Mah-ı Matem Muharrem'in yedinci gününde Zeynebiye Camii ve etrafında toplanan binlerce kişi Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün hutbesini dinledi, mersiyelerle ağladı, dövündü.
Özgündüz, sık sık tekbir ve selavatlarla kesilen hutbesinin sonunda şunları söyledi:
Vilayetin nurunu bu ülkede bu cemiyet bütün minarelerden yaydı: Eşhedü enne emirel müminin Aliyen veliyulllah.. Buna tüm dünya şahit. Biz, kendisini bilinçsizce döven bir grup değil, İmam Hüseyin'i hakkıyla anlayan ve anlatan "Ya Hüseynciler" burada doğdu. Onlar işkencelere ve engellemelere aldırmadılar, Allah onların sesine yetişti. Bölüp parçalamak için uğraşanlar çok oldu ama başarılı olamadılar. Bu toplumun imanlı insanları bana, derneğe, filana kırgın olsa da burası "Ali'nin bayrağı"nı taşıyor deyip toplum için çalıştılar.
İhtilal bölmeyi başaramadı, ajanlar da. Hala birileri yarın orada "Lebbeyk Ya Zeynep" diyenin sayısını nasıl azaltırımın
derdine düşmüş! Bakın bu mesele akraba vs meselesi değil, iman ve nifak meselesidir. Aşura Günü öyle bir lebbeyk diyeceğiz ki, düşmana kahır olsun, Zehra'nın yaralı sinesine merhem olsun. Bunun için elinizden ne geliyorsa yapın. Bu saatten itibaren seferber olup, gayretimizi gösterelim.
"Kabrine şahbaz olurum, Zeynebe abbas olurum!" Bunu öyle bir haykıracağız ki bir daha Zeyneb'in kabrine silah doğrultmayı kimse düşünemesin. Allah'ım bizi Hüseynci yaşat, Hüseynci öldür, Hüseynci dirilt!"
Özgündüz'ün ardından Azerbaycanlı mersiyehan Seyyid Talih Boradigahi'nin Hz. Rugayye mersiyesi herkesi ağlattı. Mersiyelerin ardından sinezenler Zeynebiye'de hüznü doruğa ulaştırdı. Sokaklara taşan Zeynebiyeliler sinelerini döverek Kerbela şehitlerine ağladı. Program dualarla sona erdi.