Dünyada sanki bir tek zalim varmış gibi, zulme sessiz kalmama adına terörist ithal etmenin ne kadar doğru olduğunu sorgulayan Özgündüz, Bahreyn’de Ayetullah İsa Kasım’ın evinin basılmasına sessiz kalınmasının büyük bir ikilem olduğunu vurguladı.

“Halkın yüzde doksanının istememesine rağmen, sadece küçük bir çıkar çevresinin istediği bir aileyi İngilizler Bahreyn’de iktidara getirmiş ve bu aile halka rağmen hala iktidardaysa, siz de bunlara TOMA-Akrep göndererek halkın evine zehir yağdırılmasına katkıda bulunursanız, o zaman sizin zalim-mazlum edebiyatı yapma hakkınız olmaz. Bahreyn’in en büyük âliminin evine polisler giriyor, evini yıkıp dağıtıyorlar, vahşice, eşkıyaca bir âlimin evine saldırmakla ne yapılmak istenir?

Keza Suudi Arabistan’da, Suudi nüfusunun yüzde yirmisini teşkil eden Şia toplumunun lideri durumunda olan Ayetullah Nemr’in suçu nedir? Sadece benim cemaatim de bu ülkedeki bütün insanlar gibi birinci sınıf vatandaş olmalıdır, demokratik haklarını teslim edin diyor, onların da dini özgürlüğünü verin, onlar da mescit kurabilsin diyor. Düşünebiliyor musunuz onlar mescit yapamıyorlar, ruhsat verilmiyor, birisi büyük bir ev yapıyor güya, daha sonra mescit haline getiriyorlar. Bunları söyledi diye, eşit vatandaşlık hakkı istiyoruz, bu ülkenin asli unsurlarıyız dedi diye, önce kurşunladılar, ölmedi, o yarasıyla beraber hapishanede aylarca tuttular, yine ölmedi, şimdi Suudi mahkemesi idamına hükmetmiştir. Bu hüküm, üst mahkeme, son merci tarafından teyid edilmiş mi edilmemiş mi bilmiyoruz, farklı haberler geliyor.

Umarız ki hem Suudi krallığı böyle cani bir hükmün icrasına, infazına müsaade etmez, hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı, Başbakanı, iyi dostlukları da var Suud krallığıyla, bu dostluklarından yararlanarak bir âlimin idam edilmesinin önüne geçerler, vasıta olurlar, biz de kendilerine teşekkür ederiz. Bunu yapmazlar, bunu esirgerlerse, işte o zaman Rabia’daki Esma’nın ölümüne ağlamayı samimi bulmayız, Bangladeş’te Abdulkadir Molla’nın infazına duyulan rahatsızlığı samimi bulmayız. Bu nedenle ölümünü beklemeden, devlet büyüklerimizin gayret göstermelerini bekliyoruz ve bu gayretlerinin etkili olacağını düşünüyoruz. Allah hepimizi doğru yolda yürümeye muvaffak etsin.

Emperyalizm, Kendi İşini Yapıyor, Ya Müslümanlar?

Suriye-Irak konusunda farklı bilgiler geliyor. İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, “Bize sunulan raporlarda, en az beş defa, çok stratejik önemi olan modern silahlar, yanlışlıkla denilerek IŞİD’e ulaştırılıyor. Tavşan kaç, tazı tut taktiğiyle, Müslümanları İsrail’e karşı ön cepheden alıp, içerideki savaşla meşgul etmeye yönelik Emperyalist ve Siyonist oyun olduğu kanaati vermektedir bu tutumlar.

Emperyalizm kendisine düşeni yapıyor, ama Müslümanız diye geçinenler, İslam’ın sırtından geçinenler, bu gerçeği görerek bu terör gruplarının, bebek katillerinin suç ortağı olmasınlar. Bunun inanın bu dünyada da, ahirette de azabı çok şiddetli olacaktır.

Müslümanlara düşen, bugün bu iç savaş havası verilip, bizi cephe gerisinde birbirimizle boğuşturan oyundan kurtulmaktadır. Bunun Şiisi, Sünnisi yok. Bizi burada meşgul ediyorlar, o tarafta Mescid-i Aksa’nın altını oyuyorlar, orada namaz kılanlara eziyet ediyorlar, postallarıyla mescidin içine giriyorlar. Sözde değil, pratikte yapılması gerekenleri yaparak bu oyunun önüne geçilmeli, Şii ve Sünni’nin ortak değeri, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa kurtarılmalıdır.  Oranın sakinleri Şia toplum değildir, ama bu konuda Şia ön ayaklık etmektedir, eğer bu durum birilerini rahatsız ediyorsa, bayrağı birileri gelsin alsın, biz de onların arkasından giderek Mescid-i Aksa’mızı kurtaralım, samimiyseniz biz hazırız.

Son olarak, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei’nin görüşü budur, biz Esad zalim-mazlum konusundan ziyade, İsrail’e karşı ön cepheye destek vermek yerine, onu arkadan vurmayı doğru bulmuyoruz. Eğer yanlışı varsa, buyurun beraber söyleyelim, İsrail, cepheyi bizim evimizin içine düşürdü, savaş onun ön cephesinden, bizim içimize girdi, Ayetullah Hamanei bunu diyor, Müslümanlar evinin içinde boğuşmasın, ön cephede savaşsın, bunun neresi yanlıştır? Allah Müslümanlara o şuuru, o gayreti, himmeti ve fırsatı versin.”

İran’da düzenlenen İslam Uleması Açısından Tekfirci Akımlar Konferansı dolayısıyla programı düzenleyenlere, katılanlara ve görevlilerine teşekkür eden Özgündüz; “Şahsınızda şahsıma gösterilen değeri, hürmeti üst düzeyde gördük, birinci sınıf protokol uygulandı bizim için, bu konuda hem Merceiyyete, hem Rehberiyyete, hem İran İslam Cumhuriyeti Devletine ve milletine teşekkür ediyorum, bu güzel mihmandarlıklarından dolayı.” dedi.