygamberi de siz dargın küskün gönderdiniz, sizden adam olmaz!
Nemr'in İdam Kararını Derhal Durdururun!
Ayetullah Nemr de, halkımıza özgürlük tanıyın inandıklarını yaşasın, dediği için idama mahkûm edildi. Biz, İngiliz ve Amerikan uşağı Suudi Arabistan’ın bu cinayete bulaşmamasını diliyor ve bu haksız, zalimce idam hükmünü kınıyor, bir an evvel durdurulmasını istiyoruz.
Yemen’de de gerçekleşen soykırımın kayıtsız şartsız durdurulmasını istiyoruz. Allah, ölenlerin kanında Al-i Suud’u boğsun istiyoruz. Allah bizi yobazlıktan, dinsizlikten, akılsızlıktan, kâfirlerin işbirlikçilerinden korusun.
TEŞEKKÜR
Kum Şehri’nde düzenlenen “14 Asır Sonra Alevi Hükümete Bakış” adlı konferansa davetli olarak katıldık. Konferansı tertipleyen Hz. Ayetullah Uzma Erdebili’nin kendileri ve ağazadeleri Hüccet-ül İslam Seyyid Ali Erdebili’nin, programa katılan ayetullahların, profesörlerin özel ilgisi oldu, kendilerine buradan teşekkür ediyorum. Konferansın ardından Kum’dan ayrılmak zorunda kaldığımız için öğrencilerimizle görüşemedik.
Erdebil’de bizi utandıracak kadar ilgi ve alaka vardı. Ayetullah Erdebili’nin Erdebil’deki bürosunun sorumluları, Ağayi Hacı Ali Xezduz, değerli âlimlerimizden Hüccet-ül İslam Saadeti, Erdebil Cuma İmamı aynı zamanda Rehberin Temsilcisi Seyyid Hasan, yine ilerlemiş yaşına rağmen Zeynebiye Cami açılışına Ayetullah Erdebili’yi temsil eden heyetin başkanı olarak buraya teşrif eden Ayetullah Hatemi, ömrü uzun olsun, fevkalade sevgi gösterdiler, saygı gösterdiler hepsine sizin adınıza da, kendi adıma da teşekkür ediyorum. Benim şahsımda size duydukları ilgi, alaka ve sevgiyi gösteriyorlardı. Allah onların da, sizin de akıbetinizi hayır etsin.