Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı Yüksek Askeri Konsey'deki (YAK) değişiklikler, Suriye'deki savaşın gidişatına dair de yeni ipuçları sunuyor.
Muhalif kaynaklar, geçen haftasonu Gaziantep'te yapılan bir toplantıda Selim İdris'in kovulması kararının alındığını, İdris ile anlaşmazlığa düşüp istifa eden "geçici hükümet"in "savunma bakanı" Esad Mustafa'nın da ABD'li ve Türk istihbarat görevlilerinin baskısı sonucunda kararından vazgeçtiğini aktardılar.
Selim İdris'in yerine ise, Nueymi aşiretine mensup Abdülillah el-Beşir el-Nueymi getirildi. Beşir, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra bölgesinde muhaliflerin "askeri konsey" liderliğini yapıyordu.
Selim İdris'in başarısız olmasının ardından silahlı ve "ılımlı" olduğu iddia edilen muhalefeti tekrar yapılandırma ihtiyacı duyan ABD ve bölge ülkeleri, ÖSO içindeki çetelerin oluşturduğu ve Irak-Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) ilan edilen savaşın başını çeken Cemal Maruf komutanlığındaki Suriye Devrimcileri Cephesi'ne (SDC) gözlerini çevirdi.
Esad Mustafa ile de yakın olan Maruf'un yükselişinin en önemli işareti, Cenevre-2'nin son günlerinde Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) lideri Ahmed Cerba'nın İdlib'de çeteleri ziyaret ederken yanında onun da buluunmasıydı. YAK'ın başına gelen Beşir'in yardımcılarından bir tanesi Heysem el-Urafi de, SDC'den bir isim.
Nueymi ise, açık açık Suriye'ye dış müdahale yapılmasını savunan bir isim. 2013'ün Ağustos ayında verdiği bir mülakatta, ABD ve AB'nin ya muhaliflere daha gelişmiş silahlar vermesi gerektiğini, ya da seçilmiş bölgelere AB şemsiyesi altında NATO bombardımanı yapılması gerektiğini söylemişti.
Savaş güneye kayıyor
ÖSO'nun geçtiğimiz Aralık ayında, Bab el-Hava sınır kapısı yakınlarındaki silah deposunu kaptırmasının ardından, hem Salim İdris'in prestiji bitmiş, hem de ÖSO artıklarına kuzeyden silah ve militan sokmanın zorlukları ortaya çıkmıştı. Türkiye sınırı boyunca, Bab el-Hava sınır kapısının yanı sıra Halep-Cerablus ve Rakka-Tel Abyad sınır kapıları da şu anda IŞİD'in elinde.
Bu durumda, Suriye'ye silah ve militan akışı için en uygun bölgenin Ürdün sınırı olduğu düşünülüyor. Kuneytra'daki Nueymi'nin YAK'ın başına getirilmesiyle, çetelerin komuta merkezinin Ürdün'ün sınır şehri Ramşa'ya taşınacağı söylentileri benzer zamanlarda ortaya çıktı. Bunun yanı sıra Kuneytra'ya, geçen hafta Ürdün'de eğitilen 1500 militanın İsrail üzerinden sokulduğu da iddia ediliyor.
Ayrıca Suudi Arabistan'ın silahlı gruplara daha gelişkin silahlar vermeyi kabul ettiği, bu silahların Türkiye ve Ürdün'deki depolarda beklediği belirtiliyor. Silahlı çeteler, özellikle Şam'ın güneyinde ve doğusundaki ordu kuşatmasını yarmak için büyük bir çaba içerisine girmiş durumdalar. Wall Street Journal'ın yayımladığı bir haberde, "Güney Cephesi"nin açıldığı ve bunun başında da Beşar el-Zubi'nin bulunduğu yazılmıştı.
Suriye'deki ABD Büyükelçisi Robert Ford da, Londra merkezli Rai Alyoum ajansına verdiği demeçte, güney cephesindeki savaşın yükseltilmesi gerektiğini söylerken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Cenevre-2'den sonuç alınamaması halinde bir "B planı" bulunduğunu, Ürdün-Suriye sınırının silahlı gruplara gelişmiş silahların akışı için ana güzergah olacağını vurguladı.
18 Şubat 2014