Halkalı Zeynebiye Camii’nde kılınan Cuma namazında binlerce kişiye konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, "Peygamberimiz ve İmamlarımızdan, Şia ve Sünni kaynaklarında 'üç vasıf kimde varsa o münafıktır' diye hadisler vardır. Kuran, münafığı cehennemin en derinine gidecek kişi olarak, Peygamber de en kötü düşman olarak nitelemiştir. Münafık, içte kafir olan fakat dışarıya karşı kendisini Müslüman olarak gösteren kişidir. Fakat içinde kafir değil de kendisini Müslüman olarak kabul eden kişide de bu üç vasıf varsa o münafıktır. Bir; Yalancı, İki; Güvene ihanet eden kişi, Üç; Sözünde durmayan kişi. Bu üç vasıf kimdeyse o münafıktır. Kendisine Müslüman dese dahi münafıktır.

Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) diye meşum ve melun bir projesi var, biliyorsunuz. Topyekün İslam coğrafyasını etkileyen ve ilgilendiren bir proje. Bir diğer projesi ise, teslimiyetçi İslam. Zıddı tağut olan bir din, anti emperyalist olan bir din, emperyalizmin kucağına oturacak, onun hizmetinde İslam'ı yaşayacak!

Esas itibariyle birincil hedefi insanlığı tağuttan kurtarmak olan bir dini, tağutun kontrolüne verecek, tağutun emrinde bir din, adı da İslam olacak; “Ilımlı İslam!” Din adına tağuta kulluk edilince Amerika çok rahat olacak. Yönetici ne yaparsa yapsın, halk ona karşı gelmeyecek, fasık da olsa ona itaat edecek. O da Amerika’nın emrine girmişse, bundan daha güzel ne olsun ki Amerika için. Ilımlı İslam dedikleri bu.

"Abd-İsrail, Projelerini Açıkca Söylerken Müslümanlar Uyutuluyor"

İsrail dedi ki, Şii Hilal-Sünni Eksen. Başlarda bugünkü pozisyonu kimse tahmin bile edemezdi. Yani Müslüman o kadar uyutulsun ki, Amerika-İsrail açık açık plan ve projesini söylerken, bunlar da tam onların istediği gibi o projeyi uygulasın, Müslümanların çoğu da bunu desteklesin. Kahrolsun ABD-İsrail diyen Müslümanlar da bunu desteklesin. Bunu on yıl önce kimse tahmin edemezdi. Bugünkü gelişmelere bakın, kimse kalkıp da, siz kendinizle çelişiyorsunuz demiyor. Bahreyn’de yüzde Bahreynli 5 Sünni, yüzde 95 Bahreynli Şia’dır. Dışarıdan taşımaları kenarda tutarsak yüzde 5, yüzde 95’e hükümet etmektedir. Biz bundan gocunmuyoruz. Irak’ta yüzde 15, yüzde 85’e hükümet etti, İngilizler böyle istedi diye 1 asır hükmetti.

Neden İngilizler Böyle İstedi?

Çünkü Irak Sünni’si Osmanlının prensleriydiler. Osmanlıyla olan mezhep birliğinden istifade eder, Şia’ya eziyet ederlerdi. Ama İngilizler kahır kuvvet olarak bölgeye girince, Osmanlıya karşı savaşmayan Şia, İngiliz’e, gelip Müslüman ülkeleri işgal eden İngiliz’e büyük müçtehitler sarıklarıyla cepheye gidip emperyalizme karşı savaş verdiler şehit düştüler, Osmanlının yanında savaştılar asırlarca kendilerine zulüm etmesine rağmen.

Şia kendi ilkesiyle hareket ediyor İmam Ali’den bugüne kadar. Osmanlının sayesinde Irak’ta azınlık olmalarına rağmen Irak’ın kaymağını yiyenler, İngiliz saldırısı karşısında Osmanlıyı arkadan vurdular. İngilizler de cetvelle çizdikleri Irak'ın başına bunları getirdi ödül olarak. Bir asır yönetti, nasıl yönettiğini hepimiz gördük. Milyonlarca Müslümanın kanı aktı, Kuveyt’i işgal etti, İran’la 8 yıl savaştı, içerde baş kaldıranın başını kesti, Kürtlere kimyasal bomba kullandı yüz binlercesini öldürdü, Türkiye'yi tehdit etti, kötü örnek sergiledi.

"Şia Meraceileri Amerika'yı Huzuruna Bile Kabul Etmedi"

Sonunda Amerika geldi Saddam’ı kovdu. Beklentileri de Şia’nın onlara hemen kucak açmasıydı,ama Amerika o kadar yalvardı yakardı, Şia Meraceileri Amerika'yı huzuruna bile kabul etmedi.
Şia Necef'te, Kerbela'da göğsünü siper etti, burası bizim vatanımızdır, giremezsiniz dedi.
Bağdat’ta güya Amerika yere indiğinde onu yerle bir edeceğiz dediler Cumhuriyet Muhafızları, Amerika iki tankla girdi Saddam'ın heykelini yerle bir etti o da savaşın sembolü oldu.
Irak’lı Şia bir alim vardı burada, Allah şahit ki bu durumdan çok rencide oldu. Amerika gelip benim ülkemin yöneticisine bunları yapacak, benim milli gururum, İslami gururum rencide oldu dedi. Şia'nın mantalitesi işte bu.

