Seçim günü akşam size bir tahlilde bulundum, bugünde o sözümün arkasındayım, yarın da o sözümün arkasında duracağım. Biz, dünya nimetleriyle, ilkeli olma arasında, makam, mal, mülk ile Ehlibeyt'in ilkeli çizgisinde durma arasındaki tercihimizde, biz Ehlibeyt'in yolunu, bütün dünyanın malı, mülkü ve makamına vermeyiz.

Sonuçlar ne olursa olsun bizim açımızdan değişen bir şey yok. Seçimden önce ne idiyse, bugünde odur. Kim kazanırsa kazansın bizim açımızdan değişen bir şey olmazdı. Belki dünyevi bir takım rahatlamalarımız olabilirdi, ama zaten biz ezelden beri tercihimizi ilkeden ve Kuran'dan yana, düzgün karakter olmadan yana kullanmışız, o yüzden sonuçlarla çok ilgili değiliz. Bütün hareketlerimizde biz insanî, İslamî amelimizi, vazifemizi yapmak durumundayız, sonucu tayin eden Allah'tır, sonuçla ilgilenmiyoruz, çünkü sonuç O'nun elinde.

Biz bazı şeyleri yararımıza sanarız oysa ki zararımızadır ya da zararımıza sanarız ama yararımızadır, bu nedenle kimse bu sonuçlardan hayrına veya zararına bir pay çıkarmasın bu anlamda, sonucu belirleyen biz değiliz.

Bana göre, seçim öncesinde çıkan tapeler ve diğer bilgiler, dünyanın neresinde olsa o hükümet sıfırlanırdı, ama Türk milleti öyle yapmadı, küçük bir uyarı verdi, 4-5 puanlık bir uyarı verdi, ama dışarıya da şunu dedi, Amerika çizdi diyenlere Amerika çizemez dedi, çizilecekse ben çizerim, dedi. Amerika git dediği gidecek, gel dediği gelecek anlayışını Türk milleti kendine yakıştıramadı, hazmedemedi diye düşünüyorum.

Seçimlerin ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyor, kazananları tebrik ediyoruz. Camiamızdan seçilen meclis üyelerini de tebrik ediyorum ve umuyorum ki, toplumlarına sırtlarını dönmezler, toplumları için çalışırlar. Seçimin sonuçları ne olursa olsun, bizim haklarımızı elimizden kimse alamaz, bu toplumun hakkını kimse yiyemez.

Allah ülkemizin bağımsızlığını tehlikeye düşürmesin, toprak bütünlüğünü ve milli birliğini bozmasın, kimin iktidarda olduğu bizim için önemli değil.