Yazar-çizerler nereden ve kimin ağzından cüret alarak söylüyorlarsa bilmiyorum, milletimizin yeterince düşmanı var, kendi içimizde düşmanlığa ihtiyacımız yok, ama birbirleriyle savaşırken bize niye bulaşıyorlar. Sırf birilerine yaranmak için müşriklerin dahi kullanmadığı kelimeleri kullanıyorlar Ehlibeyt için. Diyor ki ben demiyorum başkalarının tabirini kullanıyorum, yalan söylüyorsun, senden başka kimse bu sözleri kullanamamıştır.

Benim Hz. Fatıma'nın doğum gününde kullandığım tabirleri bana yakıştıramayanlar olmuş, ama ben sözlerimin arkasındayım, bin defa köpek de diyorum, domuz da diyorum. O daha fazlasını da hak ediyor da ne yapayım işte... Belki birileri tahrik olmamızı istiyor, ama ben böyle düşünerek sessiz mi kalacağım? Yine diyorum, tekrarı olursa onun parmaklarını ben kıracağım, size hiçbir şey demiyorum. Sözlerini fazlasıyla kendisine ve ecdadına iade ettik, ikinci defa böyle olmaz. Bu nedenle o sözlerimden pişman değilim, fazlasıyla iade ediyorum.

Bununla beraber 23 Nisan'ı da kutluyorum, çocuklarımızın geleceği aydınlık olsun,çocuklarımızı birbirine düşürmeye çalışanları Allah muvaffak etmesin.

Ayrıca 24 Nisan soykırım günümüdür? Bize, Ermenilerin Oba'da, Hakmehmet'te vesaire birçok köyümüzde, daha dün de Azerbaycan'da, Karabağ'da, Hocalı'da diri diri insan yaktıkları, çocukları annelerinin gözünün önünde derilerini yüzdüklerini anımsatıyor.

Düvel-i muazzavamyla biz savaşırken, millet-i saduka olan, miemleketin kaymağını yiyen Ermeniler bizi arkadan vurdular. Biz vatan korurken, süper güçlerle savaşırken bu çeteler bizi arkadan hançerledi. Biz de onları çıkarıp gönderdik, arkadan vurma karşımızda dur diye, onlar giderken sessizce gitmediler, yakıp-yıkarak, öldürerek gittiler, buradakilerin aileleri buna şahittir. Bunu dün belgelememişsin, bugün neredeyse özür dileyecek hale gelmişsin.

Gerçekten biz suç mu işledik? Bunlar vatana ihanet ettiler. Ben o ekmeğini yesin diye savaşırken, o da memleketin kaymağını yiyordu, niye beni arkadan vurdu. Bunu alemlere rahmet olan Peygamber bile kabul etmedi. Yahudi vatana ihanet etti, Peygamber de onları sürdü, cezalandırdı. Bu toprağın düşmanlarıyla ben savaşayım sen onunla işbirliği yap, beni arkadan vur. Olur mu böyle şey? Sen neden utanç duyuyorsun onu söyle bana? Onlar haksızdır, sen niye utanıyorsun?

Dün Hocalı'da yaşananların gözyaşı kurumadı daha, eğer soykırımsa, cinayetse, önce Ermeniler bunun hesabını versinler. Sadece bu değil, senin 6 vilayetini, Ağrı Dağı'nı istiyor, senin sınırını tanımıyor. O geliyor da biz barışmıyoruz mu diyoruz? O seninle savaş halinde olduğunu iddia ediyor, senin sınırını tanımıyor, anayasasına bunu koyuyorsa, sen de bunun karşısında boynunu büküyorsan, o da kalkar senin bayrağını yakar...

Keşke Müslüman'a karşı da böyle yumuşak olsak, onlara gelince celalleniyoruz ama Rum'a Ermeni'ye gelince haksız olmalarına rağmen yumuşak oluyorsak, burda bir sorun var demektir.

Allah sonumuzu hayır etsin, toprak bütünlüğümüzü bozmasın, bize akıl, gayret, şuur, himmet versin.