Bir takım şeyler, hangi hadise niye oldu, taşlar yerine oturdukça anlaşılmaya başlıyor. IŞİD belasını kim kurdu, bu örgüte kim destek oluyor, bu örgüt kime hizmet ediyor? Bölgede hiç kimse destek olmuyorsa nasıl ayakta kalıyor,hatta ayakta kalmak bir yana bu kadar vilayeti nasıl işgal ediyor?
Kullandıkları silahların markaları görüldükçe bir takım sorular cevaplarını buluyor. Şimdi de desteğimizin devam etmesi veya en azından karşısında durmamak için elimizde bir bahanemizin olması gerekiyordu, ellerinde esirlerimiz var mecburuz, biz onlara dokunamayız. Diplomatlarımızın göz göre göre neden esir olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Birçoğumuzun ilk önce düşündüğü, Reis-i Cumhurluk seçiminde esir diplomatlar kullanılacaktı, fakat yanıldık. Şimdi uyandırdığı intiba, verilen izlenim seçimler için değil, desteğimizin devam etmesi için kullanılacakmış.
Gelecek günler neyi gösterir beraber göreceğiz, ama bu gittiğimiz yol yol değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir terör örgütünden korktuğu için ona karşı mücadele etmeyecek, bunu söylemek bile ayıptır. Bu devlet, terör örgütünün elinde diplomatını rehin bırakmayacak kadar güçlüdür. Bu devleti öyle zayıf göstermek de, devletin başındakinin bile hakkı değildir, Türkiye Cumhuriyeti diplomatımı esir almış diye bölgede türemiş bir it sürüsüne, nasıl laf edemiyor?
Dış temsilcilikler, mensubu olduğu ülkenin devletini temsil eder, o toprak da o ülkeye aittir. O toprağa girmek mensubu olduğu devleti işgal etmek demektir.Gelip benim toprağımı işgal etmiş, devletimi esir almış, ben onun korkusundan ses çıkaramıyorum!
Dünyanın bütün süper güçleri bile Türkiye'ye bu densizliği yapamaz. Düveli Muazzama'ya, bu ülke 12 milyonken dersini verdi yolladı. Bir avuç it sürüsü gelip benim toprağımı işgal edecek, Türk Devleti teslim olacak, kabul etmiyorum, gereği neyse yapılmalı!
Yok, ülkemin menfaati için onları korumam gerekiyor diyorsan, onu da milletine anlatmalısın, hangi menfaatimiz var? Ama benim toprağımı işgal etmiş, devletimi esir almış, onun için ses çıkaramam deyip Türkiye Cumhuriyeti Devletini küçük düşürmeye kimsenin hakkı yoktur, ben bunu diyorum.
Allah bu ülkeyi, bu milleti esir etmesin. Marşımızda denildiği gibi:
"Ben ezelden beri hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım"!
Bu millet esareti de tutsaklığı da kabul etmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetenlere düşen korkaklık değil, bu milletin şanına layık hareket edip, bu it sürüsünün elinden temsilcilerimizi bir an önce kurtarmaktır, bu devletin buna gücü yeter.