Filistin davasının yanında yar alanlardan biri de Lübnan Tevhid Hareketi lideri Şeyh Bilal Şaban’dı. Şeyh Şaban bedenleri ve ruhları esir edilenlere işaret ederek şunları söyledi: “Bugün aslında bizler hevamızın, kavgalarımızın, ayrılıklarımızın esir olmuşuz. Bu yüzden Filistin davasını, özgürlük mücadelesini unuttuk. Cihadın ve mücadelenin temsilcileri ancak direnişçiler, esirler ve şehitlerdir.
Siyonist hapishanelerde esir olanlar mukaddesatımızı esaretten kurtarmak adına kendi özgürlüklerini ortaya koydular. Dışarıdaki mücahit ve direnişçiler de Allah’ın vaadinin gerçekleşmesini bekliyorlar. Yönünü şaşırmış olan, mücadelesini erteleyen ümmeti bekliyorlar. Ümmet ise sahte hesaplar peşinde kaybolup gitmiş durumda… Bugün Filistin kimsenin önceliği değil! Cahiliye Arapları Filistin pusulasını yitirdiler ve iç savaşlara boğuldular.
Arap ve Müslüman halklar! Artık uyanma vaktidir. Şehirlerimiz yıkılıyor. Ortadoğu kavgalarla boğuluyor. Başkentlerimiz yerle bir oluyor. Biz bu kavgaların ortasındayken güvenli olan bir yer varsa o da “Tel Aviv”dir, Siyonist işgalcidir. Bu bizim için bir şey ifade etmiyor mu? Yüzümüzü tekrardan Filistin’e, Aksa’ya dönelim ve cihadımızın kıblesi Kudüs olmaya devam etsin.”
Öte yandan İslami Cihad Hareketi yöneticilerinden Ebu Liva da eylemde bir konuşma yaptı. Ebu Liva fitnenin kol gezdiği böyle bir zamanda esirler meselesinin üzerinde özellikle durulması gerektiğini vurguladı.
Bir başka açıklama da Ebu Cihad Feyyaz’dan geldi. Ebu Cihad, Siyonist düşmanın esirlere karşı uyguladığı bu muameleye karşı uluslararası tarafları harekete geçmeye çağırdı. Siyonist hapishanelerde işlenen zulmün son bulmadığını, hapishanedeyken şehit düşen Cafer Avad’ın son şehit olmadığını, bunun için acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
Feyyaz, Yermük’te yaşananlara dikkat çekti ve bu yaşananların kabul edilemez olduğunu, benzeri bir tabloyu Irak’taki Filistinlilerin de yaşadığını ve sonucunda Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerine göç etmeye mecbur kaldıklarını ifade etti.