Geçtiğimiz hafta içerisinde Yemen’de önemli gelişmeler oldu. Nüfusunun yüzde elli beşini temsil eden kesime iktidardan pay verilmiyordu. Diğer yüzde kırk beş de tek vücut değil, içlerinde ideolojik ve meşrep farklılıkları vardır, onların da büyük çoğunluğu bu yüzde elli beşe katılıyor.

Büyük çoğunluk, üstünde mutabık kaldıkları anayasayı da hazırladılar. Salihi’yi indirdikleri tahta başkasını oturttular ki bu anayasayı uygulasın ve milletin her kesimi ülke idaresinde bir türlü katkısı olsun, bundan payını alsın. O olmayınca yeniden devrim yapılmak zorunda kalındı, cumhurbaşkanı ve hükümet istifa etti, devrim şurası geriye davet etti gelmediler, sonra geleceği söylendi, ama bunlar BM araçları durdurulmuyor diye o araçlara binerek eski Güney Yemen başkenti Aden’e yerleştiler.

Demokrasi havarileri de Suud ve Katar Krallarına havale ediyorlar bu işin hâkimiyetini. ABD, Suud ve Katar elçiliklerini Aden’e taşıdılar. Bunların demokrasi konusunda ne kadar samimi oldukları ortaya çıkmış oluyor. İslam Coğrafyasının baş belası bu iki ülkedir, teröristleri desteklediler, İslam ülkelerine fitne soktular, Afrika’dan Ortadoğu’ya bütün İslam eserlerini yok ettiler.

Geçen hafta içerisinde kadim camileri Musul’da yakıp yıktılar, kiliseleri yakıp yıktılar. Kimisinin tarihi yedi bin yıllık sanat eserlerini müzede yıktılar.

El yazması paha biçilmez sekiz bin kitabı yaktılar Musul’da, bunlar Şia kitabı da değildir. Gözü dönmüş canavarlar, İslam adına İslami eserleri yok ediyorlar. Bunlara destek verenler, adam eti yiyenlere, insan yakanlara destek verenler insanlıktan, dinlerinden, mezheplerinden utanmazlar mı? Hangi mezhep imamı bunlara izin verdi? Bunlar haricilerin yüzlerini ak ettiler, onlar bu kadar cani değildi.

Bu kadar da olmaz denilecek hiçbir şeyi bırakmadılar, Müslümanlara yaptılar. Bu tekbir ehli, bu sakallılar, İslam coğrafyasına herkesten çok zarar verdiler.

Suriye’de, Irak’ta yakıp yıktıkları şehirler Sünni şehirleridir. Birtakım yobazlar zannediyor ki, onlar Şii şehirlerini yıkıyorlar, bu yüzden sesleri çıkmıyor. Mısır’da, Libya’da, Somali’de terör eylemleri yaptılar, şehirleri harabeye çevirdiler. Bu ülkeler Şii ülkeler değil ki.

Biz bu yobazlar gibi düşünmüyoruz, Müslümanlar kardeştir, Şii’si ve Sünni’siyle. Onların yakılması, öldürülmesi, İslami eserlerin yıkılmasından biz zevk mi alacağız? Caminin Şia’sı Sünni’si olmaz, bunu bu yobaz cahiller anlamadı. Şii Kuran’ı yaktılar, yahu Kuran’ın Şia’sı Sünni’si mi var? Yobazın bu yobazlığı, onların cinayetleri kadar kahrediyor. Şii camiye Pakistan’da saldırdılar. Şii camiye!

Allah İslam âlemini ve ülkemizi şeytan düşmanın, nadan dostun ve satkın idarecilerin belasından, şerrinden muhafaza buyursun. Bütün İslam âlemiyle birlikte, camiamızı da bu insafsız ve vicdansız, insanlıktan eser kalmamış canavarların şerrinden muhafaza kılsın. Ülkemizi o duruma düşürmesin, milletimizi yobazlaştırmasın.

Emniyet güçlerimize, silahlı kuvvetlerimize, vatanımızı bu düşman maşası olan düşmanlardan koruma noktasında yardım etsin.