Daha önce de evine girilen Ali Yeral'e kimliği belirsiz kişiler tarafından tehditlerde bulunulmuş fakat olayın failleri bir türlü bulunamamıştı.
Ali Yeral son saldırıyla ilgili sosyal medya hesabından şu şekilde bir açıklamada bulundu:
Güpegündüz Antakya'da Ağır Hakaret ve Saldırı Girişimine Uğradım Ey Halkım!..
S.A Sevgili dava kardeşlerim, bizim ne kadar sevgi, barış ve kardeşlik taraftarı olduğumuzu ve bu konuda ne büyük maddi - manevi bedeller ödediğimizi, Cenab-ı Allah da, siz değerli - duyarlı necip kardeşlerim de, dost - düşman da herkes bilir. İlk olarak tlf. msn ve facemize hakaret ve tehdit msj.ları gelirdi, daha sonra bir yıl önce evde olmadığım bir sırada evime girme teşebbüsü oldu, son anda fark edilince kaçtılar.
En son da malumunuz 6 küsur ay önce, yurt dışında bir konferansta konuşmacı olarak bulunurken evime girip odamı dağıttılar, aynayı parçalayıp "seni yakacazz" tehdininde bulunup kaçtılar. Şu ana kadar onlara anlayacakları dilden gereken cevabın verilmemesi, Devletimizin ilgili birimlerinde de gerekli caydırıcı cezaya çarptırılmamaları, bu karanlık emelli yaratıkları cesaretlendirmiş ve küstahlıklarında sınır tanımaz olmuşlardır.
08.01.14 Çarşamba günü gün ortası saat: 12.30'da eşimle arabayla Karaaoğlanoğlu Cad.de ilerlerken, İnönü Ortaokulu yakınındaki bir iş yerinde gördüğü bir eşyaya bakıp fiyat öğrenmek istedik. Arabayı okul önünde bekleyen polis otosunun arkasına park edip iş yerine girdik.
Dükkan sahibinden eşya ve fiyatı hakkında bilgi alırken, kapıda 55-60 sularında hiç tanımadığımız birisinin (sonradan Reyhanlı doğumlu M.K.A olduğunu öğrendiğimiz) durup beni dikkatlice süzdüğünü gördük, ona bakınca, kafasıyla da işaret ederek ve yüksek sesle, hem de dükkan sahibinin yanı başında; "sen o adamsın, evet Ali YERAL'sın, içeride olmaz, dışarı çık da seninle görüşelim, seni şerefsiz, namussuz, Vatan haini" (ve burada anmaya haya edeceğim ağır küfür ve hakaret içerikli sözler) söyledi.
Birden neye uğradığımızı şaşırıp; bunları bana mı diyorsun, sen kimsin, ne istiyorsun dedim? Aynı hakaret ve küstahlıkta bulununca, meselenin ciddiyetini anladım. İşin enteresan tarafı tüm bu hakaret tehditler içinde müşteri olarak bulunduğumuz dükkan sahibi önünde olmasına rağmen ne ona bir laf dedi, ne de kılını kıpırdattı!. Eşim hemen dışarıda bekleyen polis ekibine durumu bildirip el koymalarını istedi. Ben de resmi korumam ile yakın arkadaşları çağırdım.
O küstah adam polislerin yanında ve eşimin huzurunda da aynı hakaretleri benim hakkımda tekrar etti. Bu arada korumamla arkadaşlar gelince, polisler küstahın kimliğini alıp tutukladılar ve otoya zorla bindirip aldılar.
Peşinden Ş. Özen Polis Karakoluna gidip olayı anlattım ve resmi davacı olduğumu bildirdim. Şu anda aldığımız haberler, o şahıs Devlet büyüklerine ağır hakaret ve saldırı girişiminden dolayı ağır bir şekilde yargılanmak üzere dosyası hazırlanıp C. Savcılığına gönderildiğidir. Biz de buradan avukatlarımızla takip edeceğiz.
Diyeceğim o ki; A. YERAL'a eşi önünde, Antakya merkezinde güpegündüz ipini koparan birileri en ağır hakaret, küfür, saldırı girişimi ve tehditlerde bulunuyorsa, yetkililerin çok ciddi bir şekilde konuya eğilmeleri ve sorunu çözmeleri lazımdır. Devletin zirvesinde estirilen ayrımcı ve mezhepçi rüzgar maalesef böyle cahil ayak takımlarında fırtınalara sebebiyet vermektedir.
Temennimiz bu gibi provokatörlere dengesiz - deli gibi kılıflar uydurarak bir şekilde destek verilmemesidir. Başta ilimiz olmak üzere tüm ülkemiz ile İslam dünyasını Alevi - Sünni kardeş kavgasına çekmek isteyen bu gibi karanlık oyunlara gelmeyeceğimizi bir kez daha bildirdikten sonra, şahsım veya ailemin en ufak bir şekilde zarar görmesi durumunda, toplumda telafisi mümkün olmayan büyük infial ve yaralara sebebiyet vereceğini kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
Ali YERAL
EHDAV Gen. Bşk.
11 Ocak 2014