yesiligdir.com haber sitesinin yayınladığı habere göre; Ehlibeyt Alimleri Derneği Başkanı Veli Beder ve üyeler tarafından karşılanan CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz burada bir konuşma yaptı.

Ehlibeyt Alimleri Derneği Başkanı Veli Beder, yaptığı konuşmada ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sözü müftünün yazdığı rapora getirip şunları söyledi: “İl Müftümüz bizlerin derneğine onlarca  ziyarette bulunmuş ve bizlerde sık sık karşılıklı ziyaretlerde bulunarak hoş sohbetler yapmışız. Ama sayın müftümüzün demek koyun postuna bürünmüş bir kurttan farkı yokmuş.” dedi.

Özgündüz,  ziyarette yaptığı konuşmada “Iğdır'a gelme sebebim özelikle Azeri-Caferi toplumunun son zamanlarda baskı altına alınıp, ötekileştirilmeye çalışılmasına karşı elimizden gelen mücadeleyi vermektir.

Kamu görevlileri sonuçta laik Cumhuriyetin kamu görevlileridir. Valisinden tutun Müftüsüne kadar hepsinin yurttaşlarına karşı eşit davranması gerekiyor. İnsanlara dinine, mezhebine, etnik yapısına bakmaksızın hizmet etmekle görevlidirler.

Kimsenin bir başkasına din mezhep öğretme hakkı da yoktur. Haddide yoktur. Herkesin inancı kendisine. Tabiki Müftü'nün raporu kabul edilemezdi, bu konuda gereken tepkiyi mecliste verdik. Bütçe komisyon toplantısında da tepkimizi gören hükümet yetkilisi Diyanetten sorumlu Bekir Bozdağ, bu raporu kendilerinin ve İçişleri Bakanı'nın istemediğini ve Valinin talebi üzerine hazırlandığını söyledi.

Sizlerin de buradaki tepkiniz yerinde oldu. "Müftünü de al git." şeklindeki valiye dönük bir tepki yerinde ve haklıydı. Çünkü o raporun sorumlusu Validir.  Böyle olunca da devletin valisi olma hükmünü yitirmiştir. Sadece belli bir kesimin, Hanefi mezhebinin ve iktidarın valisi olmuştur.  Dolayısıyla tarafsızlığını yitirmiştir.  Bu saatten sonra Iğdır gibi bir yerde görev yapması da kabul edilemez, yine Iğdır Müftüsü de Diyanet İşleri Bakanlığı'nın bir temsilcisidir. Diyanet İşleri Başkanlığı ise bizim anayasa maddemize göre  ilkesi doğrultusunda görev yapar.  Buda bütün inançlara karşı eşit durmasını gerektirir. Ama burada Caferi kesimini asimile etmek yönünde yaptığı politikalardan sonra artık oda burada laik Cumhuriyetin müftüsü olma niteliğini kaybetmiştir. Bizim açımızdan, kamuya göre valilerinin görevi  halka din mezhep öğretmek değil halka hizmet etmektir.

Bir başka yönden ise hadlerini aşmışlardır. İnancımıza, ulemaya, sizlere hakaret niteliğinde ibareler kullanmışlardır. Bunlar kabul edilemez. Herkesin inancı kendisine, kim hurafeye ne kadar bulaşmış onun inancı kendisine. Buyursunlar alimlerimizle çıkıp tartışsınlar. Ama efendim bunları alalım Diyanet İşleri Başkanlığı'nda misafir edelim, devşirelim gibi politikalar, asimile politikasıdır. Ama bizim alimlerin hiçbiri kendisini dolara dinara satacak da değildir. Onu da biliyoruz. O hevesleri kursaklarında kalacaktır.

Alevi kesimini başka türlü asimile etme çalışmaları yapmaktalar ve bunları kabul edemeyiz.

Bir başka sakıncalı kısım o raporun Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ve Diyanete gönderilmiş olmasının belki bir gerekçesi vardır. Ama Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığına gitmesinin amacı nedir?

Anlaşılan, biz bu Caferi kesimiyle ilgili asimilasyon politikası uygulayacağız diye düşünüyorlar. İleride buna karşı direnç gösterilirse şimdiden söyleyelim, Emniyet kulp bulsun, delil bulsun, başka soruşturmalarda olduğu gibi. Yarın polisiye tedbirlerle  bir uyduruk soruşturma mı düşünüyorlar? İyi olmuştur açığa çıkmıştır. Planları bozulmuştur.

Sizlerde üzerinize düşen görevi topluma yakışır bir şekilde  yerinize getirdiniz.  Olaydan sonra toplumun inancına karşı yapılan saldırıda Iğdır halkı topyekün tepki ve reaksiyon göstermiştir. Yerinde ve ölçülü bir reaksiyondur. Olması gerekende buydu.

Ancak bu saatten sonra gerek Vali, gerek Müftü olsun tarafsızlıklarını yitirmişlerdir. Bütün toplumun Valisi, Müftüsü değil  bir kesimin valisi ve müftüsü olduklarını ortaya koymuşlardır.. Böyle insanların Iğdır gibi bir yerde görev yapmaları artık kabul edilemez. Hükümet yetkililerine söyledik. Bu kişiler hakkında gereği yapılacaktır.

Bizlerde sonuna kadar takip edeceğiz. Bu saatten sonra, bu olayın arkasında hükümetin olduğunu kamuoyuna açıklayacağız. Bu olaydan sonra Iğdır'da olacak olaylardan artık hükümet sorumlu olacaktır. Benim aldığım bilgilerde Vali'nin de kısa sürede gidecek,   Müftü de görev yapamaz. İnşallah bundan sonra bu bir ders olsun bundan sonra buraya gelen kamu görevlileri de herkes de haddini bilsin, vatandaşlara eşit davransın vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmasın. Bunlar Cumhuriyetin Valisi ve Müftüsü olsaydılar, bu tür yanlışların içerisinde olmazlardı. Müftü Efendi kendi başına o raporu yazamazdı. Valinin talebi üzerine yazıldığını Bakan Bozdağ da söyledi.