İsrail devletinin Yahudi kimliğinin tanınmayacağına işaret edilen bildiride, bu yönde Filistin yönetimine yapılan baskıların kabul edilemez olduğu belirtildi.
 
Bildiride, "Kudüs'teki yerleşim birimleri inşası, Yahudileştirme faaliyetleri ile şehrin kültürel, tarihi ve demografik yapısının değiştirilmeye çalışılması gibi uygulamalar uluslararası kanunlar ve anlaşmalara göre meşru değildir" ifadelerine yer verildi.
 
Bölgede barış ile istikrarın önemi vurgulanan bildiride şunlar kaydedildi:
 
"Bölgede kalıcı ve adil barış, İsrail'in Filistin topraklarından çekilmesine ve Filistinli mülteciler sorununa Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 194 sayılı kararına istinaden çözüm bulunmasına bağlıdır. Doğu Kudüs, 1967'de işgal edilen toprakların bir parçasıdır ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadığı sürece bölgede kalıcı barış sağlanamayacaktır."
 
Filistin-İsrail barış müzakerelerinin sekteye uğramasının tüm sorumluluğunun İsrail'e yüklendiği bildiride, radikal Yahudi gruplar ile ırkçı dini cemaatlerin Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri de kınandı.
 
Genel Kurul'un 11 Aralık 1948'deki düzenlediği oturumda aldığı 194 sayılı karar, "evlerine geri dönmeyi ve komşularıyla huzur içinde yaşamayı arzulayan mültecilerin mümkün olan en yakın zamanda bu arzularını gerçekleştirmelerine izin verilmesini, geri dönmemeye karar verenler için de arazilerine tazminat ödenmesini" öngörüyor.