60' lı yılların sonlarında Suriye'de ihtilalin olmadığı güne, gazeteler haber değeri vermiyordu, bugün ihtilal olmamış diye. Aynı ordudan bir tanesi bu ihtilal devrine son verdi.
"Hafız Esad" diye bir asker. Ve de milletin mezhebiyle hiçbir derdi yoktu, onun için halk da onu seviyor, oğlunu da seviyor. Çünkü milletin mezhebi ile ilgili değil.

Oranın Müftüyü Azamı Şeyh Hassun dedi ki: Allah'a and olsun, Beşar Esad benim dinime, mezhebime bir kelime bir şey söylese, ben ona karşı göğsümü siper eder, ona karşı savaşırım .
Diyanet teşkilatı olduğu gibi Hanefi'dir, dini törenler Hanefi fıkhına göre yapılır.
Esad, kökende Arap Alevisi'dir, yüzde on iki, bilmem kaça hüküm ediyor gibi söylemler yanlış bilgiden ibarettir. Her platformda söylediğim gibi, Suriye'de 30 Bakanlığın 24'ü Sünni, 3'ü Alevi, 3'ü de gayri -müslimdir, herkes yönetimden nüfusuna göre pay alıyor. Orada başörtüsü diye bir sorun yok, ne mini eteklisi hicaplısıyla uğraşır, ne hicaplısı mini eteklisiyle, böyle bir kutuplaşma böyle bir sorun yoktur Suriye'de.

Siz Yüzde 30’a Ne Vermişsiniz?

Irak'ta bir asır onlar İngiliz'in sayesinde size ihanet ettiler diye ödüllendirildiler. Şimdi de Amerika'nın sayesinde gittiler tabiri caizse koalisyon hükümeti var. Yüzde 65 olan Şia protokolde 1.sırada değildir. Yüzde 15 olan Kürt protokolde birinci sıradadır, yine aynı oranda ki Sünni 2.sıradadır. Şia yüzde 65'iyle 3. Sıradadır. Cumhurbaşkanı Kürt'tür, Meclis Başkanı Sünni'dir, Başbakan da Şia'dır, bunun neyine tahammül edemiyorsunuz söyler misiniz? Siz yüzde 30’a ne vermişsiniz?

Birde deniliyor ki: Onlara dedik ki; burada ki Sünnilerin hakkını verin, vermediler, orada IŞİD doğdu. Eğer orada IŞİD doğarsa senin ülkende neler doğar? Valilerin, müdürlerin, müsteşarların arasında kaç tane Alevi var? Başkasına tavsiyede bulunuyorsunuz, peki Bahreyn kralına da bu tavsiyede bulundunuz mu yüzde 95'in hakkını koru diye?
Saddam'a da bulundunuz mu yüzde 85'in, Kürt'ün, Şia'nın hakkını koru diye?
Ne diye tavsiyede bulunuyorsunuz kardeşiz diye mi?

Kardeşliğiniz bu mu sizin, Bahreyn Kralına halkı ezmesi için TOMA'ları gönderiyorsunuz,Yemen'de gemi gemi silahlar yakalanıyor, burada TIR'larca silah yakalanıyor
Siz koca bir cumhuriyeti ne yazık ki suçlu durumuna düşürdünüz. "Bunu diyenler haindir!" Bunu siz diyorsunuz biz demiyoruz, ırk üzerinden, mezhep üzerinden bunu siz yapıyorsunuz. Keşke ülkemde hukuk eşitliği olsaydı, vatandaşlar üzerinden ayrımcılık pompalayanlara karşı hukukta bir karşılığı olsaydı.
Birileri iktidarı ele geçirmişse, vatanı bölmeye, parçalamaya, insanları kutuplaştırmaya yetki mi almış? Hukukta bu yapılanların bir karşılığı olmalı bu böyle olmaz.

Bu millet bölünmemeli, bu yurt bölünmemeli, Müslüman tekbir getirerek kafa kesmemeli, cenin öldürmemeli, kız çocuklarına tecavüz etmemeli. İslam'a bu kötülüğü etmemeli...
Sünni diye Irak'ta, Suriye'de birine zulüm ediliyorsa, ben o hükümeti de lanetlerim, ona fetva vereni de lanetlerim. Böyle bir şey olabilir mi?

Sen teröre kılıf hazırlıyorsun senin dostların ya oradakilerin hepsi, bizim dostlarımız diyordun ya. Suriye'de Halep'te Sünni Müslümanları yurdundan yuvasından edip, burada dilenci haline getirdiniz ya. Türkiye Cumhuriyeti teröristlerin dostu olacak! Türkiye Cumhuriyeti'nin terörist grupların dostluğuna ihtiyacı mı var? Şimdi de orda sahipleniliyor.
Aman onların hatırlarına dokunmayın ellerinde esirimiz var. Bunu demekten utanmıyor musunuz? Bizi esir etmiş, devletimizi esir etmiş. Sen onlara kılıf hazırlıyorsun, diyorsun ki onlar terörist değil, zulmün olduğu yerde tepki hareketidir. Ben bu durumu görünce bu bir danışıklı dövüştür diyorum, onlara sen bizim diplomatımızı yakala, biz buradan bir kahramanlık destanı çıkaralım. Sen bu söylemlerinle bu fikrin oluşmasına vesile oluyorsun. Onlar senin dostun olduğuna göre. Gerçekten inanamıyorum bir ülkenin dışişleri bakanı böyle mi konuşur. Allah'ım İslam alemini sapkın düşmanın şerrinden koru" ifadelerini kullandı.